FR: Diz çöktürülmemek için diz çöküyorlar

Alman basınında öne çıkan gündem maddeleri arasında yer alıyor.

FR: Diz çöktürülmemek için diz çöküyorlar




Haftasonunda Almanya’da da düzenlenen ırkçılık karşıtı gösteriler ve ABD Başkanı Trump’ın Almanya’daki Amerikan askerlerinin bir bölümünü çekme planı Alman basınında öne çıkan gündem maddeleri arasında yer alıyor.

    Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) Afroamerikalı George Floyd'un polis şiddeti sonucu hayatını kaybetmesi üzerine başlayan ve tüm dünyaya yayılan ırkçılık karşıtı gösterileri sayfalarına taşıyan Pforzheimer Zeitung, ırkçılığın Almanya'nın da bir sorunu olduğunu vurguluyor:

"Günlük hayatta ırkçılık Almanya'da da yaşanıyor. Bu farklı bir ten rengine sahip tüm insanları hedef alan bir ırkçılık. Bir insanı doğuştan gelen dış görünüşü ile değerlendirmek, zihinsel açıdan olabilecek en aptalca şeylerden biri. Medeniyet tarihi dediğimiz şey, Taş Devri'nden kalma, yabancı olana gösterilen bu ilkel refleksi aşmaktan ibarettir. Lanetlemeye (ırkçı tavırları) ve hepimizin eşit değerde insanlar olduğumuzu içselleştirmeye kadar giden bir yoldur bu. Haftasonunda, Almanya'nın şehirlerinde, genç-yaşlı, siyah-beyaz bu kadar çok vatandaşın, uzaklardaki Amerika'da yaşanan bir ölümden dolayı sokağa çıkmış olmaları büyük bir saygıyı hak ediyor."

Frankfurter Rundschau'nun tüm dünyayı etkisi altına alan ırkçılık karşıtı protetso dalgası ile ilgili yorumu ise şöyle:

"Sayısız insan ırkçılığa karşı ayağa kalkıyor. Diz çökerek ayağa kalkıyor. Irkçılığı görmezden gelen ya da tolere eden muktedirlerin karşısında değil, gözaltında öldürülen George Floyd'un ağır bir biçimde ayaklar altına alınan onuruna saygı göstermek amacıyla. Bu, gerçekte tüm insanlığın onurudur. Diz çöktürülmemek için diz çöküyorlar. Haftasonunda bu kadar çok sokakta ve meydanda yaşananlar cesaret verici. Buradan kalıcı bir hareket çıkıp çıkmayacağı, bir şeylerin değişeceğine dair umut taşımak adına belirleyici olacak. Irkçılığın, bazı iyi niyetli kişilerin bile günlük hayatında kendini gösterebildiği bir yerde, şuurumuzun derinliklerine ağır ağır sızan bir hareket. Yapılan protestoları, toplumun kendini sorgulama süreci takip etmeli. Tek fırsat bu."

ABD Başkanı Donald Trump'ın Almanya'da konuşlanan Amerikan askerlerinden bir bölümünü çekme ya da başka ülkelere kaydırma planı, Frankfurter Allgemeine Zeitung tarafından şu ifadelerle değerlendiriliyor:

"Birliklerin Almanya'dan çekilmesi ile ilgili kararın arkasında ciddi stratejik fikirler aramaya hiç kalkmamak lazım. Trump, kendi ülkesi ile nasıl bir ilişki içinde ise, NATO ile de öyle bir ilişki sürdürüyor. Söz konusu haberin özü birliklerin buradan oraya nakledilmesi değil (bu arada hiç kimse de 'ora'nın neresi olduğunu tam olarak bilmiyor), konu bir kez daha verilen siyasi mesaj: NATO'nun lider gücü için bu ittifakın birliği artık önemli değil. Önümüzdeki Kasım ayında yapılacak seçimlerden sonra Beyaz Saray'da bir iktidar değişikliği olmaz ise bu, en iyi olasılıkla, Batı demokrasisinin dünya üzerindeki etkisinin, iklim değişikliğine maruz kalan, kutuplardaki buzullardan daha hızlı eriyeceği anlamına gelir."

ABD'nin Almanya'dan asker çekme planına dair bir diğer yorum da Münchner Merkur'den. Gazete, Almanya'daki söz konusu askerlerin Almanlara iyilik olsun diye burada bulunmadığını ifade ediyor:

"Amerikalılar bize iyilik yapmak için burada bulunmuyor. Tamamen kendi stratejik çıkarları için buradalar. Temel faaliyetlerinden biri olan Rusya'ya karşı Baltık bölgesini koruma görevinin buradan idare edilmesinin nedenleri var. Zira Amerikan askerleri gerçekten Polonya'ya ve böylece Putin'in kapısının önüne konuşlandırılırsa, bu durum Moskova'yı daha fazla silahlanma sarmalının içine çekecek şekilde provoke edecektir. Ancak askerlerinin uyarıları, ırkçılık karşıtı protestoların şiddeti nedeniyle baskı altında olan ve koronavirüsten ülkesinde 100 bin kişinin hayatını kaybetmiş, 40 milyon kişinin de işsiz kalmış olmasından dolayı dikkatleri başka bir yöne çekmek isteyen Trump'ın umrunda değil."

Deutsche Welle Türkçe