Filistin Fetih Hareketi silahlı mücadeleye geri dönüyor
Silahlı mücadeleye dönüş
Hareket liderliği, Filistin’in haklarını ‘Washington’un 28 Ocak’ta duyurduğu barış planı karşısında’ koruma hususunda aldıkları siyasi kararın arkasında olmayacaklarsa Filistin yönetimini tamamen terk etmekle tehdit etti
İzzeddin Abu İşa Muhabir @press_azz
Filistinli eylemciler, ‘barış planını’ reddettiklerini göstermek için Gazze Şeridi’nde araç lastiklerini ateşe verdi / Fotoğraf: AFP
ABD ve İsrail, ‘barış planını’ ve kapsamlı Filistin boykotunu ilan etmeye hazırlanırken, Fetih Hareketi de bu kez farklı bir karar üzerinde çalışıyor. Fetih Devrim Konseyi, ABD Başkanı Trump’ın Yüzyılın Anlaşması barış planının açıklaması sonrası sahadaki tek çözümün silahlı mücadeleye geri dönmek olduğunu açıkladı.
Sonuç olarak Fetih Hareketi, Filistin makamlarını arkasına alırken, Fetih Hareketi Devrim Konseyi Genel Sekreteri Macid el-Fityani de "Eğer yönetim, Yüzyılın Anlaşması’nı etkin bir şekilde durdurmazsa karar, Filistinlilere bırakılmalı ve onlar, kendi kaderlerini kendileri tayin etmelidir" dedi.
Silahlı mücadeleye dönüş
Fetih Hareketi, Filistin yönetimine bağlı ve yönetimin hareket içerisinde karar alan taraf olduğu göz önüne alındığında aralarında bir ayrım yapmak zor. Aynı şekilde yönetime bağlı devlet makamlarındaki güvenlik ve kamu personelleri de Fetih’in kadrolarına bağlı.
Hareket liderliği, Filistin’in haklarını ‘Washington’un 28 Ocak’ta duyurduğu barış planı karşısında’ koruma hususunda aldıkları siyasi kararın arkasında olmayacaklarsa Filistin yönetimini tamamen terk etmekle tehdit etti.
Bu çerçevede Fityani, "Yönetimin hareketin arkasına geçmesi ve yönetimden tamamen vazgeçilmesi, Filistin otoritesi dönemi öncesindeki silahlı mücadele fikrine geri dönmek ve Fetih’in silahlı kanadı olan el-Aksa Şehitleri Tugayları’nın faaliyetlerini yeniden canlandırmak anlamına geliyor" ifadelerini kullandı.
Siyaset bilimi hususunda ise bu ifadenin, Fetih’in ‘itaatsizlik’ ilan ettiği anlamına geldiğine dikkati çeken yetkili, ‘İsrail’e karşı gerilla operasyonlarını başlatma ya da durdurma kararına atıf yapılmadığını’ vurguladı. Macid el-Fityani ayrıca, Filistin otoritesi liderliği tarafından yayınlanan hiçbir siyasi kararın veya uygulama emrinin yerine getirilmeyeceği ve bu seçeneğin, ‘Batı Şeria, Gazze Şeridi ve İsrail’in kontrolündeki bölgelerde çatışma alanlarına açık’ olduğunu vurguladı.
Fityani, "Bir sonraki aşamanın Filistinlilerin karşı karşıya olduğu en tehlikeli aşama olduğu düşünüldüğünde tüm siyasi güçler ve silahlı gruplar, unsurlarını seferber etmeli ve İsrail ile mücadele saflarını düzenlemelidir" değerlendirmesinde bulundu.
Tek silah
Fetih liderliği tarafından, askeri seçeneğe geri dönüşü canlandırmak ve İsrail’e karşı silahlı operasyonlar gerçekleştirmek isteniyor. Bu çerçevede kaynaklar, "Hareketin mücadele silahı açıktır ve komando operasyonları yürütecek unsurlar da hazırdır" dedi.
Siyasi analist Abdulkerim el-Farrani de "Filistin yönetiminin silahı, Fetih Hareketinin silahıyla aynı. Silahlı mücadeleye geri dönme kararı, Filistin hükümetinin ve Filistinli resmi tarafların izniyle olamaz" açıklamasında bulundu.
Farrani, başta Batı Şeria ve Gazze Şeridi olmak üzere tüm alanlarda silahlı operasyonlar olmadan, İsrail ile açık bir çatışmanın olacağını belirtti.
Fityani ise, silahlı mücadeleye geri dönme kararını aktifleştirme ve İsrail’e karşı gerilla operasyonları yürütmenin, kendilerini uluslararası platformların önünde çok kritik bir konuma getirebileceğini ve Trump’ın uygulamak istediği Yüzyılın Anlaşması’nın uygulanmamasını sağlayacağını söyledi.
Washington’un 28 Ocak’ta Orta Doğu için ve Filistin Devleti’nin var olmadığı fikrine dayalı olan yeni bir barış planını duyurma niyetini açıklaması sonrasında Filistin arenasında öfke eylemleri başladı. Anlaşma, Filistin’in başkenti olarak Doğu Kudüs’ün güneyindeki Şufat kasabasını nitelerken, Gazze’deki grupları silahsızlandırmanın yanı sıra İsrail’in Batı Şeria’daki yerleşimleri kendi topraklarına ilhak etmesine izin veriyor.