'Facebook'u gerçeğin ve tarihin doğru tarafında yer almaya çağırıyoruz'

Bilim insanlarından Zuckerberg'e çağrı

'Facebook'u gerçeğin ve tarihin doğru tarafında yer almaya çağırıyoruz'


Bilim insanlarından Zuckerberg'e çağrı: 'Facebook'u gerçeğin ve tarihin doğru tarafında yer almaya çağırıyoruz'

Mark Zuckerberg tarafından geçmişte ya da şu anda fonlanan 140'tan fazla bilim insanı, ABD Başkanı Donald Trump'ın Facebook'u "yanlış bilgi ve tahrik edici açıklamaları" için kullanmasının engellenmesi çağrısı yaptı.

Facebook'un CEO'su Zuckerberg, Donald Trump'ın "şiddeti yüceltmekle" suçlanan paylaşımını kaldırmayarak, "tehlikeli" başka paylaşımların önünü açtığı gerekçesiyle eleştiri altındaydı.

Nobel ödüllü bir bilim insanının da aralarında olduğu araştırmacılar, Facebook CEO'suna Cumartesi günü bir mektup göndererek, "insanlara zarar veren yanlış bilgi ve tahrik edici açıklamalara karşı daha sıkı politikalar getirmeyi gözden geçirmesi" çağrısı yaptı.

Mektupta, "kasıtlı olarak yanlış bilginin ve ayrıştırıcı bir dilin" yayılmasının, araştırmacıların teknolojiyi kullanarak hastalığı önleme ve ortadan kaldırma, çocukların eğitimini ilerletme ve ceza kanunlarında reform amaçlarına aykırı olduğu kaydedildi.

Organizatörlerden Harvard Tıp Okulu profesörü Debora Marks, "Facebook'u gerçeğin ve tarihin doğru tarafında yer almaya çağırıyoruz" dedi.

Mektupta, özellikle Zuckerberg'in Trump'ın "Yağma başlarsa ateş açma da başlar" ifadesinin yer aldığı paylaşıma karşı harekete geçmemesi eleştiriliyor. Araştırmacılar bu sözlerin, "açıkça şiddeti kışkırttığını" söylüyor.

Trump paylaşımında, "Bu EŞKIYALAR, George Floyd'un anısına saygısızlık ediyor ve buna izi vermeyeceğim. Şimdi Vali Tim Walz'la konuştum. Ordunun sonuna kadar yanında olduğunu söyledi. Zorluk çıkması halinde durumu kontrol altına alacağız. Yağma başlarsa ateş açma da başlar. Teşekkür ederim" demişti.

Trump

ABD Başkanı'nın George Floyd protestoları sırasında yaptığı bu paylaşıma erişim, Twitter tarafından "şiddeti yücelttiği" gerekçesiyle sınırlandırılmıştı.

Twitter, paylaşıma "Bu mesaj, şiddetin yüceltilmesine ilişkin Twitter kurallarını ihlal etmektedir. Ancak Twitter, bu mesaja erişimin kamuoyunun yararına olacağı düşüncesiyle erişimi kısıtlamıştır" notunu da eklemişti.

Facebook ise aynı paylaşımla ilgili herhangi bir adım atmamıştı. Zuckerberg, "insanların bunu kendi gözleriyle görmeye haklarının olduğu" gerekçesiyle paylaşımı kaldırmama kararı almıştı.

Zuckerberg, çalışanlarına kararını açıkladığı ve video konferans yoluyla gerçekleştirdiği toplantıda protesto edilmişti.

Facebook çalışanlarının bir kısmı iş verenlerine öfkelerini, konunun gündeme geldiği sanal toplantıdan ayrılarak gösterdi.

Haberi ilk duyuran New York Times gazetesi protesto eylemine "yüzlerce" çalışanın katıldığını yazmıştı.

Hak savunucuları: Tehlikeli bir emsal oluşturabilir

Zuckerberg ile bir toplantı gerçekleştiren 3 siyah hakları savunucusu ise yaptıkları ortak açıklamada, "Mark'ın akıl almaz açıklamaları nedeniyle hayal kırıklığına uğradık ve şoke olduk" dediler.

Zuckerberg'in seçmenlerin nasıl baskılandığını anladığına dair bir emare göstermediği belirtilen açıklama şöyle devam ediyor:

"Facebook, Trump'ın protestoculara şiddetle karşılık verilmesi çağrılarına platform sunuyor.

"Mark, Facebook'ta benzer zarar verici şeyler söyleyecek olan diğer sesler için çok tehlikeli bir emsalin oluşmasına yol açıyor."

Ortak açıklamada, Sivil ve İnsan hakları Konferansı Liderliği Başkanı Vanita Gupta, Siyahların Gelişmesi İçin Ulusal Birlik (NAACP) Hukuki Savunma ve Eğitim Fonu Başkanı Sherrilyn Ifill, Colour of Change (Değişimin Rengi) Başkanı Rashad Robinson'ın imzası bulunuyor.

The Verge'in yayımladığı Facebook CEO'sunun çalışanlarıyla yaptığı görüşmenin ses kaydında, Zuckerberg Trump'ın paylaşımını ilk gördüğünde "tiksinti" duyduğunu söylüyor.

Zuckerberg, konuyla ilgili Facebook'ta yaptığı açıklamada, "Politikalarımızda belirttiğimiz an meselesi olan bir tehlike ya da zarar olmadıkça ifadeye mümkün olan en fazla şekilde olanak sağlamalıyız" diyor ve paylaşımı kaldırmamasıyla ilgili olarak da iki gerekçe sıralıyor.

Zuckerberg'e göre bunlardan ilki halkın hükümetin asker konuşlandırıp konuşlandırmayacağını bilme hakkı, ikincisi ise Trump'ın başka bir paylaşımla sözlerini tekrar ederek ilk paylaşıma atıfta bulunma ihtimali.

BBC TÜRKÇE