George Floyd protestoları: ABD Savunma Bakanı Esper ordunun kullanılmasına karşı çıktı
ABD Başkanı Donald Trump iki gün önceki konuşmasında gerekirse orduyu sokağa çıkaracağını söylemişti.
ABD Başkanı Donald Trump iki gün önceki konuşmasında gerekirse orduyu sokağa çıkaracağını söylemişti.
203 yıl önce onaylanmış Başkaldırı Yasası, ABD başkanlarına belli koşullar altında orduyu sokağa çıkarma hakkı veriyor.
Protestoların dokuzuncu gününde Pentagon'daki konuşmasında konuya değinen Esper, "Başkaldırı Yasası'nın kullanılmasını desteklemiyorum" dedi ve ekledi:
"Muvazzaf askerlerin kanunlara uyulmasını sağlamak için sokağa çıkması son çare olmalıdır ve yalnızca en acil, en vahim anlarda gerçekleşmelidir. Şu an öylesi bir durumda değiliz."
George Floyd'un ölümünün "korkunç bir suç" olduğunu belirten Esper, polislerin bu cinayetten sorumlu tutulması gerektiğini, böylesi trajedilerin çok fazla tekrar ettiğini söyledi.
ABD'de halihazırda polislere destek olmak için görevlendirilen Ulusal Muhafızlar, ABD Ordusu'nun muvazzaf askerlerinden değil, ihtiyat askerlerinden oluşuyor.
Esper, Ulusal Muhafızlar'ın bu göreve daha uygun olduğunu söyledi ve ekledi:
"Bunu yalnızca bir Savunma Bakanı olarak değil, eski bir asker ve eski bir Ulusal Muhafız olarak da söylüyorum."
Trump: Lincoln hariç, siyah nüfus için en fazla şeyi ben yaptım
ABD Başkanı Donald Trump ise Twitter'da paylaştığı mesajlarda, "belki diğer Cumhuriyetçi Başkan, rahmetli, büyük Abraham Lincoln hariç", ABD'deki siyah nüfus için en fazla şeyi kendisinin yaptığını, başkanlık yarışındaki rakibi Joe Biden'ın "43 yılda yaptığından çok daha fazlasını kendisinin 3,5 yılda yaptığını" yazdı.
Lincoln 1862 sonunda köleliği kaldırmıştı.
Trump ayrıca, protestolarda yaşanan şiddet olaylarının kaynağı olarak gördüğü "katiller, teröristler, kundakçılar, anarşistler, haydutlar, kabadayılar, yağmacılar, ANTIFA ve diğerleri"ni de hedef aldı.
Papa Francis, ABD'deki protestolarla ilgili olarak ilk kez açıklama yaptı ve "Irkçılığa müsamaha gösteremeyiz" dedi.
Irkçılığa ve ayrımcılığa göz yumulamayacağını belirten Papa Francis, şiddete baş vurulması konusunda ise "kendi kendisine zarar verir" yorumunu yaptı. Papa, "Şiddetin hiçbir faydası yok, çok kayba yol açar" ifadesini kullandı.
Papa Francis ayrıca ABD'de ulusal uzlaşma ve barış çağrısında da bulundu.
Boris Johnson: Halkın öfkesini anlıyorum
İngiltere Başbakanı Boris Johnson da, George Floyd'un ölümü üzerine ABD ve diğer ülkelerde ortaya çıkan halk öfkesini "tamamen anladığını" söyledi.
Parlamento'daki olağan oturumda, ABD'deki olaylarla ilgili İngiltere hükümetinin neden herhangi bir açıklama yapmadığı sorulduğunda Johnson, "Elbette siyahların yaşamları değerlidir ve sadece Amerika'da değil, diğer ülkelerde ve ülkemizde hissedilen öfke ve üzüntüyü tamamen anlıyorum" dedi ve ekledi:
"Vurgulamak istediğim tek şey, protestoların yasal bir şekilde yürütülmesi ve ülkemizde sosyal mesafe kurallarına uyulmasıdır."
Londra'da protesto
Siyahların Yaşamları Değerlidir (Black Lives Matter) hareketinin Londra ayağının düzenlediği protesto gösterisi ise Çarşamba günü Hyde Park'ta başladı.
Pazar günü de Trafalgar Meydanı'nda ırk ayrımcılığını protesto için çok sayıda gösterici toplanmıştı.
Çin, ırk ayrımcılığına son verilmesi çağrısı yaptı
Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Zhao Lijian da bir açıklama yaparak "ABD hükümetinin, azınlıkların yasal haklarının korunması için her türlü ırk ayrımcılığına son vermeyi öngören uluslararası anlaşmaların getirdiği yükümlülüklerini yerine getirmek için somut önlemler almasını umuyoruz" dedi.
Sözcü, Çin'in "ırk ayrımcılığına daima karşı olduğunu" belirtti.
Dünkü protestolar barışçıl geçti
ABD genelinde protestolar dün büyük oranda barışçıl geçti. Başkent Washington, New York City, Los Angeles ve Houston başta olmak üzere birçok kentte on binlerce gösterici Salı günü de sokaklardaydı.
George Floyd'un ölümü, Afrika kökenli Amerikalılara uygulanan polis şiddetine ve ırkçılığa karşı öfkenin yeniden canlanmasına neden oldu.
Washington'da Beyaz Saray'a doğru yürüyen göstericilerin üzerinde helikopterlerin dolaşması ve askerlerin varlığı dikkat çekti.
Göstericiler Beyaz Saray yakınlarındaki Lafayette Park yakınlarında toplandı. Parkta çok sayıda askeri polis vardı. Sokağa çıkma yasağının akşam 7'de başladığı başkentte polis göstericilere göz yaşartıcı gazla müdahale etti.
New York polisi ise sokağa çıkma yasağının başladığı akşam 8'den sonra yaklaşık 200 protestocuyu gözaltına aldı. Manhattan bölgesinde göstericiler yolu trafiğe kapattı ve bir polis aracını kuşattı.
AP haber ajansı, geçen hafta başlayan gösterilerde şimdiye dek 9.300 kişinin gözaltına alındığını bildirdi.
New York Belediye Başkanı Bill de Blasio, daha önce gece 11'de başlayan sokağa çıkma yasağının, "koordineli yağmalama olayları" nedeniyle 8'e alındığını ve bir hafta uzatıldığını açıkladı.
Philadelphia, Atlanta ve Seattle'da da büyük gösteriler oldu. Atlanta'da Centennial Olympic Park'ta toplanan protestocuları dağıtmak için polis göz yaşartıcı gaz kullandı.
Floyd'un gözaltına alınırken öldürüldüğü Minneapolis'in ise göreceli olarak sakin olduğu görüldü.
Floyd'un yakınları da gösteriye katıldı
Houstan'daki gösteriye katılan 60 bin kişi arasında Floyd'un ailesinden 16 kişi de vardı. Yerel bir gazete, Floyd'un bir yeğeninin "Amcam için adaleti sağlayıncaya dek durmak yok" sözlerini aktardı.
Floyd'un cenaze töreni 9 Haziran'da Houstan'da düzenlenecek.
Minneapolis'te basın toplantısında konuşan ve George Floyd'un 6 yaşındaki kızı Gianna'nın annesi olan Roxie Washington duygusal bir konuşma yaparak "George iyi bir insandı. Bebeğim için buradayım, George için buradayım, çünkü adalet istiyorum" dedi.
Ulusal Muhafızlar diz çöktü
Başkan Donald Trump'ın göreve çağırdığı Ulusal Muhafızların bazı yerlerde göstericilerle dayanışma için diz çöktüğü görüldü.
Los Angeles'ta göstericilerin, askerin diz çökmesi için tezahürat yapmasına, Ulusal Muhafızlar olumlu karşılık verdi. Göstericiler, askerlerden yürüyerek kendilerine destek vermesini de istedi ancak askerler sabit durmak zorunda olduklarını belirterek bu isteği geri çevirdi.
Tennessee, Iowa, Georgia ve Atlanta'dan da benzer görüntüler geldi.
Din adamları Trump'ın kilise önünde İncil ile pozunu kınadı
Önceki gün Washington'da tarihi bir kiliseyi ziyaret edip önünde İncil ile poz veren ve bundan dolayı eleştirilen Başkan Donald Trump bu tavrını savundu.
Twitter'da paylaştığı bir mesajda Trump, "Yanlış düşünüyorsunuz! Protestocular eğer o kadar barışçıl ise neden bir gece önce Kiliseyi ateşe verdiler? (kilise önünde) yürüyüşüm insanların hoşuna gitti!" diye yazı.
Dini çevrelerden ise Trump'a kınama geldi.
Washington'dan Piskopos Mariann Budde, "Başkan benim bölgemdeki kiliselerden birinde, Yahudi-Hristiyan geleneğin en kutsal kitabı olan İncil'i izin almadan ve İsa'nın öğretilerine aykırı bir mesaj vermek için kullandı" dedi.
Katolik kilisesi baş piskoposu Wilton D. Gregory ise Trump'ın dün de Papa 2. John Paul mabedini ziyaretini "manipüle edici" bularak kınadı.
Demokrat Parti'nin başkan adayı olmasına kesin gözüyle bakılan Joe Biden ise Trump'ı kendi destekçilerini memnun etmek için bu krizi kullandığını belirterek "tabanının arzularına hizmet ediyor" dedi.
Sosyo-ekonomik eşitsizlik ve ayrımcılık
ABD'de George Floyd'un ölümünün bu kadar tepki çekmesi ve yaygın protestolara neden olması, uzun bir geçmişe dayanan ve kökleri derinlerde olan sosyo-ekonomik eşitsizliklere, ırkçı ve ayrımcı politikalara dayandırılıyor.
Bugünkü protestoların, 50 yılı aşkın bir süre önce Martin Luther King'in önderliğinde başlayan ve Afrika kökenli Amerikalıların yurttaş hakları için mücadele eden Sivil Haklar hareketinden bu yana en yaygın ırk temelli eylemler olduğu belirtiliyor.
BBC TÜRKÇE