Gelecek Partisi: Ahmet Davutoğlu Genel Başkan seçildi, parti yönetiminde kimler var?
Olçok, Mahcupyan yönetimde
Eylül ayında AKP'den istifa ettikten sonra Cuma günü Gelecek Partisi'ni kuran eski başbakan Ahmet Davutoğlu, 132 üyeli Kurucular Kurulu'nun ilk toplantısında üyelerin tamamının oyuyla partinin genel başkanı seçildi. 60 üyeli Parti Yönetim Kurulu (PYK) ile Etik Kurulu ve Disiplin Kurulu'nun asıl ve yedek üyeleri de belli oldu.
Gelecek Partisi'nin 16 Başkanlık Kurulu üyesinin ise gelecek hafta Ahmet Davutoğlu başkanlığında yapılacak toplantıda PYK üyeleri arasından belirlenmesi bekleniyor.
Olçok, Mahcupyan yönetimde
Yapılan oylamada, aralarında eski AKP milletvekilleri Ayhan Sefer Üstün, Feramuz Üstün, Selçuk Özdağ, Abdullah Başçı, Cuma İçten; başbakanlığı döneminde Davutoğlu'nun danışmanlığını yapan gazeteci Etyen Mahcupyan, gazeteci Hakan Albayrak; AKP'de il başkanlığı görevlerinde bulunan Mustafa Nedim Yamalı, Selim Temurci, Yeşim Karadağ, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında yaşamını yitiren AKP'nin iletişim stratejisi danışmanı Erol Olçok'un eski eşi Nihal Olçok, eski Yükseköğretim Kurumu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Ziya Özcan'ın da bulunduğu 60 isim PYK üyeliğine seçildi.
Toplantıda ayrıca 7 üyeli Parti Disiplin Kurulu üyeleri ile 5 üyeli Parti Etik Kurulu üyeleri de yedekleriyle birlikte belirlendi.
'Doğan baharı görüyoruz'
Kurucular Kurulu toplantısında alınan kararları açıklayan Gelecek Partisi Genel Başkan Ahmet Davutoğlu, gazetecilerin de gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Davutoğlu'na ilk yöneltilen soru, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, partisi ve Ali Babacan hareketiyle ilgili yaptığı "AK Parti bir çınardır. (...) Düşen yaprak bir daha eski yerine dönmüyor" ifadeleri ile Başbakanlık'tan istifa ederken söylediği "Ben kaderimi Ak Parti'nin kaderine bağladım" sözlerini anımsatması konusunda ne düşündüğü konusuna ilişkin oldu.
"Bazıları çınar yaprağını görünce düşen bir yaprak görürler, bazıları da bahar görür. Sayın Cumhurbaşkanı düşen bir yaprak görmüş. Biz ise doğan bir baharı görürüz" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sayın Cumhurbaşkanımızın görevi bırakırken yaptığım konuşmaya atfına gelince, o konuşmayı milletimiz çok iyi hatırlamaktadır. Kendisine karşı yurt dışındayken ağır bir parti içi darbe yapılmış başbakanım. Hakkında en ağır ithamlar yapan bir çete, daha sonra Pelikan diye adlandırılan bu çete ithamları yapmışken, Türkiye bir bunalıma girmesin, Sayın Ecevit ve Sayın Sezer arasında yaşanan krizin yaşanmaması için tüm hislerimi içime gömerek o konuşmayı yaptım.
"3,5 yıl her şeye sabırla hareket ettim. Konferanslarım engellendi. Eşimin işleri engellendi. Eğer ülkede her şey yolunda gitseydi yine susabilirdik. Ama nepotizm, her türlü yolsuzluk, kibir ve gösteriş ve şatafatın yaygınlaştığı bir durumda kimse kusura bakmasın, öncelikli, sadakatimiz milletedir. Yayınladığımız manifesto sonrasında oturup konuşma imkânı olsaydı yine susabilirdik."
'Mahcup olurlar'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 3.5 yılda 5 rapor sunduğunu, ancak karşılığının ihraç talebiyle disipline sevk edilmek olduğunu kaydeden Davutoğlu, "Biz ayrılmadık, o bizi ayırdı. Bir akademisyene amfileri kapatanlar cefadan bahsedebilir mi? En önemlisi en yakın arkadaşım dediği arkadaşına dolandırıcılık suçlaması yapılmasından sonra hâlâ vefadan bahsedilmesi mümkün mü? Kimse bize geçmiş sözlerimizi hatırlatmasın, mahcup olurlar" dedi.
'Eklemlenmek için gelmiyoruz'
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, partisine milletvekili verebilecekleri yönündeki açıklamasının sorulması üzerine de Davutoğlu, siyasette doğal seyir içinde olmayan hiçbir şeye başvurmadığını belirterek, buna ihtiyaç duyulmayacağı düşüncesinde olduklarını söyledi:
"Milletimiz bize ne takdir ederse başımızın üzerinde yeri var. Biz herhangi bir şekilde zorlukla karşılaşırsak herkesle demokratik ittifak yaparız her kesimle. Ak Parti bizi ihraç ederek köprü attı biz köprü kuracağız. Ama herhangi bir yere eklemlenmek için gelmiyoruz. Ne Cumhur İttifakı ne Millet İttifakı, değişik ittifaklar çıkar. Biz kendi siyasi çizgimizle milletin karşısına çıkarız."
Bahçeli'ye yanıt: Allah sağlık sıhhat versin
Ahmet Davutoğlu, kendisini sert sözlerle hedef alan MHP Lideri Devlet Bahçeli'yle ilgili de "Allah ona sağlık sıhhat versin. Bu kadar devlet tecrübesinden sonra ismi de devlet olan Sayın Bahçeli'nin her farklı düşünene dış ajanlık suçlaması yakışmıyor. Şahsi ilişkilerinde bu kadar nazik olan bir insanın Türkiye'de başbakanlık yapmış birine ve siyaset yapmış diğerlerine dış ajanların oyuncağı gibi tabirler kullanmak Soğuk Savaş döneminden kalmış bir dil, bunları terk etmek lazım, olgunlaşmak lazım" değerlendirmesi yaptı.
'Dolandırıcı çıkmaz, diyebilir'
Şehir Üniversitesi ile ilgili tartışmalarda kendisini hedef alan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözlerinden "hicap duyduğunu" belirten Davutoğlu şunları söyledi:
"Cumhurbaşkanı vicdanıyla baş başa kaldığında 'Davutoğlu'ndan her şey çıkar ama dolandırıcı çıkmaz' diyebilir, eğer vicdanı kaldıysa. Ben bir esnaf çocuğuyum. Ben babamın vefat haberini aldığımda Cumhurbaşkanı ile baş başa Irak konusunu konuşuyorduk. O esnaf babamın bana öğrettiği ilk şey helal lokmadır. Bilmiyorum ama herhalde benim babam ahiret divanıyla karşılaşınca Cumhurbaşkanı'na bir çift lafı olur. Beni Tayyip Bey'e yardım etmelisin diye ikna eden babamdır."
Şehir Üniversitesi'nin yanı sıra, vakfa da el koymaya dönük bir mevzuat hazırlığı olduğu duyumu aldıklarını kaydeden Davutoğlu, "Bunu yaparlarsa hesap veremezler. 28 Şubat zulmünü görenler tarafından böyle bir zulmün yapılacağını düşünmemiştik" diye konuştu.
Ayşe Sayın Ankara
BBC TÜRKÇE