Fransa'da Elysee Sarayı'nda Hanuka kutlaması laiklik tartışmalarına neden oldu

Gazeteci Degois: Yahudiler bile bu kadarını istememişti

Fransa'da Elysee Sarayı'nda Hanuka kutlaması laiklik tartışmalarına neden oldu


Fransa'da Elysee Sarayı'nda Hanuka kutlaması laiklik tartışmalarına neden oldu

Fransa'da Elysee Sarayı'nda düzenlenen Avrupa Hahamlar Konferansı'nda Fransa Hahambaşısı Haim Korsia, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da hazır bulunduğu bir programda Hanuka mumu yaktı. Törene ait görüntülerin sosyal medyada yayılması ülke genelinde laiklik tartışmalarına yol açtı.

Fransa'da, Yahudilerce kutsal sayılan Hanuka Bayramı'nın Elysee Sarayı'nda kutlanması ve törene Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un da katılması laiklik tartışmalarını beraberinde getirdi. 

Hükümet kanadı töreni savunurken aralarında milletvekilleri, gazeteciler, tarihçiler ve Yahudi cemaatinin önde gelen bazı isimleri törene sert tepki gösterdi. Fransa'nın laik bir ülke olduğunu dile getirenler, din ile devlet işlerinin birbirinden ayrılması gerektiğini ifade etti. 

Başbakan Elisabeth Borne, Elysee Sarayı'ndaki Hanuka kutlamasını, ülkede "yükselen antisemitizm karşısında bir destek sinyali" olarak gördüklerini belirterek savundu. 

Yahudi lider: Başkanlık sarayında kutlanması hata

Ancak ülkedeki Yahudi örgütlerinin çatı kuruluşu Fransa Yahudi Konseyi (CRIF) Başkanı Yonathan Arfi, bayramın başkanlık sarayında kutlanmasının "hata" olduğunu söyledi. 

"Elysee Sarayı'nda Hanuka mumu yakılmasının cumhuriyetin DNA'sında" olmadığını kaydeden Arfi, Radyo Sud'a verdiği demeçte "Hanuka mumu yakmak Elysee Sarayı'nın işi değil. Fransız Cumhuriyeti'nin DNA'sı, dini olan her şeyden uzak durmaktır." sözleriyle hem Macron'un dini törene katılımını hem de törenin başkanlık sarayında yapılmasını eleştirdi. 

"Şaşırdığını" söyleyen Yonathan Arfi, eleştirilerini şöyle sürdürdü: 

"Dini bir törene ev sahipliği yapmak geleneksel olarak bir kamu otoritesinin rolü değil. Bunun tekrarlanmaması gereken bir şey. Fransa Yahudileri laikliği her zaman bir koruma ve özgürlük yasası olarak görmüştür. Laikliği zayıflatan herhangi bir şey Fransa Yahudilerini de zayıflatır".

Fransa İçişleri Bakanı Darmanin: Laikliğe aykırı değil

Tartışmalara müdahil olan Fransa İçişleri Bakanı Gerald Darmanin'e göre ise Cumhurbaşkanı Macron'un, Fransa Hahambaşısı Haim Korsia'nın sarayda Hanuka mumu yakmasına izin vermesi "laikliğe aykırı bir davranış değil".

Franceinfo'ya konuşan Darmanin, "Cumhurbaşkanı dinlerin savunucusudur. Hepsine saygı duyuyor. Devlet Başkanı olarak laikliği ihlali de söz konusu değildir." ifadesini kullandı. 

Ayrıca Bakan Dermanin, "Bu önemli Yahudi bayramında, Yahudi yurttaşlarımızın antisemit eylemlere maruz kaldığı, hahamların, sinagogların saldırıya uğradığı, sokakta dini işaretler taşıyan insanların saldırıya uğradığı bir dönemde, Cumhurbaşkanının Yahudi yurttaşlarımızın yanında durmasının son derece normal olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuştu. 

"Cumhuriyetin temel ilkesi Macron'un umurunda değil"

Ritüele tepki gösteren tarihçi Eric Anceau, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Elysee Sarayı'nda dini bir tören! Yakın tarihli bir kitabımda gösterdiğim gibi, Fransız laikliği büyük bir esnekliğe sahiptir, ancak burada o laiklikten son derece uzağız. Ya Emmanuel Macron'un kafası karışık ya da Cumhuriyetimizin temel ilkesi umurunda bile değil... Kararı size bırakıyorum." sözleriyle kutlamaya karşı çıktı. 

Ülkenin tanınmış tarihçilerinden Paris Siyasi Araştırmalar Enstitüsü öğretim görevlisi Charles-Louis Foulon da kaleme aldığı bir makalede, Fransa Cumhuriyeti'nin laik bir devlet olduğunu hatırlattı ve Cumhurbaşkanı Macron'un bu törene katılımının çelişki yarattığını aktardı. 

Foulon, laiklik kapsamında kilise ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasına uygun olarak, devlet başkanının, başkanlık sarayındaki dini kutlamalardan kaçınması ve bunun yerine dini mekanlardaki etkinliklere katılması gerektiğini dile getirdi. 

Gazeteci Degois: Yahudiler bile bu kadarını istememişti

Gazeteci Francoise Degois de sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, Macron'un programa katılmasını eleştirerek bundan böyle diğer dinlere de eşit mesafede durması gerektiğini belirtti. 

Degois, "Yahudi vatandaşlara duyduğum tüm dostluğa ve Hanuka'nın güzelliğine rağmen, Macron'un ne yapmaya çalıştığını hiç anlayamıyorum. Paris'te yapılan antisemitizme karşı yürüyüşü katılmayı reddetti. Hanuka'nın ilk mumunu yakması ... (İsrail / Filistin konusunda bir ileri bir geri konuşmasından bahsetmiyorum bile)  Ve tüm bunları da laikliğin mabedi sayılan Elysee Sarayı'nda yapması... Umarım bundan böyle hepimize (Katolik, Protestan ve Ortodoks) Mutlu Noeller, (Müslümanlara) Mutlu Ramazanlar, Buda'nın güzel doğumu, Mutlu Nevruz, Mutlu Çin Yeni Yılı diler... Eminim ki Yahudiler de bu kadarını istememişti ve eğer yangına körükle gitmek istiyorsanız, yapacağınız şey budur." ifadelerine yer verdi. 

Enerji Bakanı Agnes Pannier-Runacher, katıldığı bir televizyon programında "Cumhurbaşkanı'nın ve hükümetin laiklik için verdiği mücadele konusunda hiçbir belirsizlik yok. Okullarda çarşaf giyilmesini yasaklayan ve geçtiğimiz haftalarda değerleri laikliğe zarar veren dernekleri kapatan ve yasaklayan hükümetin bu hükümet olduğunu hatırlatmak isterim." açıklamasında bulundu. 

Ulusal Meclis Milletvekili David Guiraud ise, Pannier-Runacher'in laiklikliği savunmaya çalıştığı sırada aslında Müslümanlara yönelik yasakçı bir hükümet oldukları suçlamasında bulundu.

Guiraud, "Hükümete göre, Cumhurbaşkanı'nın Elysee Sarayı'nda Hanuka Bayramı'nı kutlaması laikliğe aykırı değilmiş. Çünkü Bakan'a göre de bunun kanıtı, Müslüman kadınların uzun elbise giymesini yasaklayanların kendileri olması. Kazmaya devam ederlerse, petrol bulacaklar." sözleriyle Bakan Pannier-Runacher'in ifadelerini tiye aldı. 

4 Ekim 1958 tarihli Fransa Anayasası'nın 1'inci Maddesi'ne göre "Fransa, bölünmez, laik, demokratik ve sosyal bir cumhuriyettir"

EURO NEWS