Feyzioğlu: Adalet Bakanı el uzattı

Yargı Reformu'nu birlikte yazalım dedi ve benim üslubum değişti

Feyzioğlu: Adalet Bakanı el uzattı


Feyzioğlu: Adalet Bakanı el uzattı, Yargı Reformu'nu birlikte yazalım dedi ve benim üslubum değişti

TBB Başkanı, telefon ettiğinde Cumhurbaşkanı'na ulaşabildiğini, Adalet Bakanı ve Meclis Başkanı'yla görüşebildiğini söyleyerek, "Şimdi ben niye kavga edeyim" dedi

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, başkanlığını Nedim Abi'nin yaptığı Suriçi Platformu'nun İstanbul'daki etkinliğinde konuştu. 

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Adli Yıl Açılış törenine gitmesinin ardından iktidara yakın olmakla eleştirilen Feyzioğlu, konuşmasında "Adalet Bakanı el uzattı, gel yargı reformunu birlikte yazalım dedi ve benim üslubum değişti" ifadelerini kullandı. 

Söze hadisi şerifle başladı

Topkapı Akgün Hotel'deki etkinlikte eski AK Parti Milletvekili Metin Külünk'ün ağabeyi Nejdet Külünk'ün ardından konuşan Feyzioğlu, sözlerine "Bir topluluğun efendisi ona hizmet edendir" hadisi şerifiyle başladı. "Bu cumhuriyete, 82 milyona kim hizmet ediyorsa onun efendisi odur" diyen Feyzioğlu, Türkiye'nin ekonomi, terör, Suriye ve PKK koridoru ile Doğu Akdeniz ve Kıbrıs olarak sıraladı. 

feyzi2.jpg

Feyzioğlu, platform başkanı Nedim Abi'nin elinden "La galibe illallah (Allah'tan başkan galip yoktur)" yazılı tabloyu aldı / Fotoğraf: Independent Türkçe


"Sorunların çözümü hukukun üstünlüğünü sağlamaktan geçer"

Tüm sorunların çözümünün adeletle hukukun üstünlüğünü sağlamaktan geçtiğini, adalete sığınanların güven duymasıyla, liyakatle, eğitimle mümkün olduğunu ifade eden TBB Başkanı, "Vatanseverlik sözle olmaz, görevini en iyi şekilde yapmakla olur. Vatandaşa küçüklük hissi veriyorsanız vatansever olamazsınız. Görevinizi yaparken bunu vatandaşa hissettirmeniz lazım" dedi. 

"Türkiye'nin çıkışı tarıma dayalı sanayi"

Ekonomideki sorunların çözümü için üretim ekonomisine geçişin şart olduğunu savunan Feyzioğlu, Türkiye'nin sanayileşmek zorunda olduğunu ve tarıma dayalı sanayinin Türkiye'nin çıkışı olduğunu ifade etti. 

"IŞİD için ABD'ye silah bıraksın diyebiliyor muyuz?"

Terörle mücadeleye de değinen Feyzioğlu, "Terörle, teröristle silahlı mücadele şarttır. Terörü, teröristi silahla dize getirirsiniz" dedi. Devletin silahı hukuka uygun kullanması gerektiğinin de altını çizen Feyzioğlu, "Ordu ve polisimizi terör örgütü ile aynı kefeye koyamazsınız" dedi ve ekledi:

Terör örgütü silah bıraksın sende silah bırak diyenin yüzüne bakılmaz. IŞİD için ABD silah bıraksın diyebiliyor muyuz?

"Türkiye'nin dama ihtiyacı var"

Türkiye ile ABD arasında krize neden olan Rus yapımı S-400 hava savunma sistemlerinin alınmasına değinen TBB Başkanı, "Türkiye'nin hava sahasında dama ihtiyacı var. Kasıtlı bir şekilde bizi uzun süre hava savunma sanayisinden muaf tuttular. Türkiye S-400, Patriot ve Avrupa'dan hava savunma sistemleri almalı ve bunları bizler de yapmalıyız" dedi. 

"Türkiye kendi eliyle PKK'ya devlet kurdurtmuş olur"

Suriye'deki gelişmeler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Feyzioğlu, operasyon düzenlenen Kuzey Suriye'deki bölgelerin Cenevre'de yazılan Suriye anayasasında özerk bölge olarak tanımlanması halinde Türkiye'nin kendi eliyle PKK'ya devlet kurdurtmuş olacağını söyledi. 

feyzi3.jpg

Fotoğraf: Independent Türkçe


"Esad hükümeti ile aracısız konuşmalıyız"

"Esad hükümeti ile aracısız konuşmalıyız. Esad'ı kendi Kürt vatandaşlarına kimlik verdirmeye zorlamak, Suriye’nin tamamını güvenli bölgeye çevirtmeliyiz." diyen TBB Başkanı, "Çin ve Rus sermayesi ile birlikte Türkiye Suriye'yi yeniden imara başladığında burayı yumuşak güçle ihya edebilir" görüşünü savundu.

Doğu Akdeniz ve Kıbrıs sorununun PKK'dan ayrı olmadığını, Hatay'ın emperyalistlerin bir numaralı hedefi olduğunu savunan Feyzioğlu, "Hatay’ın vatan toprağına katılması Türkiye'nin Doğu Akdeniz'den çıkmaması anlamındadır." dedi.

 

"Türkiye Cumhuriyeti devletini destekliyorum"

Feyzioğlu, CHP'den neden istifa ettiği sorulduğunda ise "Ben CHP'den çok oldu istifa ettim. Siyasi particilik yapmayacağım dedim, yapmıyorum. Şu anda hiçbir siyasi partiyi desteklemiyorum. Türkiye Cumhuriyeti devletini destekliyorum." yanıtını verdi.

"Doğrunun altında imzam var"

"Ben üslup değiştirdim." diyen TBB Başkanı, "Kavga etmiyorum. Üslup değiştirmemi ne sağladı? Sayın Adalet Bakanı, Yargı Reformu'nu gel birlikte yazacağız dedi. El uzattı. Yargı Reformu'nu birlikte yazacağız demeseydi, o zaman şu da yanlış bu da yanlış demeye devam edecektik. Şimdi doğrunun altında imzam var, yanlış varsa da sorumluluğum var. Bu aslında Türkiye İttifakı'nın Yargı Reformu çerçevesinde tezahür etmiş halidir. Sayın Cumhurbaşkanı 'Türkiye İttifakı' dedi. Bunu herkes AK Partili olsun diye söylemedi. Öyle söyleseydi zaten Türkiye İttifakı olmazdı. Ama potansiyelimizin yüzde 100'ünü kullanalım anlamında söyledi." ifadelerini kullandı.

"Yanyana geldik konuşuyoruz, niye kavga edeyim"

Türkiye'nin çok ciddi tehditlere muhatap olduğunu söyleyen Feyzioğlu, "Türkiye'nin bunu kırması lazım. Cumhurbaşkanı, 'Bir milli duruş sergilememiz lazım' dedi. Ben hep milli duruş sergiledim. Fakat birbirimizi anlamıyorduk. Şimdi yanyana geldik konuşuyoruz. Şimdi ben niye kavga edeyim." ifadelerini kullandı. 

"Cumhurbaşkanı'na ulaşabiliyorsam, Adalet Bakanı'yla Meclis Başkanı'yla görüşebiliyorsam..."

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı aradığında ulaşabildiğini, Adalet Bakanı'yla, Meclis Başkanı'yla görüşebildiğini, yanlışa yanlış deme imkanı olduğunu söyleyen TBB Başkanı, şöyle konuştu:

Sayın Cumhurbaşkanı'na telefon ettiğimde ulaşabiliyorsam, şu konuda bir gelişme var, gel görüşelim dediğinde gidiyorsam, Sayın Adalet Bakanı'na bir kaç dakika içinde ulaşma imkanım varsa, Meclis Başkanı'nın kapısı açıksa, devletin valileriyle görüşebiliyorsam, başsavcılarla her sorunumuzu çözebiliyorsak kavga etmek için sebep ne? Demek ki, yukarıdan söylenen Türkiye İttifakı cümlesi gerekli her yere ulaştı. Kamu bunu aldı, sivil topluma da ulaşması lazım. Kamu, ayrımcılık yapmayı bırak, milliyim diyen herkesle istişare et mesajını aldı. Bu güzel bir şey. Ama yanlış yapıldığında da söyleme imkanım var. Bunu tweet atmama gerek yok, doğrudan söyleme imkanım var. 

 

The Independentturkish