Gerilim romanı okumayın; yüzyılın gerilimi bu yazıda.. Hepsi gerçek…

Ghislaine Maxwell isimli bir kadın

Gerilim romanı okumayın; yüzyılın gerilimi bu yazıda.. Hepsi gerçek…




FEHMİ KORU YAZDI...

Gerilim romanı okumayın; yüzyılın gerilimi bu yazıda.. Hepsi gerçek…

Hayli zamandır “Ha şimdi ortaya çıkacak” diye beklediğim için galiba yalnız ben heyecanlanıyorum. Pek çok ülkeyi ve lider düzeyindeki insanları içine alan bir büyük skandal taçları düşürebilir, seçim sonuçlarını etkileyebilir…

‘Komplo teorisi’ diye gözden düşürülmeye çalışılan iddiaları sonunda ciddiyetinden kuşku duyulmayacak bir özgeçmişe sahip kadın savcı dikkate almışa benziyor.

“Nasıl olsa bana hiçbir şey olmaz” rahatlığıyla kendine güvenen ve bu sebeple de saklanıyor sanıldığı halde hakkında soruşturma yürüten makamlara fazla uzak olmayan bir malikanede günlerini geçiren kadının kapısına FBI ajanları gitti ve şimdi onlarca önemli kişi “Acaba bizim ismimizi de verecek mi?” telaşında.

Konuyu genel hatlarıyla bilmeyen yok.

Konunun özeti

Jeffrey ve kendisine ait adadaki malikanesi..

En yakın dostları devlet ve hükümet başkanları olan Jeffrey Epstein adlı biri küçük yaştaki kız ve erkek çocukları istismar etmekten hapse atıldı. 

Hakkında ilk öğrenilen, Epstein’in ABD’de ve Avrupa’da muhteşem malikanelere sahip olduğu, hepsi de önemli görevlerde bulunmuş ve halen gözler önünde olan önemli kişileri oralarda ikramlara gark ettiği olmuştu.

“Epstein’in dünyanın en pahalı mülklerine sahip olacak zenginliği nereden?” sorusu sorulmadı değil, o soruya hep ezberden “Akıllı yatırımları sayesinde” cevabı verildi.

Krallar, devlet başkanları, bakanların onun cömertliğinden yararlanmakta oldukları da ortaya çıkmıştı.

Jeffrey Epstein gözaltına alınınca vaktiyle kendilerini istismar ettiği ve önemli dostlarına da istismar ettirdiği genç kadın ve erkekler “Beni de, beni de” diyerek ortaya atıldılar.

İddialarını destekleyecek fotoğraflarla birlikte…

İngiltere Kraliçesi’nin oğlu Prens Andrew ve o sırada 15 yaşında olan Virginia Roberts.. Arkada görülen kadının ismi Ghislaine Maxwell..

Kraliyet ailelerinden isimler, bir zamanlar devlet başkanı olmuş ya da sonradan başkan olacak isimler de görülüyordu o fotoğraflarda… Kol kola, kucak kucağa oldukları kızların yaşları 14 gibi çocuk sayılacak yaşta olabiliyordu.

Adamın ciddi bir yatırımcı olmadığı, servetinin kaynağının bilinmediği de ortaya saçılan bilgiler arasındaydı.

Epstein yargılandı ve ağır hapis cezası aldı.

Unutulmaya yüz tutmuşken birdenbire adamın cezaevinde intihar ettiği duyuruldu.

Mafya’nın ‘ölüler konuşmaz’ kuralının bu defa çocuk istismarcısı Epstein için işlediği düşünüldü.

Ve konu yeniden unutulmaya terk edildi.

O noktadan itibaren içimdeki kuşkucu ben, “Bakalım gerçek ne zaman ortaya çıkacak?” sorusunu, bazen alçak perdeden bazen etrafımdakileri rahatsız edecek gürültüyle, dillendirmeye başladı.  

Adamın göründüğünden daha derin bir yönü olduğunu düşünüyordum.

Sıradan biri neden kendisine arkadaş olarak Bill Clinton’u, Donald Trump’ı, İngiltere Kraliçesi’nin oğlu Prens Andrew’u ve benzerlerini seçer. Onları eğlendirirken de, her ülkede ağır cezalık bir suç olan, öğrenildiğinde arkadaşlarını zor durumlara düşürebilecek türden çocuk yaştaki kız ve erkekleri kullanır?

Neden?

Benim zihnim şöyle çalışır: Böyle biri davetlilerini eğlendirirken malikanelerinin her tarafına gözle fark edilmeyecek cihazlar yerleştirmiş ve her şeyi kayıt altına almış olabilir… Sonradan bunu kendilerine hissettirir de… Artık kimin için çalışıyorsa, kendisine o muazzam mali kaynağı kim/ler sağlıyorsa, onların arzuları istikametinde sonuçlar alınabilmesi için…   

Olabilir mi?

Ghislaine Maxwell isimli bir kadın

Böyle düşünmemin sebebi, Jeffrey Epstein’in hemen yanı başında yer alan, o yeni arkadaşlar edinmeye çalışırken kendisi de  adamın arkadaşlarını eğlendirmede kullanacağı çocuk yaştaki kız ve erkekleri bulmayı beceren birinin varlığıydı. 

Jeffrey ile Ghislaine..

Ghislaine Maxwell adlı bir kadının…

Skandal ilk ortaya çıktığında hemen her fotoğraftan sırıtan kadın görüntüsü Ghislaine’e aitti.

Epstein cezaevinde intihar ettirilirken onun en yakını olan Ghislaine ortadan kayboluvermişti.

Bilen bilmeyen “Saklanıyordur” diyorlardı.

Önceki gün malikanesine giden FBI ajanları Ghislaine’i öyle saklanır halde bulmadılar.   

Maxwell soyadı dikkatinizi çekti mi?

Robert Maxwell dünyanın en büyük medya patronlarından biriydi. İngiltere merkezli medya imparatorluğuna dünyanın dört bir tarafından gazeteler ve televizyonları da katarak devasa bir güce sahip olmuştu. 

Ghislaine onun kızı işte.

Robert Maxwell

Turgut Özal, cumhurbaşkanı iken, başını ağrıtan Erol Simavi’nin sahibi olduğu Hürriyet’ten kurtulmak için Maxwell’in onu satın alması için aracı olmuştu.

Akıbeti Epstein gibi oldu Robert Maxwell’in. Kızının adını verdiği yatıyla seyahat ederken öldüğü haberi geldi. Denize düşüp öldüğü… Birileri “İntihar etti” dediler…

Büyük ihtimalle o da intihar ettirilmişti.

Ölümünün ardından çalışanlarının emeklilik primlerini iç ettiği ortaya çıkmıştı.

Maxwell’i İsrail sahiplendi ve onu Musevi inancına göre kıyamet günü ilk diriltileceklerin yattığı Kudüs’ün Zeytin Dağı eteklerindeki değerli mezarlığa defnettiler.

Konunun uzmanı Gordon Thomas, Martin Dillon ile birlikte yazdığı bir kitapla onun “İsrail’in süper casusu” olduğunu duyurdu. (Kitabın adı: ‘Robert Maxwell: Israel’s Superspy – The Life and Murder of a Media Mogul’).

Şu günlerde İngiltere’de herkes, bir başka kitabı, Dylan Howard’ın bir süre önce çıkan ‘Epstein: Ölüler Konuşmaz’ (‘Epstein: Dead Men Tell No Tales’) kitabını okumakla meşgul.

Hem okuyor, hem de Epstein’in en yakın arkadaşları arasında yer alan Trump, Clinton ve Prens Andrew’un ülkelerinin İsrail’e yönelik politikalarına bir de o kitapta anlatılan ‘şantaj’ iddiası gözüyle bakıyorlar.

New York’taki kadın savcı bakalım konuyu o yönüyle de didikleyecek mi?

FEHMİ KORU / FEHMIKORU.COM