Ertuğrul Özkök: Bu sorunun sanki normalmiş gibi sorulur hale gelmesi bile bir felakettir
SORU 1. Biz Rusya’yla niye savaşacağız?
Hürriyet yazarı: Rusya ile savaş ihtimalini ortadan kaldıracak herkes için onurlu bir çözüm yolu var
Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök, İdlib’de yaşananlar ile gerilen Ankara-Moskova hattını yazdı. Özkök, bugünlerde Türkiye’nin her yerinde “Rusya’yla savaşacak mıyız?” sorusu sorulduğunu söylerken “Bırakın savaşı, bu sorunun sanki normalmiş gibi sorulur hale gelmesi bile bir felakettir” yorumunu yaptı.
Makul bir hale dönmenin sorulacak sorularla mümkün olduğunu belirten Özkök, bu soruları ve cevapları şöyle sıraladı:
SORU 1. Biz Rusya’yla niye savaşacağız?
Suriye yüzünden...
SORU 2: Peki Suriye yüzünden niye savaşacağız?
Haklı bir gerekçemiz var. Çünkü buradan ülkemize 4 milyona yakın bir göçmen geldi. Ayrıca bir o kadar daha gelme riski var ki, bu, sonucu itibarıyla Türkiye’nin başına iki Almanya’nın birleşmesi sırasındaki kadar büyük bir nüfus sorunu çıkarabilir.
SORU 3: Suriye konusunda Milli Siyaset Belgemizde yani devletin kırmızı kitabında bizim bilmediğimiz bir madde var mı? Mesela Esad’ın devrilmesi, Suriye’den toprak almak gibi?
Devletimizin açıklanmış böyle bir politikası yok. Ayrıca Suriye’deki rejim hâlâ Birleşmiş Milletler tarafından meşru devlet olarak tanınıyor.
SORU 4: Rusya ve Suriye ne istiyor?
Soçi Anlaşması’nda bizim de kabul ettiğimiz iki sorunun halledilmesini istiyor. Birincisi bölgedeki HTŞ terör örgütünün silahsızlandırılması ve bertaraf edilmesi, ikincisi Halep’i Lazkiye ve Şam’a bağlayan devlet yollarının güven altına alınması.
SORU 5: Bunlar Türkiye açısından kabul edilmez şeyler mi? HTŞ terör örgütü Türkiye için de büyük bir tehdit unsuru değil mi?
Evet IŞİD’den kopmuş bir örgüt ve bugün Türkiye için de büyük tehdit, ileride daha da büyük tehdit haline gelecek. Bu nedenle Türkiye de o örgütü terörist ilan etti.
O zaman gelelim asıl soruya...
SORU 6: Öyleyse savaş ihtimalini ortadan kaldıracak herkes için onurlu bir çözüm yolu yok mu?
Var, hem de kolay. Kırmızı kitapta (Türkiye’nin Milli Siyaset Belgesi) ne yazıyor bilmiyorum. Ama orada yazmasa bile hem karşı tarafın hassasiyetini dikkate alacak, hem de bizim sınırımızdaki güvenliği sağlayacak, göçü önleyecek tedbirleri içerecek ortak yol çok mümkün. Bu yazıyı yazmaya oturduğumda Ankara’da Dışişleri Bakanı’nın gazetecilere verdiği brifingden bana gelen havaya bakılırsa, bu makul yolu arama çabası hızlanmış.
Yeter ki şunu bilelim.
Aklın yolunda ilerlemek, herkes için en iyisidir. Türkiye’de muhalefet de böyle bir çözümü kullanmak yerine desteklemeli.
Hepimizin akla, makul akla ihtiyacımız olduğu çok kritik günlerden geçiyoruz çünkü.
Hürriyet