Fehmi Koru: Seçimin ardından ilk tespitler, adam kaybetmedi, kazanamadı da

Erdoğan istediği sonucu henüz elde etmiş değil. 

Fehmi Koru: Seçimin ardından ilk tespitler, adam kaybetmedi, kazanamadı da




Fehmi Koru: Seçimin ardından ilk tespitler, adam kaybetmedi, kazanamadı da

Başlıkta yer alan ‘adam’ sözcüğüyle kast edilen, önünde anayasal engel bulunmasına rağmen üçüncü kez aday gösterilmeyi başarabilen ve bu seçimde kullanılan oyların yarıya yakınını alabilen, AK Parti genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan…

Seçimin saat 03.00 itibariyle son dakika tablosu şu:

Bir önceki cumhurbaşkanlığı seçimine CHP’nin adayı olarak katılmış Muharrem İnceTayyip Erdoğan karşısında yenildiğini, sonuçlar henüz tam belli olmamışken bir TV programına gönderdiği “Adam kazandı” mesajıyla kabul etmişti. Yazı başlığındaki ‘adam’ sözcüğü oradan ödünç alındı.

Dünkü cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk turda sonuç alınamadığı anlaşılıyor. Adaylardan hiçbiri sistemin şart koştuğu ‘%50+1’ şartını yerine getiremedi.

Bu anlamda Erdoğan istediği sonucu henüz elde etmiş değil. 

Dahası, milletvekili seçiminde AK Parti’nin oyunda ve elde edebildiği sandalye sayısında ciddi bir azalma söz konusu. 

[AK Parti’nin 2023 seçimindeki oyu -yaklaşık %35-, yani iktidara geldiği 2002 seçiminde aldığı %34.28 oy kadar… Tek başına seçime girseydi aldığı oyla çıkarabileceği milletvekili sayısı 267’de kalacağı için tek başına iktidar olamayacaktı. İktidarda kalmayı bir kez daha MHP desteğiyle sağlayabilecek AK Parti.

Ancak tattığı yenilgi, bu seçime gidilirken taraflı-tarafsız gözlemciler ile kamuoyu araştırmalarının beklentileri çapında değil.

Bir önceki cumhurbaşkanlığı seçimine CHP’nin adayı olarak katılmış Muharrem İnceTayyip Erdoğan karşısında yenildiğini, sonuçlar henüz tam belli olmamışken bir TV programına gönderdiği “Adam kazandı” mesajıyla kabul etmişti. Yazı başlığındaki ‘adam’ sözcüğü oradan ödünç alındı.

Yurtdışı oylarının sayımı tamamlandığında aldığı oy %50’ye biraz daha yaklaşabilir, hatta şartı yerine getirebilir de…

Eski bir başbakan ve cumhurbaşkanının –Süleyman Demirel’in-  siyaset literatürüne kazandırdığı “Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur” özdeyişi hafızalarda sımsıkı yerlemiş bir ülkede, derin ekonomik sıkıntılarla boğuşulurken, Meclis çoğunluğunu partisi ittifakına kazandırabilmek Cumhurbaşkanı Erdoğan için bir başarıdır.

İttifak kurduğu partilerle birlikte bunu sağlamış olsa da…

Tarihin kaydettiği en büyük depremlerden birinin yaşandığı ve kalabalık bir seçmen grubunun çadır kentlerde yaşamak zorunda kaldığı bir bölgede bile, en çok oyu alan parti olabildi Erdoğan’ın partisi…

Halkın yarıya yakınının desteğini alabilmek günümüz Türkiye’sinde hiç kolay değildi.

Özellikle de muhalefetin ana gövdesini oluşturan altı parti, seçim ittifakı yaparak, bir güç birliği cephesi oluşturabilmişken…

Muhalefetin cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu aldığı %45 civarındaki oyla ilk turda aranan ‘%50+1’ şartının ve anketlerin öngörüsünün gerisinde kaldı. Millet İttifakı’nı aday belirleme sürecinde ‘kazanabilecek aday’ bulma konusunda uyaranlar, hiç değilse ilk tur sonucuna göre, haklı çıktılar.

Kılıçdaroğlu’nun da hakkını yememek gerekiyor: Cumhuriyet Halk Partisi gibi oyu son 30 yıl boyunca hiçbir seçimde %25 tavanına yaklaşamamış, son genel seçimde (2018) %22.65’te kalmış, Cumhurbaşkanlığına aday gösterdiği Muharrem İnce ancak %30.64 oy alabilmişken, onun dün aldığı %45 oy hiç küçümsenmemeli.

İkinci turda seçilme ihtimali hala var Kılıçdaroğlu’nun…

Dün yapılan seçim dört değil de yalnızca iki cumhurbaşkanı adayı arasında geçseydi, iki adaydan hangisi ipi göğüslemeyi başarabilirdi? Seçmen kitlesi oyunu Meclis çoğunluğunu elde etmesini sağladığı Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayına mı verirdi, yoksa dengeyi karşı ittifakın adayı ile sağlamayı mı düşünürdü?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu soruya ne cevap verdiğini gecenin ileri saatlerinde yaptığı balkon konuşmasından biliyoruz. O konuşmada ikinci tur kampanyasında işleyeceği temaları paylaştı Erdoğan

Güven ve istikrar temalarını…

İlk tur kampanyasında da aynı temaları en aşırı biçimiyle işlediği biliniyor; ikinci tura gidilecekse önümüzdeki 15 gün içerisinde onların daha fazla vurgulandığı bir kampanya bizi bekliyor demektir.

‘Beka’ sorunu…

“Onlar yapamaz, yine ben yaparım” söylemi…

Önümüzdeki günlerde bu iki temanın söylem düzeyinde bırakılmayıp seçmen zihnine iyice yerleşmelerini sağlayacak bazı olaylar ve gelişmelerle pekiştirildiklerine de tanıklık edebiliriz.   

Söylemler ilk turda işe yaradı çünkü.

Meclis’te ilk kez çok partili bir tablo olacak. AK Parti, ittifakıyla, MHP yanında Yeniden Refah Partisi’ni de Meclis’e taşıdı. Yeşil Sol Parti ile İYİ Parti de hatırı sayılır sayıda milletvekiliyle Meclis’te temsil edilecekler. Ayrıca CHP’nin başını çektiği Millet İttifakı’nın içerisinde bulunan DEVA, Gelecek, Saadet ve Demokrat partilerinin milletvekilleri de Meclis’te yer alacaklar. Türkiye İşçi Partisi de 4 milletvekili çıkardı.

İttifaklar bu çok renkliliğin ortaya çıkmasına yaradı.

Bu tablo ülke için yararlı olabilir.

Anketlerde durum ne?

Çok sayıda anket firması seçime az kala son araştırmalarının bulgularını aboneleriyle paylaştı. Elimde Andy-Ar’ın, MAK’ın, MetroPoll’ün, Area’nın ve Can Selçuki’nin son araştırmaları var. Bazısı cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağını öngörse bile, aşağıdaki tablolara bakıldığında anlaşılacağı üzere, hiçbiri dün alınan sonuçları öngörebilmiş değil.

Başka ülkelerde yaşananlardan da biliyoruz, son zamanlarda seçmenler anketleri yanıltabiliyor.

Seçime katılma oranı yine hayli yüksekti: %88.78.

İkinci tura kaldığı takdirde 15 gün sonra yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimine ilgi de herhalde yüksek olacaktır.

En son anketler.. Sırasıyla: MAK Danışmanlık, Area araştırma, Can Selçuki, Andy-Ar, MetroPoll…

 

FEHMİ KORU