Ertuğrul Özkök: 17-25 barajı çöküyor, altında kim kalır, işte sıralı tam liste

"Bilmiyorum farkındalar mı 'geliyor gelmekte olanın"

Ertuğrul Özkök: 17-25 barajı çöküyor, altında kim kalır, işte sıralı tam liste




Ertuğrul Özkök: 17-25 barajı çöküyor, altında kim kalır, işte sıralı tam liste

"Bilmiyorum farkındalar mı 'geliyor gelmekte olanın"

Ertuğrul Özkök, eşinin adına gönderme yapan, "Tansu'ya Mektuplar" başlığı altında yazdığı ve, "newsletter" olarak paylaştığı yazılarında bugün, Akademisyen Necip Hablemitoğlu cinayetine ilişkin davanın terör suçlarına bakmakla görevli mahkemede görülmesi kararını yorumladı. Özkök, "Ve mahkeme şimdi, bu cinayeti 'FETÖ terör örgütü azmettirdi ve işletti' derse, bu örgüt 2013’ten önce de varmış diye kabul edilecek. O durumda 17-25 barajı artık FETÖ’yle daha önce ilişkisi olan insanlar üzerindeki zırhı da kaldıracak." düşüncesini dile getirdi.

Özkök'ün "17-25 barajı çöküyor, altında kim kalır, işte sıralı tam liste" başlıklı yazısı şöyle:

17-25 barajı çöküyor, altında kim kalır, işte sıralı tam liste

Geçen çarşamba günü Ankara’da bir mahkeme, Türkiye’yi sarsacak bir karar aldı.

Nedense, Altılı Masa tartışmaları arasında kimse üzerinde durmadı veya özellikle durmak istemedi.

Ama önce bu karardan bir gün sonrasına, yani dün perşembe gününe dönmek istiyorum.

Cami avlusunda görünmeyen üniformalar bize ne anlattı?

Önümde bir fotoğraf duruyor…

Dün Ankara’da Kocatepe Camii’nin avlusunda çekilmiş.

Genelkurmay Başkanlığı Plan ve Prensipler Daire Başkanlığı yapmış emekli Korgeneral Vural Avar’ın cenazesine ait bir kare…

Emekli bir korgeneralin cenazesi kalkıyor ama cami avlusunda üniformalı tek subay yok.

Çünkü emekli paşanın rütbeleri elinden alınmış.

Bir er bile değil artık.

Yıllarca vatan savunmasında görev aldığı Genelkurmay bir bayrak bile vermemiş tabutun üzerine konulması için…

Ailesi getirmiş o Türk bayrağını…

Kemikleri kırılmış 85 yaşında bir demans hastasına reva görülen

85 yaşında bir insan.

28 Şubat davasında mahkûm olmuş ve cezaevinde hayatını kaybetmiş.

Öyle sıradan bir ölüm değil…

Demans hastası... Banyoda düşüp kaburga kemiklerini kırmış.

Kemikler akciğerine batmış.

Hipokrat yemini etmiş birkaç doktor “Bir şeyi yok gidip hücresinde yatabilir” raporu vermişler.

Dün Kocatepe Camii'nin avlusunda, bu ülkede uzun yıllar unutulmayacak bir dramın görüntüleri kayda geçti.

Ondan 2 gün önce bir başka subayın mezarının başı

Ondan 2 gün önce… Pazar günü Ankara’da bir mezar başında bir anma töreni vardı.

FETÖ’nün Silivri kumpaslarının kurbanı bir Türk subayı, Yarbay Ali Tatar, ölümünün 13’ncü yılında mezarının başında anılıyordu.

O mezarın başında 13 yıldır iki Türk bayrağı dalgalanıyor.

Silivri’nin gaddar FETÖ’cü savcı ve hâkimlerinin kurbanı şerefli bir Türk subayıydı.

İğrenç kumpaslarıyla “darbeci” diye evinden alıp götürmeye gelen FETÖ canilerinin gözünün önünde intihar etti.

Türkiye hafızasındaki üçüncü mezar fotoğrafı

Önümde uzun yıllardan beri duran bir üçüncü fotoğraf daha var.

“Ergenekon’un kasası” iftirasıyla hapise atılan ve orada kanserle boğuşarak hayatını kaybeden Kuddusi Okkır’ın cenazesinde çekilen bir kare bu.

Oğlu, babasının bir avuç kalmış bedenini toprağa indirirken öyle bir bakışı vardı ki... Hiç unutmadım.

Kasa dedikleri insanın gariban bir ailenin babası olduğunu ancak ölümünden sonra öğrenebilmiştik.

Bu kareler Türkiye hafızasının kaydettiği fotoğraflardır.

Bir dönemi anlatır…

Avar Paşa'nın cenazesinden bir gün önce mahkemenin verdiği tarihi karar

Dün Ankara’da Avar Paşa'nın cenazesinin kaldırılmasından bir gün önce, yani 21 Aralık Çarşamba günü Ankara’da, o camiden çok uzak olmayan bir yerde bir mahkeme tarihi bir karar aldı.

O kararın bu üç fotoğrafla ilgisi yok diye düşünebilirsiniz.

Ama var. Şimdi lütfen biraz dikkatle okuyun.

Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesi 21 Kasım 2022 günü bir davayı kabul etti.

Bu, Öğretim Üyesi Doç. Necip Hablemitoğlu’nun öldürülmesi ile ilgili davaydı.

Mahkeme savcının hazırladığı iddianameyi kabul etmişti. Buraya kadar normaldi.

Ancak mahkeme ilginç bir şey yaptı.

Bu dava benim ilgi alanıma girmiyor, terör ihtisas mahkemesinde yargılanmalıdır” dedi.

Savcının en büyük korkusuydu ama üst mahkeme de dinlemedi

Savcı ise davanın genel mahkemede görülmesi gerektiğini belirterek itiraz etti. Çünkü bunun açacağı tarihi bir sonuçtan endişeliydi.

İtiraz 37’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi.

İşte bu mahkeme geçen çarşamba günü, yani Avar Paşa’nın cenazesinin kaldırılmasından bir gün önce tarihi bir karar aldı.

Ve dedi ki;   

“Hayır bu bir terör olayıdır ve dava ihtisas terör mahkemesinde görülmelidir.”

Neden tarihi bir karar?

Çok basit.

Çünkü FETÖ davalarında, özellikle siyasileri korumak amacıyla konulan 17-25 Aralık barajı bu kararla çökecektir.

Daha açık anlamı da şu.

15 Temmuz’dan sonra FETÖ gözaltıları ve yargılamaları başlayınca, hükümet 17-25 Aralık 2013 tarihini bir sınır olarak belirlenmiş ve ancak bundan sonra FETÖ ile ilgisi bulunan ve devam eden kişiler yakalanıp cezalandırılmaya başlamıştı.

Bu da, daha önceleri FETÖ’yle ilişkisi bulunan kişileri ve özellikler de siyasileri koruyan bir baraj olmuştu.

 

Mahkemenin kararı barajı fiilen yıkıyor

Şimdi mahkeme bu barajı fiilen yıkabilir.

Çünkü 17-25 barajı 2013 yılına kadar iniyordu.

Oysa Hablemitoğlu cinayeti 18 Aralık 2002 günü işlenmişti.

Ve mahkeme şimdi, bu cinayeti "FETÖ terör örgütü azmettirdi ve işletti” derse, bu örgüt 2013’ten önce de varmış diye kabul edilecek.

O durumda 17-25 barajı artık FETÖ’yle daha önce ilişkisi olan insanlar üzerindeki zırhı da kaldıracak.

Kimler yıkılan barajın azgın suları altında kalacak?

Yıkılan 17/25 barajının arkasında birikmiş  azgın sular kimleri altına alıp sürükler?

Aslında sıralı listesi herkes tarafında biliniyor.

(*) “Alnı secdeye varan faydalı insanlar” olarak görüp, FETÖ’ye her türlü kolaylığı sağlayanlar…

(*) FETÖ’nün Ergenekon, Balyoz, Kafes vs ve bütün Silivri kumpaslarını görmezden gelenler, gerekli işlemleri yapmayanlar…

(*) Meclis kürsülerinde, televizyonlarda Fethullah Gülen’e övgüler düzenler, onu savunanlar, Pensilvanya’da helallik almaya gidenler..

Ve daha kimler kimler…

Yukarıda anlattığım üç fotoğraf bu milletin hafızasında durdukça…

FETÖ’nün yaptığı zulümler ve ona ses çıkarmayanların fotoğrafı daha da büyüyecek.

Bilmiyorum farkındalar mı "geliyor gelmekte olanın"

Bu tarihi karar Altılı Masa ve İmamoğlu’na verilmeye çalışılan ve adaletsiz olduğu besbelli cezaların tartışılması arasında gürültüye gitti.

Bazıları da görmemeye çalıştı.

Ama eminim Ankara’da bazı kişiler ve kurumlar bu “açık ve yakın tehlikenin” farkındadır.

Şurası kesin.

Ceza terör mahkemesinde, iddianamede  de belirtildiği gibi, bu cinayetin azmettiricileri ve tetiği çekenlerin FETÖ terör örgütü ile ilişkisi kesinleşirse…

17-27 Aralık barajı çökmüş olacak.

Bunu önlemenin tek yolu, mahkemenin yargılama sonunda “Bu cinayetin FETÖ ile ilgisi yok“ demesi veya bütün sanıkları beraat ettirmesi olacak.

Beraat ettiremeyecekse, o zaman bir başka savcı bulup, üzerlerindeki FETÖ elbisesini çıkartıp başka bir terörist elbisesi giydirmeleri gerekecek.

Ama şurası kesin. Ok yaydan çıktı.

Bilmiyorum farkındalar mı “Geliyor gelmekte olanın…”

https://t24.com.tr/haber/ertugrul-ozkok-17-25-baraji-cokuyor-altinda-kim-kalir-iste-sirali-tam-liste,1080857

ERTUĞRUL ÖZKÖK / T24