Garip olaylar oluyor... Dış politikada son dakika golleri
Kayahan Uygur yazdı...
PEŞ PEŞE OLAYLAR
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Avrupa ve Avrasya İşleriyle sorumlu yardımcısı ünlü ve meslekten diplomat Victoria Nuland, geçen hafta Türkiye ile ilgili çok ilginç açıklamalarda bulundu ve “Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşmış olduğunu” Amerikalı bir resmi yetkilinin ağzından ilk kez ifade etmiş oldu.
Nuland’ın bu açıklamaları yaptığı haftada, ABD Dışişleri ve Savunma Bakanları Brüksel’de NATO toplantısına katılmışlar, Savunma Bakanı Austin ayrıca İsrail’e de uğramıştı.
Aynı hafta Ukrayna krizi alevlenir gibi olmuş ama dünyadan çok Türkiye’yi meşgul eden bu konu iktidar medyası tarafından abartılmıştı. Amerikalıların iki savaş gemisini Boğazlardan Karadeniz’e geçireceği haberi sanki bir müjde gibi verilmeye başlanmıştı. Daha sonra ABD Başkanı Biden, kendisine yararlı hizmetler sunarak iktidarda kalmayı uman “bazı odaklara” nispet verircesine Putin’e üçüncü bir ülkede zirve yapmayı ve konuları orada konuşarak birlikte dünya barışına katkı sunmayı önermişti. Gemilerin ise geçmeyeceği, Boğazlara da ihtiyaç bulunmadığı söylenmiş, hatta bir ABD’li yetkili “biz kimseye iki gemimiz geçecek demedik, Ankara yanlış anlamış” şeklinde bir açıklama yapmıştı.
İLGİNÇ TATBİKAT
Bu arada İsrail’de konuşan ABD Savunma Bakanı, Ortadoğu ve Doğu Akdeniz’de ABD ile İsrail arasında daha derin bir eşgüdüm kurulacağını açıklamıştı. ABD ve İsrail Hava Kuvvetlerinin birlikte eşgüdümlerini artırdıkları tatbikatlardan biri olan INIOCHOS 21 tatbikatı Yunanistan-Peloponez merkezli olarak Akdeniz’de ve tam da bu sıralarda 12-22 Nisan tarihleri arası için planlanmıştı. Ama tatbikata ABD ve İsrail’le birlikte katılan tek ülke Yunanistan değildi, İngiltere, Fransa, Birleşik Arap Emirlikleri, İspanya, Kıbrıs Rum Kesimi hatta Slovenya bile tatbikattaydı.
ABD’nin İtalya Aviano üssünden gelerek tatbikata katılan 510’uncu Avcı Filosunun amblemi ilginçti: Atom sembolü, gökten yere doğru akan 3 şimşek ve imparatorluk simgesi kartal. Uzmanlar 2020 yılında yapılan bir anlaşma uyarınca artık Yunanistan’ın tüm üslerini kullanma hakkına sahip olan bu filonun nükleer operasyonlarla ilgili olduğunu söylemekteler.
NULAND TAM OLARAK NE DEDİ
Peki, bir akademik toplantıda konuşan Victoria Nuland tam olarak ne demişti? ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, ülkesinin Türkiye ile ilişkilerinin çok karmaşık hale geldiğini, bunun da asıl nedeninin Türkiye’nin demokrasiden uzaklaşması olduğunu vurgulamış, Ankara’nın bu uzaklaşmayı sürdürmek için çeşitli ilişkilere girerek durumu karmaşıklaştırdığını ima etmişti. Nuland, “Türkiye’nin sadece kendi sınırlarının ötesinde yaptıklarını değil aynı zamanda ülkedeki durumu, demokrasiyi, insan haklarını ve basın özgürlüğünü de ele almak yolunda çok çalışmak gerektiğini ve bunu ikili ilişkileri ve ABD’nin kaygılarını açıklığa kavuşturmak bakımından” yapacaklarını ilan etmişti.
Bakan Yardımcısı “bir NATO müttefiki demokrasiyi savunmalıdır. Ankara’ya gidip yetkililerle bu konuları konuşmak için acelem var” cümlesini kullandı. Ayrıca, ABD’nin sadece S-400’ler konusu hakkında Türkiye’ye baskı yapmakla kalmayıp aynı zamanda Türkiye’nin Suriye, Libya ve Yukarı Karabağ’da yaptıklarının da ele alınacağını açıkladı.
ABD Dış Politikasını izleyenler bilirler, Bayan Nuland hep ABD Demokrat Partisiyle çalışmış olsa da bir dönem Amerika’da çok etkin olan “neo-con” diplomatlar ekibine pek uzak değildir. Victoria Nuland’ın eşi strateji uzmanı ve siyaset bilimcisi Robert Kagan o akımın ünlü isimlerinden biridir. Eskiden Cumhuriyetçi olan Kagan, o partinin 2016’da Trump’ı aday göstermesi üzerine Demokratları desteklemeye başlamıştır ve ABD kamuoyunda müdahalecilikten yana bir “liberal” olarak tanınmaktadır.
UKRAYNA’DA NELER OLMUŞTU
Müdahalecilik derken o dönemde de aynı görevde Bakan Yardımcısı olan Nuland’ın 4 Şubat 2014 tarihinde ABD'nin Ukrayna Elçisi olan Geoffrey Pyatt ile yaptığı telefon görüşmesi ilginçtir. Rus istihbaratı tarafından yapılan dinleme sonucu dünya medyasına sızdırılan konuşmada Bakan Yardımcısı ve Elçi Ukrayna için kimin başbakan olacağının iyi olacağını tartışıp üç isim arasında birini seçmek çabasındadırlar. Bu arada Avrupa Birliği’nin Ukrayna içişlerine fazla karışmak istemediğini söyleyen Elçiye, Nuland o dönemde çok eleştirilen bir ifadeyle “f.ck the European Union” cevabını vermiş, Elçi de “evet, kesinlikle” demiştir. Döneminde Almanya Şansölyesi Merkel”in “kabul edilmez” dediği bu gaf birkaç ay sonra Nuland’ın patronu olan Hillary Clinton tarafından “bu diplomatik sıkıntı sona erdi” şeklinde açıklanmıştır.
Bu arada okurlarıma 4 Şubat’taki telefon konuşması sırasında Bakan Yardımcısı ve ABD Elçisi’nin Ukrayna Başbakanı olarak mutabık kaldıkları Arseniy Yatsenyuk’un 27 Şubat’ta tabii başbakan olduğunu hatırlatalım. Ukrayna böyle bir ülkedir, Karadeniz ülkesi Ukrayna’nın aynı kafada müttefiki ve dostları olanların durumu da her ne kadar aksini süyleseler de pek farklı değildir.
SON DAKİKA GOLLERİ
Son 2 haftadaki gelişmeleri anlatırken ilginç son dakika gollerini geçmeden olmaz. Avrupa Birliği’yle ilişkileri düzeltme görüşmesindeki son dakika sandalye krizi, Yunanistan’la tam düzelecekken son anda yeniden atışma, Tel Aviv’le eski sıcak ilişkilere dönülecekken okunan metinde birden İsrail’in İslam düşmanı ilan edilmesi, Kıbrıs’ta ikili görüşmeler başlarken Kıbrıs Anayasa Mahkemesine Kuran Kursları konusunda had bildirilmesi, Kanada’dan SİHA’lara yönelik askıya alma kararının kaldırılması istenirken ortaya kesin ambargo çıkması, Rusya ile ortak turizm sezonu açılacakken son anda bırakınız turizmi uçuş yasağı gelmesi, ekonomide reform denilirken yeni yasaklar ve demokrasi reformundan söz edilirken artan ve giderek her türlü sınırı aşan ihlaller…
Türkiye’de ve özellikle Türkiye’nin başka ülkelerle ilişkilerinde garip olaylar oluyor, adeta ülke içerde birileri tarafından meçhule giden gemi gibi bir yerlere sürükleniyor.
ESKİ DENKLEM DEĞİŞİYOR
Bu arada Brüksel’deki toplantıda ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in Çin’den bir numaralı mücadele konusu olarak söz ederken Rusya’yı istikrarlı ve öngörülebilir ilişkiler sürdürülebilecek bir partner olarak değerlendirmesi ve Biden-Putin zirvesinin önemine değinmesi de gözden kaçmadı.
NATO Zirvesindeki konuşmalarda Amerikalıların Türkiye’den söz edip etmediklerini sorarsanız sadece bir yerde Blinken “Çavuşoğlu burada, kendisi Afgan hükümeti ile Taliban arasında İstanbul’da yapılacak görüşmelerin hazırlığını yapıyor” dedi.
Kayahan Uygur
Odatv.com