Erken seçime gitmek için Erdoğan'ın Meclis'i feshetme planına AK Parti'den yorum

AK PARTİ'DEN İKİNCİ AÇIKLAMA

Erken seçime gitmek için Erdoğan'ın Meclis'i feshetme planına AK Parti'den yorum




Erken seçime gitmek için Erdoğan'ın Meclis'i feshetme planına AK Parti'den yorum

AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz gündemde olan ve olması muhtemel kılınan seçim tarihinin öne çekilmesi ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yavuz, "Erken seçim değil seçim tarihinin güncellenmesi olur" ifadelerini kullandı.

2023 seçim tarihinin yaklaşması ile birlikte 'erken seçim olacak mı' sorusu gündemin ana maddesi oldu. Bu söylentilere geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yanıt verdi.

Erdoğan, "Belki biraz tarihin öne çekeceğimiz seçimlerin önemini siz de biliyorsunuz" ifadelerini kullanırken, "Mevsim şartlarını dikkate alarak (seçim tarihini) güncelleyebiliriz" şeklinde konuşmuştu.

AK PARTİ'DEN İKİNCİ AÇIKLAMA

'Erken seçim' tartışmasına AK Parti Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz'dan da açıklamalar geldi.

Seçimler çok kısa bir süre öne alınacaksa bu durumun 'Erken Seçim' olarak asla nitelendirilemeyeceğini belirten Yavuz, "Seçimler, mevsimsel şartlar sebebiyle çok az öne alınacaksa bunun adı "Erken Seçim" değil "Seçim Tarihinin Güncellenmesi" olur" dedi.

Yavuz'un 'erken seçim' ile ilgili açıklamaları şu şekilde:

Seçim tarihi güncellemesi konusuyla ilgili, her gün alakalı alakasız sayısız yorum ve görüşe rastlıyoruz. Maalesef bu yorum ve görüşlerin çoğunun ne gerçeklikle ne de hukuki değerlendirmeyle alakası yoktur. Gözlemlediğimiz üzere tartışmalar şu konular etrafında olmaktadır:

Erken seçim mi, yoksa seçim tarihinin güncellenmesi mi?

Fesih mi, yoksa seçimin yenilenmesi mi?

90 gün mü, yoksa 60 gün mü?

'SEÇİM TARİHİNİN GÜNCELLENMESİ OLUR'

Oysa konu çok net ve anlaşılır bir şekilde açıktır. Şöyle ki;

1) Seçimler, mevsimsel şartlar sebebiyle çok az öne alınacaksa bunun adı "Erken Seçim" değil "Seçim Tarihinin Güncellenmesi" olur.

Salt mevsimsel şartlar sebebiyle (seçimlere katılım düşük olmasın ve her seçmen iradesini sandığa yansıtabilsin diye) seçimler çok kısa bir süre öne alınacaksa bu durum "Erken Seçim" olarak asla nitelendirilemez.

Daha çok parlamenter sistem sürecinde dilimize yerleşen “Erken Seçim” kavramı, bir anlamda hükümet edememe ya da hükümet etmenin zorlaştığı hatta imkânsızlaştığı dönemlerde, seçimlere birkaç yıl kalmasına rağmen seçimlerin yapılması durumunu ifade eden bir kavramdı. Oysa şimdi böyle bir durum yok.

Sonuç olarak, okulların kapanması, mevsimlik işçi hareketleri gibi bir kısım mevsimsel şartların ortaya çıkarttığı zorluklar nedeniyle seçimler çok kısa bir süre öne alınacaksa bu durumu ancak "Seçim Tarihinin Güncellenmesi" olarak tanımlayabiliriz.

2) Şayet "Seçim Tarihinin Güncellenmesi" konusunda bir karar verilecekse bu durumda kimse, kimseyi feshedip ortadan kaldırmış olmayacak. Sadece seçimlerin yenilenmesine ilişkin bir karar alınacak
"Seçim Tarihinin Güncellenmesi" konusunda bir karar verilmesi halinde bu, hem Anayasal ve hem de yasal ifadeyle "Seçimlerin Yenilenmesi" işi olur. Yani "Fesih" olmaz.

Zira bilinmelidir ki Cumhurbaşkanlığı Sisteminde kimse kimseyi feshedip ortadan kaldıramaz. Sadece seçim kararı alan erk kendisiyle birlikte diğer erki de seçime götürür. Anayasamıza göre bu yetkiyi ya üye tam sayısının beşte üç çoğunluğuyla TBMM (Anayasa madde 116/1) ya da Cumhurbaşkanı (Anayasa madde 116/2) kullanabilir. Söz konusu bu yetkinin gerek TBMM ve gerekse Cumhurbaşkanı tarafından kullanılması halinde, Meclisin ve Cumhurbaşkanının yetki ve görevleri, yeni Meclisin ve Cumhurbaşkanının göreve başlamasına kadar devam eder (Anayasa madde 116/4).

3) Süre 90 gün değil, 60 gündür

Yenileme kararının Cumhurbaşkanı tarafından verilmesi halinde, Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 8.maddesinin 2.fıkrasına bakarak sürenin 90 gün olduğunu iddia eden kişi ya hukuk nosyonundan uzaktır ya da seçim mevzuatındaki gelişmeleri doğru düzgün takip edememiş demektir.

Bilindiği üzere konu iki ayrı kanunda hüküm altına alınmıştır. Bunlardan birisi Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 8.maddesinin 2.fıkrası, diğeri ise Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun 3. maddesinin 4. fıkrasıdır. Milletvekili Seçim Kanunu'nun 8. maddesi 1987’de düzenlenmiştir. Oysa Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun 3. maddesi 2018 tarihlidir.

Bir konuda, iki kanunun çelişmesi durumunda, en son çıkarılan kanunun esas alınacağı en temel hukuk kurallarından biridir. Dolayısıyla burada Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu'nun 3. maddesinin 4. fıkrasının uygulanacağı oldukça açıktır
Ayrıca bilindiği üzere ülkemizde 'Parlamenter Sistem' yerini 'Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne bırakmıştır. Bu sistemde milletvekili seçimleri ile Cumhurbaşkanlığı seçimleri birlikte yapılmak zorundadır. Bu nedenle seçim takvimine ilişkin süreç, Milletvekili Seçim Kanunu ile Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu birlikte uygulanarak belirlenmelidir. Ancak aynı konuda iki kanun arasında farklılık bulunması halinde Cumhurbaşkanı Seçimi Kanunu esas alınmalıdır. Zira Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'nun "Seçimde uygulanacak genel ilkeler" kenar başlıklı 2.maddesinin 5.fıkrasına göre, Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'nda özel hüküm bulunmayan hallerde Milletvekili Seçimi Kanunu ve başka bazı kanunların Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'na aykırı olmayan hükümlerinin uygulanması gerektiği ifade edilmektedir.