Fatih Altaylı üst düzey Hava Kuvvetleri mensubuyla görüştü: "Kararı pilot verir"

“Gara’daki şehitlerimizi unuttuk bile. Cougar helikopterde yitirdiğimiz 11 şehidimizi de yarın unutacağız Allah’ın izniyle.

Fatih Altaylı üst düzey Hava Kuvvetleri mensubuyla görüştü: "Kararı pilot verir"


Fatih Altaylı üst düzey Hava Kuvvetleri mensubuyla görüştü: "Kararı pilot verir"

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, 11 şehidin verildiği kazayla ilgili üst düzey bir Hava Kuvvetleri mensubuyla yaptığı görüşmeyi aktardı. Altaylı, Hava Kuvvetleri mensubunun kazayla ilgili, “Hava Kuvvetleri’nde şöyle bir gelenek vardır. Kararı pilot verir. İster döner kanatlı olsun, ister sabit uçağı uçuracak olan pilotun kararıdır uçup uçmamak” dediğini belirtti.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, Cougar tipi askeri helikopterin Bitlis’in Tatvan ilçesinde düşmesiyle 11 şehidin verilmesi üzerine dikkat çeken bir yazı kaleme aldı.

Fatih Altaylı, “Hatırla” başlıklı yazısında, 11 şehidin verildiği kazayla ilgili üst düzey bir Hava Kuvvetleri mensubuyla yaptığı görüşmeyi aktardı.

Altaylı, Hava Kuvvetleri mensubunun kazayla ilgili, “Hava Kuvvetleri’nde şöyle bir gelenek vardır. Kararı pilot verir. İster döner kanatlı olsun, ister sabit uçağı uçuracak olan pilotun kararıdır uçup uçmamak” dediğini belirtti.

Fatih Altaylı’nın yazısının ilgili bölümü şöyle:

“Gara’daki şehitlerimizi unuttuk bile.

Cougar helikopterde yitirdiğimiz 11 şehidimizi de yarın unutacağız Allah’ın izniyle.

Neyi unutmuyoruz ki zaten.

Hatırlıyor musunuz, corona yasaklarının tam arifesindeydi. Tam bir yıl önce. 27 Şubat’ta.

İdlib’de, Balyun kasabasında Türk askerlerinin konuşlandığı binayı rejim güçleri, daha doğrusu Rus uçakları bombalamıştı...

Kaç askerimizi kaybetmiştik anımsıyor musunuz?

Ben hatırlatayım.

34. Yazı ile otuz dört. O da en azından. Enkaz altında kalan var mı yok mu hala emin değiliz!

Corona gürültüsüne kurban gitmişti 34 evladımızın cenazeleri de, hatıraları da.

Muhtemelen unuttunuz bile çoğunuz.

Giden gidiyor.

Nasıl gittiklerini, niye gittiklerini bile öğrenemeden unutuyoruz.

Halkımız duyarlılığını sergiliyor bir iki gün.

Bayraklı, askerli sosyal medya paylaşımları, biraz lanet okuma, biraz teröre küfür falan.

Vazife tamam.

Arada bir sosyal medya fenomeni saçma sapan bir görüntü koymuşsa birkaç gün de ona öfke.  

Dört dörtlük vatanseverlik.

Sonrası yok.

Hele hele bir salak ortaya çıkıp ‘Ne oldu, niye öldüler, bir hata mı var, bir soruşturma yapılacak mı?’ falan derse bir de ona ihanet, terörle mücadeleyi zafiyete uğratma suçlaması yapıldı mı mesele tam kapanır.

Bingöl’deki kazanın ertesi günü sordum.

‘Bu Cougarlar oranın şartlarına uygun değil niye hala orada uçuyor’ diye.

‘Bu helikopterlerde 39 kişiyi kaybettik, ikisi general. TSK’ya PKK bu kadar üst düzey zarar vermedi’ diye.

‘Bu helikopterleri Tansu Çiller, siyasi nedenlerle almıştı. Bunlarla askerlerimizi niye tehlikeye atıyoruz’ diye.

Trollerden çok küfür yedik, ‘O helikopterler VIP’leri bile uçuruyor, sen diyorsun hain Fatih’ falan dediler.

Nasıl anlatacaksın bunu yazan ahmak şerefsize ‘VIP dediğin onunla şehirden şehire gidiyor düz ovada, dağda karda kışta savaşa değil’ diye.

Resmi makamlardan ise tek kelime gelmedi haliyle.

Zaten beklemiyorduk da.

Ama bazı hava kuvvetleri mensupları ve bu helikopterleri kullanmış bazı pilotlar aradılar.

Anlattıkları şöyle başlıklar altında:

- Bu helikopterleri Hava Kuvvetleri istemedi ve almadı.

- Kötü helikopter değildir ama savaş helikopteri değildir. Bölgeye uymaz.

- Hantaldır.

En ilginç bilgiyi ise üst düzey bir Hava Kuvvetleri mensubu verdi.

‘Fatih Bey’ dedi, ‘Bu kaza muhtemelen hava koşullarından oldu. Normal şartlar altında o havada uçmaması gerekirdi muhtemelen. Hava Kuvvetleri’nde şöyle bir gelenek vardır. Kararı pilot verir. İster döner kanatlı olsun, ister sabit uçağı uçuracak olan pilotun kararıdır uçup uçmamak. Yolcu, Hava Kuvvetleri Komutanı bile olsa pilot uçamayız derse o uçak kalkmaz. Kara Kuvvetleri’nde böyle bir gelenek var mı bilmiyorum. Keşke o havada havalanmasalardı.’”

CUMHURİYET