Erdoğan’ın “FETÖ’cü” Dediği Hakimler Nereye Atandı?!

Hakimler Nereye Gönderildi?

Erdoğan’ın “FETÖ’cü” Dediği Hakimler Nereye Atandı?!


Erdoğan’ın “FETÖ’cü” Dediği Hakimler Nereye Atandı?!

Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) 1. Dairesi’nin dün gece yayımladığı kararname ile toplam 3 bin 423 hakim ve savcının görev yeri değiştirildi.

Kararnamede çok dikkat çeken atamalardan birisi, verdikleri bir tahliye kararından sonra Ankara’dan tayinleri çıkarılan ve Erdoğan’ın “FETÖ’cü” dediği üç ismin Ankara’ya dönüşü oldu.

3.5 yıl önce hem ülke gündeminde hem de yargıda adeta depreme yol açan dava neydi; evvela kısıca bunu anlatalım.

15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim ve Doktrin Komutanlığı’nda (EDOK) Muhabere ve Muharebe Eğitim Destek Komutanı olan eski Korgeneral Metin İyidil, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Ankara Bölga Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi ise İyidil’in beraat ve tahliyesine karar verdi.

Detaylarına birazdan geleceğiz; bu karar üzerine hem siyaset hem de yargı karıştı.

İstinaf Başsavcılığı devreye sokulup karara itiraz edildi ve düzeltme talebinde bulunuldu. 20. Ceza Dairesi kararında direnince dosya 21. Ağır Ceza Dairesi’ne gönderildi. Bu Daire de tahliye kararını kaldırıp tutuklanmasına yönelik yakalama müzekkeresi çıkardı ve İyidil bir gün sonra yeniden tutuklandı.

Aylar sonra duruşma açıp dosyayı görüşen Yargıtay 16. Ceza Dairesi, hakkında beraat kararı bulunan İyidil’in darbeye yardımdan cezalandırılması gerektiği yönünde görüş bildirdi. Uygulama, Yargıtay tarihinde bir ilkti.

Bunun üzerine İyidil’in Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılanmasına başlandı. Bu yargılama sırasında, şimdilerde 15 Temmuz’la ilgili yaptığı açıklamalarla ses getiren eski Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı ile Mart 2021’de Bitlis’te bindiği helikopterin düşmesi sonucu şehit düşen Elazığ 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Osman Erbaş, İyidil lehine tanıklık yaptı. Ancak nihayetinde İyidil’e “darbeye yardımdan” 12 yıl 6 ay ceza verildi.

Yargıtay bu kararı da beğenmeyip üst sınırdan cezalandırılmasını isteyince üçüncü kez yargılananan İyidil geçtiğimiz Kasım’da, bu defa 15 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Dosya şimdi yine Yargıtay’da, nihai karar bekleniyor.

Darbe davalarının en uzun soluklu davası bu oldu.” desek yeridir.

ABD Raporuna Bile Girdi

Davanın özelliği bununla sınırlı kalmadı; yurtta ve dünyada “siyasetin yargıya müdahalesine” örnek gösterilen bir dava haline geldi.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 2021’de yayımladığı Türkiye İnsan Hakları Raporu’nda yer verilen şu ifadeler gibi:

Ocak ayında Ankara’daki bir temyiz mahkemesi, darbe girişimine katılmakla suçlanan eski üç yıldızlı general Metin İyidil’e ömür boyu hapis cezası veren bir alt mahkemenin kararını bozdu. İyidil’in serbest bırakılmasından iki gün sonra başka bir mahkeme yeniden tutuklanmasını kararlaştırdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ankara Temyiz Mahkemesi’nin beraat kararını alenen eleştirmesinin ardından mahkeme İyidil’in yeniden tutuklanmasına karar verdi. Hâkimler ve Savcılar Kurulu beraat kararına ilişkin soruşturma açarak beraat kararı veren üç hakimi görevlerinden uzaklaştırdı.”

Hakimler Nereye Gönderildi?

Şimdi başa dönüp Metin İyidil’in tahliyesine karar veren Ankara İstinaf 20. Ceza Dairesi Başkan ve üyelerinin başına gelenlerle siyaset ve yargı dünyasındaki tartışmaları hatırlatalım.

Tahliyeye ilk tepki gösteren Erdoğan oldu ve şu açıklamayı yaptı:

Bu yargı camiamız için gerçekten çok çok üzücü bir adım olmuştur. Ve ilginç olan şey şu; tabii bunların hepsinin talimatlarını da verdik, kararı veren kişi veya kişilerin de FETÖ’cü olması bu işin nerelere vardığını gösteriyor. Bunun arkasında daha ne gibi oyunlar olabileceğini de çok açık, net gösteriyor. Ama bir gerçek var ki hak sonunda, er veya geç yerini buluyor. İşte düşünün, müebbet hapse mahkum olmuş bir kişiyi kalkıp hemen beraat ettirme veya tahliyesini verme gibi bir yola bir mahkeme nasıl gidebiliyor? Böyle bir adım nasıl atabiliyor? Bu, anlaşılabilir bir şey değil ve sağ olsun Adalet Bakanlığı’mız ve savcılarımız bu noktada adımlarını attılar ve en kısa zamanda İçişleri Bakanlığı’yla beraber yaptıkları operasyonla da yakaladılar. Tekrar kendi cezai müeyyidesi uygulanmaya başlandı. Şu anda malûm içeride.”

Bunun ardından Hakimler Savcılar Kurulu, haklarında inceleme başlatıldığını bildirerek heyeti görevden aldı. Başkan Çorum’a, üyeler ise Eskişehir’e ve Konya’ya tayin edildi.

Dönemin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Nihai merci Yargıtay’dır. Yargıtay son sözünü verecektir. Devam eden bir süreçle ilgili, bir hukukçu olarak söz söylemem, yorum yapmam doğru değil. Yine HSK’nın idari soruşturması devam ediyor. O süreçle ilgili daire, ilgili yetkililer takip ediyorlar.” dedi.

Yine dönemin Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit ise hem tahliye kararını hem de hakimlerin görevden alınmasını, “Yargıda aynı konuda bu kadar farklı değerlendirme olabilir mi? Olmaması lazım… Beraat kararı veren mahkeme başkanı ve üyelerini kararın arkasından görevden alan HSK’nın bu tavrı da yanlış. O zaman yargı bağımsızlığına gölge düşüyor.” sözleriyle eleştirdi.

Tahmin edileceği üzere en tepeden ve alenen yapılan bu müdahale yargının gidişatını da etkiledi. Söylendiğine göre bir daha kolay kolay tahliye kararı verilemedi; bir yargı mensubunun ifadesiyle, “Dosyalar transit geçti”.

HSK İncelemesinin Sonucu

Kısaca bu üç hakimin sicil notu ve HSK’nın haklarında başlattığı incelemenin sonucunu da paylaşalım.

Yargıtay, hakim ve savcılara kararları, iddianameleri ve mütalaaları üzerinden “zayıf, orta, notsuz, iyi pekiyi” şeklinde sicil notu veriyor, bu da terfilerde belirleyici oluyor.

Yargıtay sözkonusu üç hakime “notsuz” notu verdi. Yani haklarında olumlu veya olumsuz bir kanaate ulaşılamadığını ifade etti.

HSK’nın Ocak 2020’de başlattığı inceleme ise iki ay önce sonuçlandı. Her üç isim, İyidil kararını duruşma yapmadan” verdikleri gerekçesiyle “uyarı” cezasına çarptırıldı.

Ancak hakimler bu cezaya itiraz etti. HSK da uyarma cezasından vazgeçip, “Ceza verilmesine yer yok.” dedi.

Ve nihayetinde dünkü kararname ile üçü de yeniden Ankara’ya tayin edildi.

Böylece İyidil davasının yargımızın hâlini gösteren “örnek” niteliği daha da güçlenmiş oldu!..

Müyesser YILDIZ
18 Temmuz 2023

https://muyesseryildiz.com/2023/07/18/erdoganin-fetocu-dedigi-hakimler-nereye-atandi/

Ne Düşünüyorsun?

like
0
dislike
0
love
0
funny
0
angry
0
sad
0
wow
0
Yönetici Editör