Eski Interpol Daire Başkanları, süreci T24'e anlattı

Yakalama ve iade prosedürü nasıl işleyecek?

Eski Interpol Daire Başkanları, süreci T24'e anlattı




Eski Interpol Daire Başkanları, süreci T24'e anlattı: Yakalama ve iade prosedürü nasıl işleyecek?

"PKK/YPG yöneticilerinin iadesi, adli yönden mahkeme, uygulamada ise hükümet kararıdır"

Türkiye ile ABD arasında yeni bir krize neden olması beklenen PKK/YPG'nin yöneticilerinden Mazlum Kobani kod adlı Ferhat Abdi Şahin'in ABD'ye gitmesi halinde yakalanmasıyla birlikte iade süreci başlayacak. PKK yöneticisi olarak katıldığı terör eylemleri nedeniyle Türkiye'nin dünya genelinde "kırmızı bülten"le aradığı Şahin'in, Türkiye'ye iadesinin sağlanması, ABD ile aynı dosya içinde farklı bir sıkıntılı sürecin yaşanmasına neden olabilecek.

Halen Kuzey Suriye'de bulunduğu belirtilen Şahin'in, ABD Başkanı Trump'ın davetlisi olarak bu ülkeye gidecek olması daha şimdiden Ankara ile Washington arasında sorun yarattı. Suriye'de yaşanan son gelişmeler sonrasında ABD'nin bu tavrına Türkiye "diplomatik nota"yla yanıt verdi. Ancak ABD, Şahin'le ilgili geri adım atmazken, kırmızı bültenle aranan PKK'lının yakalanması halinde neler olacağı ve nasıl bir sürecin işleyeceğini, Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) bünyesindeki Türk Interpolü'nde "daire başkanı" olarak görev yapmış iki tecrübeli isim, T24'e şöyle anlattı:

Yalçın Çakıcı (Avukat / EGM Eski Interpol Daire Başkanı):

"Interpol tarafından aranırken yakalanan suçlu ya da suçluların arayan ülkeye iadesi uluslararası hukuk çerçevesinde gerçekleşir. Hukuki temelde, Avrupa Konseyi'nin 1959 tarihli Suçluların İadesine Dair Avrupa Sözleşmesi (SİDAS) esas alınır. Türkiye bu sözleşmeye imza koymuştur. Ancak, ABD bu sözleşmeye dahil değildir. Buna karşın ABD ile suçluların iadesini sağlamak amacıyla 1979'da "ikili sözleşme" yapıldı. Bu ikili sözleşme, SİDAS'ın çerçevesinin genişletilmiş halidir. Kırmızı bültenle aranan bir kişi ABD'de yakalanırsa bu ikili sözleşme koşullarına göre iade edilir.

"Bu çerçevede, bizim Türkiye olarak kırmızı bültenle aranırken ABD'de yakalanan suçlu ya da suçluların iadesini talep etme hakkımız var. Bu net. Ferhat Abdi Şahin de "yakalandığında Türkiye'ye iade edilmesi gereken kişi" konumundadır. Türkiye hukuki hakkını kullanır.

"Şahin'in ülkeye girişte yakalanması halinde ABD, Türkiye'ye bilgi vermek ve kişiyi geçici olarak gözaltına almak zorundadır. Bu süre içinde Türkiye dosyasını hazırlar. Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla diplomatik kanaldan ABD'ye gönderir. Kırmızı bülten çıkartılırken, olası yakalanma halinde iade şartlarının oluşması için adli belgeler Interpol'e gönderilir. Zaten kırmızı bülten çıkartılması, gönderilen belgelerin yeterli olduğu anlamına da gelir. Ancak, iade dosyası daha kapsamlı, güçlü delilleri içeren biçimde hazırlanmalıdır."

"Şahin'in Haymatlos/Vatansız" olması bir şeyi değiştirmez; iade sürecini etkilemez"

Yusuf Vehbi Dalda (EGM Eski Interpol Daire Başkanı):

"Kırmızı Bülten, suç işlediği gerekçesiyle aranan kişinin eldeki "gerçek kimlik bilgileri" üzerinden hazırlanır. Kişi yakalandığında üzerindeki kimliğin sahteliğinden şüphe edilirse, kimliğin doğrulanmasına çalışılır. Eğer kişinin kırmızı bülteninde fotoğraf ve parmak izi varsa yakalanan kişinin fotoğrafıyla ve parmak iziyle örtüştürülür. Ama parmak izi yoksa kimlik bilgileri farklı yöntemlerle doğrulatılır.

"Aranan kişinin yakalanmasıyla birlikte iade talebi, ikili sözleşmedeki iade şartlarını gerektiren suç olup olmadığına bakılır. İkili sözleşmelerde suçlar bazen daha net, bazen de genel olarak tarif edilir. Yakalanan kişi hakkındaki suç, ikili sözleşme kapsamındaysa ilk olarak polis araştırma yapmak için kişiyi geçici süreyle gözaltına alır. Durum yerel adli makamlara iletilir. Aynı zamanda arayan ülkeye bilgi verilir ve teyit alınır.

"Devam eden süreçte yerel adli makamlar arayan ülkeden iade dosyasını ister. Dosya arayan ülke tarafında ilgili dile çevrilir ve diplomatik yoldan gönderilir. Sonrasında adli makamlar iadeyle ilgili kararı verir. Bazen adli makamlar iadeye onay vermeyebilir.

"Adli makamlarca iadeye onay verilmesi halinde devreye hükümet girer. İade kararı, adli yönden mahkeme, uygulama yönünden ise hükümet kararıyla olur. İade, ağırlıklı olarak adli konudur ama sonuçta politik tasarruflar da olabilir. Ancak, iadeyi talep eden ülkenin ağırlığı varsa, işlem gerçekleşir. Adli yönden uygun görülen iade kimi zaman hükümet tarafından uygun bulunmaz. Böylelikle iade gerçekleşmez. Bu durumda suçluyu talep eden ülke başka türlü karşılık verir. Yani diplomatik kozlar kullanılır.

"ABD genelde suçluları iade etmiyor. Politikası böyle. Ülkeden gönderilmesi gereken suçluları iade etmek yerine "sınır dışı/deport" eder. Anlaşmalı sınır dışı işlemi sırasında talepte bulunan ülkenin polisi ABD'ye gider ve suçluyu sınır dışı işlemiyle teslim alır. Geçmişte bunun karşılıklı olarak örnekleri yaşanmıştır. Sınır dışı doğrudan talepte bulunan ülkeye yapıldığı gibi başka bir ülkeye de yapılabilir. Mesela Abdullah Öcalan, Suriye ile Türkiye arasında suçluların iadesine dair sözleşme olmadığı için üçüncü ülke Kenya'ya sınır dışı edildi. Oradan Türkiye'ye teslim edildi.

"Kırmızı bültenle aranan bir kişinin "vatansız" olması, ona bir koruma zırhı sağlamaz. Burada hangi ülkenin talep ettiği önemlidir. Diplomatik ağırlığı olan bir ülke vatansız bir kişinin iadesini sağlayabilir."

 

T24