Foto muhabirin önceliği etik değerlere sahip çıkmak olmalı…

Foto muhabirlik mesleği dönüşüm yaşadı!

Foto muhabirin önceliği etik değerlere sahip çıkmak olmalı…




Foto muhabirin önceliği etik değerlere sahip çıkmak olmalı…

Foto muhabirlik mesleği dönüşüm yaşadı!

 

1920’ler ve 1930’larda fotoğrafların kullanıldığı gazete ve dergilere rağbetin artması foto muhabirlik meslek kolunun ortaya çıkmasını sağladı. Zaman içinde gelişen teknoloji ile foto muhabirliğin dönüşüm yaşadığını belirten uzmanlar, kriterlerin karşılanabilmesi noktasında meslek yüksekokulu ve lisans düzeyinde eğitim verilmeye başlandığını ifade ediyor. Uzmanlar; foto muhabirlerinin görsel hafızalarını etkin kullanabilmeleri, mahremiyet konusunda hassas dengeyi kurabilmeleri ve etik değerlere sahip çıkmaları gerektiğini vurguluyor.

 

Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Ebru Karadoğan İsmayilov, fotoğrafçılığın gelişimi ile foto muhabirlik mesleğinin günümüzdeki dinamikleri ve gereklilikleri hakkında değerlendirmelerde bulundu.

 

1920’lerde fotoğraflı yayınlara ilgi arttı

 

Foto muhabirliğinin 1920’lerden beri bir meslek olarak varlığını sürdürdüğünü belirten Dr. Öğr. Üyesi Ebru Karadoğan İsmayilov, “O zamanlardan itibaren gelişen baskı teknikleriyle dergi ve gazetelerde fotoğrafları tekrarlı biçimde basmak imkânı mevcuttu. Fotoğraf, yazılı ifadeleri anlamlandırma becerisine sahip olma noktasında sınırlı bireylere dahi etkili biçimde derdini anlatabilen özelliklere sahipti. 1920’ler ve 1930’larda fotoğrafların kullanıldığı gazete ve dergilere rağbet arttı. Güncel görsellerin derlenebilmesi için bu işle uğraşan bir meslek kolu ortaya çıktı. Önceden zamanın medya kuruluşlarının arşivlerindeki fotoğraflar ve illüstrasyonalar, metinlerin desteklenmesinde kullanılırken zamanla güncel içeriklerin resimli öyküsünü üretecek bir iş kolu doğmuş oldu.” dedi.

 

Haber fotoğrafçılığı olayı merkeze alıyor

 

Dr. Öğr. Üyesi Ebru Karadoğan İsmayilov, zaman içerisinde foto muhabirliği kavramında çeşitli dönüşümlerin gerçekleştiğini ifade etti ve sözlerine şöyle devam etti:

 

“Temel mantık bir haberin sözcüklerin yanında fotoğraflarla anlatılabilmesidir. Foto muhabir tanımı ilk dönemlerde yanında fotoğraf makinesi taşıyan muhabirleri ifade etmek amacıyla kullanılıyordu. Ancak haber fotoğrafçılığı ile foto muhabirlik arasında bazı farklılıklar bulunuyor. Haber fotoğrafçılığı olayı merkeze alır. İmkan varsa yaratıcı bir dil ya da estetik kodlar söz konusu olabilir ama olayların tasvir edilmesi ve tanıklık ön plandadır. Görüntülerin elde edilmesinde aciliyet çok önemlidir. Foto muhabirlerinin ise haberin genel oluşumu üzerindeki sorumluluğu daha geniş ölçekte söz konusu. Haber fotoğrafından kim, ne, neden, nerede ve ne zaman gibi temel soruların yanıtlarının verilmesi beklenir. Ancak foto muhabir bu yanıtların ötesinde yanıtlanmayan bazı soruları okuyucu ve izleyiciye yöneltir. Bu yönüyle daha yoğun zihinsel performans gerektiren bir dili ortaya koyma becerisine sahiptir.”

 

Foto muhabirlik mesleği dönüşüm yaşadı

 

Gelişen teknolojinin fotoğrafların üretimi, işlenmesi ve transferi konusunda yeni olanaklar sağladığını belirten İsmayilov, “Gelişen teknoloji, foto muhabirlik mesleğinin de dönüşüme uğramasını sağladı. Farklı mecraları bünyesinde bulunduran kurumsal yapılar içinde foto muhabirin de görev tanımlarına yeni beceriler eklenmeye başlandı. Görüntü elde etmek için kullanılan ekipmanlar, yüksek çözünürlüklü fotoğraf ve video kayıt elde etmeyi olanaklı kılıyor. Foto muhabirler hem fotoğraf hem de video kayıt alıp bu görsel metinlerin üzerinde düzenleyici programlar vasıtasıyla gereken işlemleri yapabiliyor. Bunun yanında foto muhabirden haberin metnini yazması, farklı mecralarda yayına hazır hale gelen haberi hızla dijital veri olarak transfer etmesi bekleniyor.” diye konuştu.

 

Foto muhabir etik değerlere sahip çıkmalı

 

Her meslekte olduğu gibi foto muhabirliğinde de mesleki kodların, ekonomik, kültürel ve psikolojik belirlenimlerin zaman zaman çatışma unsuru teşkil etmesinin doğal olduğunu dile getiren İsmayilov, “Bir foto muhabir öncelikli olarak etik değerlere sahip çıkmalı. Yaratıcı unsurların kullanımı ve haberciliğin temel bileşenleri arasında denge kurabilmek çok önemli. Önceden kurgulanmış, yeniden canlandırılmış sahnelerin kullanılması gibi durumlar, elde edilen ürün estetik ve etkili olsa bile etik açıdan ciddi sorunlar oluşturabiliyor. Dijital teknikler yardımıyla görüntüler üzerinde kolaylıkla radikal müdahalelerin yapılabilmesi yine foto muhabirin duyarlı olması gereken etik sorunlara yol açabiliyor.” ifadelerini kullandı.

 

Mahremiyet konusunda denge kurabilmek önemli

 

Foto muhabirlerinin hem sözlü ve yazılı ifade yeteneğini hem de görsel dile hâkimiyetini geliştirmiş olmaları gerektiğini vurgulayan İsmayilov, “Foto muhabir, habere kaynak teşkil eden kurum ve şahıslarla ilgili hukuki zorunluluk halleri harici ifşaatta bulunmamaya özen göstermeli. Özellikle mahremiyet konusunda kamunun haber alma hürriyeti ve şahsi haklar konusunda hassas bir denge kurabilmeli. Haber üretim sürecindeki sosyal dinamikleri doğru kullanmalı, ekip ruhuyla çalışma becerisine sahip olmalı. İyi bir foto muhabir teknik ekipmanına hakim olmalı, konu, mekân ve bağlam değişkenlerine göre seçimlerini seri biçimde yapabilmelidir. İyi bir gözlemci olmak, görsel hafızasını etkin kullanabilmek ve olay örüntülerine duyarlılığını geliştirerek sağlam öngörülerde bulunabilmek foto muhabirliğinde önemli özelliklerdir. Haberin akışı esnasında doğru insiyatif alıp harekete geçerek uygun görsel materyalleri toplamanın yanında elde edilen malzemeyi çözümleme ve yorumlama becerisine de sahip olmalı. Anlık ve gündelik görsel verilerin uzun vadede takibini yapabilmeli ve sosyoekonomik, kültürel, psikolojik, ideolojik etkileşim ve dönüşümleri bütünsel açıdan değerlendirebilmelidir.” dedi.

 

Meslek okulu ve lisans düzeyinde eğitimler veriliyor

 

Dr. Öğr. Üyesi Ebru Karadoğan İsmayilov, ‘Zamanla mesleğin kendi içsel dinamikleri, belli kriterlerin karşılanması noktasında eğitimin gerekliliğini doğurdu. Meslek okulu ve lisans düzeyinde bu alanda eğitimler verilmeye başlandı.’ dedi ve sözlerini şöyle tamamladı:  

 

“Günümüzde gelişen teknolojinin sunduğu olanaklar, insana olan ihtiyacın azalacağı yönünde bir yaklaşımı da beraberinde getiriyor. Seri biçimde güvenlik kameralarından, vatandaşların olay anında ürettikleri ve paylaştıkları görüntülerden ve ajans kaynaklı görsellerden derlenerek kısa sürede az maliyetle hazırlanıp dolaşıma sokularak tüketilebilecek içerikler üretmek mümkün hale geldi. Ancak olayların ve olguların, hem estetik kodlar gözetilerek, hem de farklı çıkar gruplarının perspektiflerini adil biçimde temsile imkân verebilecek biçimde kodlanarak paylaşılması gerekiyor. Bu durumda hem kuramsal açıdan hem de pratik bakımdan eğitimli insan faktörü olmadan belli bir kalitenin üzerinde habercilik yapılması olanaklı görünmüyor. Birbirinin kopyası, çoğu zaman ajitatif ve kimi zaman kurgusal ve aşırı yorumlanmış görsel metinler ne yazık ki bu imgeleri tüketenlerin radikal eğilimlerine hitap ediyor ve rasyonel değil dürtüsel yaklaşımlara zemin hazırlıyor. Bu nedenle foto muhabirin hem teknik açıdan donanımlı hem de imgelerin izleyenler üzerinde yaratabileceği etkiler konusunda etik duyarlılığa sahip biçimde yetişmesi büyük önem taşıyor.”