Erken seçimin ayak sesleri mi?
Hem Erdoğan hem Kılıçdaroğlu’nun kafasında öyle ya da böyle “erken seçim” gündemini eksik etmiyor.
Aslına bakarsanız soru basit... Böylesi ağır ekonomik tabloda, uzmanların “yıl sonunda dibi göreceğiz” söylemleri altında hangi parti halkın önüne “erken seçim” sandığını koyar? Ne var ki siyasi ortam, polemikler ve yaşananlar hem Erdoğan hem Kılıçdaroğlu’nun kafasında öyle ya da böyle “erken seçim” gündemini eksik etmiyor.
Partisinden kopuşları önlemek için belediyelerde “makam” kıyağı çekmeye hazırlanan Erdoğan, AKP içinden çıkacak iki parti Anadolu’da teşkilatlanmadan örgütünü erken seçim havasına sokmak istiyor. Erdoğan’ı en çok Anadolu’daki kopuşlar endişelendiriyor. Neredeyse her gün bir konuşma yapıyor; konuşmalar “seçim havasını” yansıtıyor. Özellikle TEKNOFEST’te yaptığı konuşmada kendisini yargı yerine koyarak verdiği mesajlar kelimenin tam anlamıyla bir “seçim yatırımı”. Demirtaş’la ilgili “tutukluluk” hamlesini bu yönüyle okumak lazım...
Pelikan savaşının altında ne yatıyor?
Erdoğan’ın önümüzdeki aylarda Saray’daki kabinesini değiştireceği herkesin malumu. Özellikle geçen hafta yaşanan “Pelikan savaşı”nın altında da kabine hesapları yatıyordu. Öteden beri Erdoğan, parti yöneticileriyle, kurmaylarıyla yaptığı toplantılarda “FETÖ ile mücadelede bazen tek başına kaldığını” yineliyor. Yakın çevresine, Davutoğlu, Babacan- Abdullah Gül ekibinin partiden kopuşlarında, Gülen cemaatiyle yaşanan mücadelede yaşanan fikir ayrılığı olduğuna işaret ediyor. Peki Taksim’deki Atatürk Kültür Merkezi’nin yerine yapılacak binanın temel atma töreninde sahneye Tamince ile birlikte çıkmakta herhangi bir sakınca görmeyen Erdoğan’ın, Sabah gazetesi üzerinden patlak veren Pelikan savaşı sırasında Tamince’nin kapatılan dosyasının raftan indirilmesinden haberinin olmadığını düşünebilir miyiz? AKP’li bir kaynak, “Erdoğan İBB’nin kaybedilmesinden sonra zora giren yandaş basın kuruluşunu Tamince’nin almasını istedi, ancak Tamince bu teklife sıcak yaklaşmadı” diyor. Böylesi bir iddia ne kadar doğrudur bilinmez!.. Ancak Pelikan savaşı sırasında bir anda dosyanın raftan inmesi, kaynağın iddiasını güçlendiriyor. Yerel seçimlerdeki büyük yenilginin ardından Erdoğan’ın kabinesinde yapacağı değişiklikler, isimler “erken seçim mi, yoksa zamana yayma stratejisi mi” uygulayacağını ortaya koyacak. Kendi cephesinde “büyük bir iç sıkıntı yaşayan” Erdoğan, bir yandan da karşısında oluşan Millet İttifakı’nı zayıflatmak için tüm hamlelerini yapıyor. Akşener’le olan temas, HDP’nin yerel seçimlerdeki açık desteğinin en aza indirilmesi için sarf edilen söylemler “CHP’yi yalnızlaştırmak” için atılan adımlardan birkaçı...
Muhalefet için can alıcı soru...
İktidar cephesinde bunlar yaşanırken ana muhalefet cephesinde neler oluyor? Cumhuriyet bugün, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu söyleşisiyle okurun karşısına çıkıyor. Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını politika sayfalarımızda okuyacaksınız. Ancak CHP liderinin “erken seçim tartışmaları üzerine” yaptığı açıklamayı buradan da aktarayım:
“Ben, özellikle yerel seçim döneminden bu yana, bir erken seçimi doğru bulmadığımı, parti olarak bizim de bir erken seçim talebimizin söz konusu olmayacağını sıklıkla vurguladım. Biz hâlâ aynı noktada duruyoruz. Bir erken seçim doğru değil. Ancak, erken seçim kararı alacak olan iktidar bloku açısından durumu değerlendirdiğimizde, bir süre sonra bunlar başta ekonomi olmak üzere pek çok konuda Türkiye’yi yönetemedikleri gerçeğiyle yüzleşmek zorunda kalacaklar. Dolayısıyla ‘Biz yönetemiyoruz, seçime gitmek zorundayız’ diyeceklerdir.”
Muhalefeti zorlayan en önemli soru şu: “İstanbul’un kazanılmasıyla birlikte oluşan büyük siyasi rüzgâr daha da güçlendirilerek 2023 yılına taşınabilir mi?” Bu hem CHP hem de diğer partilerin içinde tartışılıyor... İktidarın “muhalefetin belediyelerdeki başarısızlığını sergileyelim” politikası ise bir başka siyasi tartışma konusu. İşte bu noktada Ekrem İmamoğlu’na, Mansur Yavaş’a, Tunç Soyer’e, Zeydan Karalar’a, Vahap Seçer’e, Muhittin Böcek’e, Osman Gürün’e ve diğer başkanlara büyük görev düşüyor. Yereldeki başarılı-başarısız siyaset, iktidarın politikasını ya haklı çıkaracak ya da çökertecek. Bir nebze erken seçimin ayak seslerini de bu tablo belirleyecek...
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1593164/Erken_secimin_ayak_sesleri_mi_.html
AYKUT KÜÇÜKKAYA / CUMHURİYET