Gerçekten müthiş
Öncesinde ne olmuştu?
Gerçekten müthiş
Ekim 2016’de ‘PKK ile ilişkileri var’ suçlamasıyla gözaltına alınan Amerikalı Rahip Brunson Aralık’ta bu kez Gülen Cemaati’ne üye olmak suçlamasıyla tutuklanmış ve ömür boyu hapisle yargılanmıştı. Başkan Trump, Amerikalı yetkililer ve Amerikan medyasının konuya yoğun ilgi göstermesine tepki olarak Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada “Trump’a hatırlatmak isteriz ki, Türk mahkemeleri bağımsızdır” dendi. Bunun üzerine 19 Temmuz 2018’de Başkan Trump ‘Brunson’un serbest bırakılmaması tam bir rezalet. Erdoğan bir şey yapmalı’ dedi. Öncesinde ise Cumhurbaşkanı Erdoğan 11 Ocak 2018’de ‘Bu fakir bu görevde olduğu sürece teröristi alamazsın” demişti. Buna benzer demeçlerle Trump’ın tehditlerine Erdoğan yanıt verince Trump’ın önce twitter üzerinden sonra da Erdoğan’ı telefonla arayarak tehditlerinin tonunu yükseltmiş, Brunson 12 Ekim 2018’de serbest bırakılarak ülkesine gönderilmiş ve bir kaç gün sonra Beyaz Saray’da Trump’ı kutsamıştı.
Öncesinde ne olmuştu?
Alman Die Welt gazetesi Türkiye muhabiri Türk ve Alman vatandaşı Deniz Yücel 27 Şubat 2017’de tutuklanmış, PKK/KCK silahlı terör örgütü ile FETÖ/PDY silahlı terör örgütünün propagandasını yapmakla suçlanmış ve halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmekle yargılanmıştı.
15 Şubat 2018’de Başbakan Merkel ile Berlin’de bir araya gelen dönemin Başbakanı Binali Yıldırım, ortak basın toplantında Deniz Yücel ile ilgili olarak ”Ümit ederim kısa sürede duruşması yapılır ve bir sonuç elde edilir” demişti.
Yücel bir gün sonra serbest bırakılır ve aynı gün özel bir uçakla Almanya’ya gider.
Peki Erdoğan ne demişti ?
Mart 2017’de bir televizyon röportajında konuya değinen Erdoğan ‘Elimizde görüntüler var; bu adam tam bir ajan, terörist ve ben bu makamda olduğum sürece asla iade edilmeyecektir’ demişti.
Ya öncesinde ne oldu?
19 Aralık 2016’da İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi aralarında dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı Gabiel Ashknazi’nin de yer aldığı dört sanığın yargılandığı davanın düşürülmesine ve sanıklar hakkında yakalama kararının kaldırılmasına karar verdi.
Neden?
Çünkü Ankara ile Tel Aviv arasında yapılan anlaşma gereği İsrail Mavi Marmara saldırısında öldürdüğü 10 Türk vatandaşı için 20 milyon dolar bağışta bulunmuş ve AKP iktidarı dosyanın kapatılması için gerekli talimatları vermişti.
Oysa Erdoğan, Bakanlar ve yandaş medya bu konuyla ilgil olarak öncesinde İsrail’e çok ağır yüklenmiş ve ‘din, iman, vatan ve millet’ söylemleriyle halkı kandırmıştı.
Peki durduk yerde herkesin bildiği bu konuları neden yazıyorum?
Türkiye’de 10 yıl hapis cezasına çarptırılan ve dört yıldır hapiste tutulan İsrailli uyuşturucu kaçakçısı Danny Awka önceki gün serbest bırakılarak özel uçakla ülkesine gönderildi.
Demek önemli birisiymiş!
İsrail medyasına göre Cumhurbaşkanı Herzog konu ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aramış ve Dışişleri Bakanı Cohen mevkidaşı Hakan Fidan’la konuşmuştu.
İsrailli uyuşturucu kaçakçısı Awka serbest bırakılıyor ve özel uçakla ülkesine gönderiliyor ama Merdan Yanardağ, Barış Pehlivan ve benzerleri yalnızca gazeteci oldukları için Silivri’ye kapatılıyor.
Siz istediğiniz kadar ‘Türk yargısı bağımsızdır’ deyin ama dışarıda herkes ve içeride çoğunluk yargının ne durumda olduğunu ya da iktidar tarafından ne hale getirildiğini biliyor.
Bu da normal çünkü iktidarın yaptığı her şeyi çelişkili..
Örneğin son yıllarda Erdoğan’ın BAE, Suudi Arabistan, Mısır ve İsrail liderleri hakkında söyledikleri…
Örneğin Erdoğan’ın bu liderlere söylediği her şeyi unutarak ve kendine oy verenlere unutturarak gidip onlara ‘Ne olur gelin barışalım’ demesi..
Bu barışma karşılığında kime ne verildi bilinmez ya da bilinir de yazılmaz ama olaylar çok şeyi anlatır.
Örneğin Erdoğan, Bakanlar ve yandaş medyanın Suudi Veliaht Muhammed Bin Selman hakkında söyledikleri..
Adam gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’da öldürülmesinden sorumlu tutulmuş katil ilan edilmişti.
Sonra Ankara’da krallar gibi karşılanmış ve Merkez Bankası’nın açığını ( Zarrap cari açığı kapatmıştı!) kapattığı için Erdoğan ona teşekkür etmişti.
Tabi BAE Başkanı Muhammed Bin Zayid’e de.
Onun için önce ‘ABD ile birlikte Fetö darbesini finanse etmekle’ suçlanmış, yandaş medya tarafından ‘şerefsiz’ ilan edilmiş ama dayanmayıp ona ‘sarıldık, öpüştük, koklaştık ve el ele dolaşarak enerjimizi yükselttik’!
‘Dünya lideri’ olmak kolay değil.
Herkesin kıskandığı ülke olursanız işiniz daha da zor.
%52 oy oranı herkesi çatlatır!
Gerçekten her şeyimiz müthiş.
https://tele1.com.tr/gercekten-muthis-900221/
HÜSNÜ MAHALLİ / TELE1