Fehmi Koru: Siz ve biz pahalılıktan şikayet edip duralım, yabancılar için dünyanın en ucuz ülkesiyiz
"Hindistan’dan bile daha ucuzmuş Türkiye…"
Fehmi Koru: Siz ve biz pahalılıktan şikayet edip duralım, yabancılar için dünyanın en ucuz ülkesiyiz
"Hindistan’dan bile daha ucuzmuş Türkiye…"
Bulgar Leva'sının 9 lirayı aşmasıyla Bulgaristan vatandaşları, Edirne'ye sık sık gelip günlük alışverişlerini yapıyor.
Kulladığım araç yaşlandı sayılır; 2008’de almışız. Her yıl bu zaman kasko sigortasını yenilemem gerekiyor. Yaşlandığı için yıldan yıla ödediğim sigorta ücretinin düşmesine de alışmışım.
Öyle olmasaydı her şeyin pahalandığı günümüzde araç sigortasının tepeye vurması şokunu yaşamazdım.
Geçen yıl 1800 TL ödediğim kasko sigortası için aynı şirket bu yıl tam 10 bin 467 TL talep etti.
Şok oldum.
Bana sigortacım tarafından gönderilen karşılaştırmalı fiyat listesinde, bizim aracın kasko sigortası için 21 bin 148 TL isteyen de var. Ayıp olmasın diye fiyatları teklif eden şirketlerin ismini yazmıyorum. Niye ayıp sayılacağını da bilmeden…
Eskiden o parayla araç satın almak mümkündü.
Sigortacım, “Bizim araç artık yaşlı, üstelik hasarsızlıktan da yararlanmam gerekmez mi?” demeye kalktığımda lafımı kesti. İndirim yapılması bir yana, son iki yıldır yaşlı araçların sigorta primleri artıyormuş. Yedek parça bulmakta zorluk çekildiği ve parçaların genellikle dışarıdan getirilmesi zaman aldığı için…
Etrafa sordum, soruşturdum, pek çok tanıdığım aracına kasko yaptırmaktan vazgeçmiş…
Her gün dudaklarımdan kim bilir kaç kez “Allah fakir fukaranın yardımcısı olsun” duası çıkıyor.
Bizler için yaşamayı zorlaştıracak kadar pahalı hale gelen hayat, ülkemizi yabancılar için cazibe merkezi yapıyor.
İngilizler sözgelimi, “Pahalılıktan şikayet ediyorsanız, kışı Türkiye’de geçirin” tavsiyesine muhataplar…
Hindistan’dan bile daha ucuzmuş Türkiye…
Daily Telegraph gazetesinde bir tablo gözüme çarptı, gözünüz gönlünüz açılsın diye size de sunuyorum. Dört ülke (İngiltere, İspanya, Türkiye ve Hindistan) birkaç harcama kalemi bakımından karşılaştırılıyor o tabloda. Pahalı olmayan bir restoranda bir öğün yemek, bir litre benzin, bir hamburger ve sinema bileti fiyatlarını mukayese eden tabloda, en güdük kalan sütun Türkiye’ye ait.
İngiltere’de bu dört harcama kalemi için neredeyse 37-38 dolar gerekirken, İspanya’da 28, Hindistan’da 12 dolar yetiyor.
Türkiye’de?
Öğün yemek, benzin, hamburger ve sinema için Türkiye’de 10 dolar bile fazla, gazetenin birkaç kaynaktan topladığı verilere göre… [Yandaki grafiğin altında veri kaynakları yer alıyor.]
Gazetenin “Kışı Türkiye’de geçirin, hayatınız ucuzlasın” demesinin altında bu gerçek yatıyor: Türkiye onlar için ucuz mu ucuz…
Neden kış?
Enerji fiyatları -aydınlatma ve ısıtma- her ülkede -bu arada İngiltere’de de- tahammül edilmez boyutlarda. İngilizler enerji faturası olarak bu kış her ay ortalama 480 Sterlin ödeyecekler. 1 Sterlin yaklaşık 22 TL olduğuna göre, ödenecek rakam bizim paramızla 20 bin TL’ye yakın. Şimdilerde daha az doğalgaz ve elektrik kullanıldığı için ortalama fatura 355 Sterlin imiş; harcanan enerji miktarı kışın %30 artarmış, dolayısıyla 480 Sterlin böyle hesap ediliyor…
“Londra’da yaşayıp arpacı kumrusu gibi düşüneceğinize, gidin Türkiye’ye, krallar gibi yaşayın” tavsiyesi beni bile heyecanlandırdı.
Ülkemizde yaşamanın maliyetini de çıkarmış gazete.
Airbnb aracılığıyla kiralanacak Antalya’da denize nazır dairenin aylık kirası 500 Sterlin (yaklaşık 10 bin TL). Orta halli bir restoranda iki kişi 12 Sterline doyabiliyor. Kahve 1 Sterlin. Bira 1.40 Sterlin. Sodalı içecekler 50 p.
“Lüküs hayat, lüküs hayat / Bak keyfine yan gel de yat…”
Gazetede kendilerinden daha ucuz başka ülkelerle ilgili bilgiler de var, ama göz alıcı olan Türkiye’nin ucuzluğu…
Bize ateş pahası gelen fiyatlar, İngilizler için bedavadan ucuz.
Hangi İngiliz için?
İlk elde emekliler doğal olarak…
Kendi evlerini Airbnb’den kiraya verip, Antalya’dan aynı yolla üçte veya dörtte bir fiyata bir daire kiralayabilir emekli İngiliz.
Genç çalışanlar için de ülkemiz cazip. Artık Avrupa’da pek çok ülke -İngiltere’de de- çalışanlarına evden katkıda bulunabilme imkanı sağlıyor. Verimlilik daha da artıyormuş. Tabii şirketler için az masraflı bir seçenek bu.
Maaşını çalıştığı şirketten Sterlin olarak alan genç İngiliz, katkısını Antalya veya Bodrum’da kiraladığı apartman dairesinden yapabilir pekala.
Ben bu yazıda İngiltere ve İngilizler üzerinden ülkemizin ucuzluğu haberini paylaştım ama öteki Avrupa ülkeleri vatandaşları için de ucuz bir ülkeyiz ve aynı cazip şartlar onlar için de geçerli.
Tevekkeli, Antalya ve Bodrum’da kiralar, araç sigorta fiyatları gibi, üçe-dörde-beşe katlanıyor.
Haberi okuyan ülkemize koşuyor.
İstanbul’da da bazı semtlerde kiralık evlerde artık İngilizce duyuru görülebiliyor.
Kiracı yabancı olunca ev sahibi TL üzerinden anlaşma yapmak zorunda olmadığı gibi, her yıl kira artışında %25 sınırı da yabancı kiracılar için uygulanmıyor.
Hâlâ “Ne oldu da kiralar bu kadar arttı?” diye düşünenleriniz varsa, bir sebep de bu: Yüksek kira bile yabancıları caydırmıyor; kendi ülkeleri çok daha pahalı. Zayıflamış TL yüzünden Türkiye’de kral hayatı yaşamaları mümkün ve öyle yaşıyorlar da…
Peki bu ülkenin kendi vatandaşları, Türkler ne yapacak?
Yabancıların ilgisi fiyatları artıran bir etkiye sahip ve bu yüzden hayat biraz daha pahalı.
Bakalım zorunlu trafik sigortası için ne kadar ödemem gerekecek?
Onun da dönemi geldi de…