Feti Yıldız: Dezenformasyon suçu için 4 şart bir arada gerçekleşecek

'UYDURMA İÇERİKLER DEMOKRATİK ORTAMIN MASUMİYETİNİ ZEDELİYOR'

Feti Yıldız: Dezenformasyon suçu için 4 şart bir arada gerçekleşecek


Feti Yıldız: Dezenformasyon suçu için 4 şart bir arada gerçekleşecek

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, “Sansür Yasası” olarak eleştirilen kanun teklifiyle ilgili, “Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları dezenformasyon suçu oluşturmaz” dedi.

ANKARA - AK Parti ve MHP’nin ortak imzayla Meclis’e sunduğu Basın Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşmeleri bu hafta Meclis Genel Kurulu’nda devam edecek. İlk 14 maddesi kabul edilen teklifin en tartışmalı düzenlemelerinden biri Türk Ceza Kanunu’na “Dezenformasyon suçu” ekleyen 29'uncu madde.

Muhalefetin “Sansür yasası” tepkisine neden olan düzenlemeyi savunan MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, söz konusu bu yeni suçun oluşması için “özel kast, gerçeğe aykırı bilgi, suçun kamu barışını bozmaya elverişli olması, alenen yaymak” olmak üzere 4 şartın oluşması gerektiğine işaret etti, “Haber verme sınırını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları 29. madde de düzenlenen suçu oluşturmaz” dedi.

'UYDURMA İÇERİKLER DEMOKRATİK ORTAMIN MASUMİYETİNİ ZEDELİYOR'

MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldız, tartışmalara yol açan kanun teklifi ile ilgili tartışmalarda eksik ve yanlış bilgiler verildiğini söyleyerek tartışmalı 29'uncu maddenin getiriliş nedenini şöyle açıkladı:

“Dijital dünyanın insan hayatında fazlasıyla etkili olması ve sosyal medya platformlarının bu denli çeşitlenmesi, kişisel hak ihlalleriyle birlikte birçok hukuki problemi beraberinde getirmiştir. İnternetin sağladığı anonim ortam yalan, yanlış veya manipülatif içeriklerin artmasına neden olmuştur. Bilhassa, özel saiklerle oluşturulup organize bir şekilde yayılan içerikler veya bot hesaplar aracılığıyla yapılan paylaşımlar, internet ortamındaki dezenformasyonu hızlı bir biçimde arttırmaktadır. Uyduruk kamuoyu yoklamalarında olduğu gibi, maksatlı bir biçimde oluşturulan uydurma içerikler bireyin kanaat oluşumunu manipüle etmekte ve özgür düşünceyi ipotek altına alarak demokratik ortamın masumiyetini zedelemektedir. Bu tehdit, çeşitli özgürlükleri istismar etmek suretiyle başta haber alma özgürlüğü olmak üzere temel hak ve özgürlüklerin kullanılmasını engellemeye yöneliktir. Bu çerçevede mevzuatımızda konuyla ilgili boşlukları gidermek amacıyla yasal düzenleme yapılması zorunludur.”

'GERÇEK HAYATTA SUÇ OLAN, SOSYAL MEDYADA DA SUÇTUR'

40 maddeden oluşan kanun teklifinin en sert tepkiye neden olan 29'uncu maddesi ile getirilen yeni “dezenformasyon suçu”nu değerlendiren Yıldız, “Sırf, halk arasında korku veya panik yaratmak saikiyle, ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni ve genel sağlığıyla ilgili gerçeğe aykırı bir bilgiyi kamu barışını bozmaya elverişli şekilde yaymak, suç olarak düzenlenmiştir. Ceza hukuku, yalnız, insan hareketlerinin doğan sonuçlarıyla değil, doğabilecek sonuçlarla da ilgilenir. Bu noktada, tehlike kavramı karşımıza çıkar. Tehlike suçlarında suçun işlenerek netice alınması hâlinde, suçla mücadelede geç kalmış olursunuz. Gerçek hayatta suç olan, sosyal medyada da suçtur” dedi.

DEZENFORMASYON SUÇU İÇİN 4 ŞART

Kamu barışına karşı suçlar içinde düzenlenen bu suçun oluşabilmesi için 4 şartın bir arada gerçekleşmesi gerektiğine dikkat çeken Yıldız, bunları, “özel kast, gerçeğe aykırı bilgi, suçun kamu barışını bozmaya elverişli olması, alenen yaymak” olarak sıraladı, bu dört şarttan biri eksik olursa söz konusu suçun oluşmayacağını söyledi. Kamu barışına karşı işlenen suçların TCK’da düzenlendiğini hatırlatan Yıldız, “Haber verme sınırını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları 29. madde de düzenlenen suçu oluşturmaz” değerlendirmesi yaptı. (DUVAR)