Geçtiğimiz 10 yılda futbolu değiştiren altı trend
İşte 2009'dan beri dünya futbolundaki en kayda değer trendlerden altısı…
Futbol, geçtiğimiz 10 yılda oldukça değişti. Bazı yenilikler oyunu tamamıyla değiştirdi, bazılarıysa hâlâ bunu yapmaya çalışıyor. İşte 2009'dan beri dünya futbolundaki en kayda değer trendlerden altısı…
Big Data”nın benimsenmesi
Durum analizi yapılıp karar alınması konusunda futbol uzun süre diğer sporların gerisinde kaldı. Ancak son 10 yılda dev kulüpler teknolojiyi önemli biçimde benimsediler.
Liverpool'u ele alalım. Kulübün, işleri veri merkezli bir anlayış ile yürütmeye başlamasıyla kupalar da gelmeye başladı. Altıncı Şampiyonlar Ligi kupalarını kazandılar, dünya şampiyonu oldular ve şimdi de Premier Lig şampiyonluklarını resmen ilan etmelerine haftalar kaldı.
İstatistikler, futbol kulüplerinin transferde akıllıca kararlar almalarına da yardımcı oluyor. Teknik direktörlerin doğru oyuncuları seçmesine ve kulüp doktorlarının oyunculara sağlıkları konusunda daha fazla yardım etmesine olanak sağlıyor. Bunlar, futbola ilişkin her şeye dair milyonlarca satır veri toplanarak yapılıyor. Ve analiz edildiğinde kulüpler işleri çok daha akıllıca ve verimli şekilde yürütebiliyor.
Büyük takımların hâkimiyeti
Bir süredir Milan, Arsenal ve Manchester United düşüşte. Artık eskiden olduğu gibi kupalar kazanamıyorlar ama kazanmayı alışkanlık haline getirdikleri o ihtişamlı günlere kavuşmak için milyonlar harcamaktan hâlâçekinmiyorlar.
Avrupa’nın her köşesinde; Madrid’den Barcelona’ya, Dortmund’dan Manchester’a takımlar statülerini korumak için para saçıyorlar. Bunun sonucunda da 2009’dan bu yana Avrupa’daki kulüplerin harcamaları her sene daha da artıyor.
Deloitte Sports’un yayınladığı bir rapor, son 10 yıldaki ekonomik değişimi çok iyi özetliyor. Rapora göre, Premier Lig kulüpleri 2009/10 sezonunda toplam 630,4 milyon dolar harcarken bu miktar 2019’da 1,83 milyara çıkmış durumda. Neredeyse üçkatı…
Transferlere büyük paralar harcamak artık sadece kupa(lar) kazanmak için değil, yayın gelirlerinden daha büyük bir pay almak ve sponsorluk anlaşmalarını çoğaltmak için de etkili bir yöntem. Birkaç büyük kulüp daha önce küme düşme riski olmayan bir “Avrupa Süper Ligi” önerisinde bulundu. Şimdilik bu fikir taraftarlar ve yerel ligler tarafından güler yüzle karşılanmış olmasa da kulüplerin vazgeçmeye niyeti yok.
Oyun ortaklıkları
Kulüpler, e-spor sektöründe de tanınırlık yaratmak adına birçok e-spor takımına veya organizasyonuna sponsor oluyor. E-spor’un büyüyen bir sektör olması da takımlara iyi bir yatırım fırsatı sunuyor.
Takımların gelirlerini arttırmaktaki bir başka ortağı ise bahis şirketleri. İçinde bulunduğumuz sezonda Premier Lig ve La Liga takımlarının yarısı bahis şirketleriyle ortaklıklara sahip.
Yukarıdaki istatistik sadece büyük çaplı ortaklıkları kapsıyor. Bunun dışında, birçok kumar sitesinde futbol temalı slot’lara rastlayabilirsiniz. Tabii ki bahsi geçen siteler kulüplere lisans için de ödeme yapmaktan kaçınmıyor. Birçok sitenin futbolculardan oluşan reklam yüzleri ve statlarda karşınıza çıkan reklamları da var.
Önce futbolcu
Fikstürü çok sıkışık bulan takımların talebi üzerine Premier Lig, 8-22 Şubat arası ilk kez bir kış tatili yapacak. Yine de bunu tam bir ara sayamayız. Yalnızca bir maç haftası, dört ve altışar maç oynanmak üzere ikiye bölünmüş durumda.
Avrupa’daki en uzun kış arasına 28 günle Bundesliga sahip. Bunda Bundesliga’da -diğer dört büyük lige göre- maç daha az oynanması ve sadece bir kupa olması da etken. İspanya, İtalya ve Fransa uzun süredir kış arası sistemlerinde değişikliğe gitmiyor. Bunun meyvelerini de yıllardır sakatlıktan ve yorgunluktan kurtulan oyuncularla alıyorlar. Bu ülkelerde bazı takımlar, lige verilen aralar boyunca dostluk maçları için bile fırsat bulabiliyor.
Kadın futbolu
Kadın futbolu, geçtiğimiz 10 yılda gözlerden ırak bir oyundan; büyüyen, saygı duyulan bir sektöre dönüşerek tarihteki dönüm noktasını yaşadı. Eskiden oynayacak saha bulamayan takımlar şimdi birçok sponsora sahip. 15 yıl önce yer fıstığı kazanan oyuncular şimdi iyi maaşlar alıyorlar, hâlâerkek futboluyla arada kapatılması gereken bir fark olsa da.
Fransa'da düzenlenen 2019 Dünya Kupası, kadın futbolunun önünde güzel günler olduğunu doğruladı. Tarihin en çok izlenen kadın futbolu turnuvası olmasının ötesinde tüm dünyada yankı uyandırdı. Yorumcular, önceki yıllara nazaran büyük bir gelişme olduğunu belirtti.
Spor medya platformları, maçları yayınlarken bahis şirketleri ve birkaç Fortune 500 kuruluşu da oyuna yatırımda bulundu. Hem P&G hem de Visa zaten kadınlar futbolunun gelişimine katkıda bulunmak için milyonlar harcamış durumda.
Geride bıraktığımız 10 yıl boyunca sayısız Avrupa kulübü kadın futbol takımlarını kurdu. Manchester City'den United'a, Real Madrid'den Juventus'a; neredeyse bütün Avrupa kulüplerinin artık ulusal ve kıtasal turnuvalarda mücadele eden kadın futbol şubeleri var.
Sosyal bilinçli futbolcular
Doğrusuyla yanlışıyla, futbolcular artık dünyayı etkileyen her olay hakkında fikir beyan ediyorlar. Kimileri sürekli olarak politikanın içindeler, birini eleştiriyor veya destekliyorlar. Mesela Hector Bellerin, Boris Johnson daha başkan olmadan onu sevmediğini açık bir şekilde belirtmişti.
Takım arkadaşı Mesut Özil ise geçtiğimiz sene cumhurbaşkanıTayyip Erdoğan’ın nikâh şahitliğinde evlenmişti. Sonrasında ise Çin’in Uygur Müslümanlarına olan tutumu hakkında yorumda bulunmuştu.
Siyaset bir yana, oyuncular maaşlarının yüzde birini derneklere bağışlamak gibi sosyal konularda da varlık gösteriyorlar. Bazıları ise küresel ısınma ve dünya barışı konularında kamuoyu oluşturmaya çalışıyor.
" thesefootballtimes.co " sitesinde yayınlanan bu yazıyı , Tifosi Blog ekibi Eurosport Türkiye için çevirmiştir.