Gezi Davasında Karar Günü

Avukat Köksal: ‘‘Dosyadaki dinlemeler hukuka aykırı delil niteliğindedir’’

Gezi Davasında Karar Günü


Gezi Davasında Karar Günü

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Gezi davasının karar duruşması başladı.

Duruşma Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nın en büyük duruşma salonu olan 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin duruşma salonunda görülüyor.

Sanıklar Mücella Yapıcı, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Yiğit Ali Ekmekçi duruşma salonunda bulunurken, 1637 gündür tutuklu olan Osman Kavala duruşmaya Silivri Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla katılıyor.

Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında Kavala ve Yapıcı hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, Atalay, Kahraman, Mater, Altınay, Özerden ve Ekmekçi hakkında ise 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası talep ediyor.

Davanın Cuma günkü duruşmasında sanıklar savunmalarını tamamladığından bugünkü duruşmada avukatlar son savunmalarını yapıyor.

Avukat Köksal: ‘‘Dosyadaki dinlemeler hukuka aykırı delil niteliğindedir’

Mahkeme başkanının ilk sözü verdiği Mine Özerden’in avukatı Tuğçe Duygu Köksal, müvekkili lehine olan yazılı taleplerin okunmadığı kanaatinde olduğunu söyledi.

Köksal, ‘‘Savunma yapmak ve yapmamak arasında kaldığımı belirtmek isterim. 18 Şubat’taki beraat kararından sonra bu dosyada hiçbir aleyhe gelişme olmadığı için normalde beraat talep edip oturmam gerekir ama birkaç şey söylemek isterim. Burada yapılan savunmalar karara ne kadar etki eder bilmiyorum. Buradaki sözlü savunmamın dosyaya sunmuş olduğum yazılı taleplerimin okunmadığı kanaatindeyim. Bu dosyanın Çarşı dosyasıyla birleştirilmesi talep edildi çünkü o dosyada aleyhe delil çıkabileceği düşünüldü ve birleştirmeden sonra hiçbir aleyhe delil çıkmadığı için dosyalar ayrıldı. iz taleplerimiz reddedilmiş olsa da tüm lehe delilleri dosyaya sunduk. Bunların hiçbiri esas hakkında mütalaada yer almadı. Dosyadaki dinlemeler hukuka aykırı delil niteliğindedir. Bir delil hukuka aykırıysa, bunu yaptım deseniz ne olur demeseniz ne olur?’’ diye konuştu.

Özerden savunmasında DEVA Partisi Genel Başkanı ve Gezi olayları sırasında Başbakan Yardımcısı olan Ali Babacan’ın 10 gün önce yaptığı ‘‘Erdoğan Gezi olaylarında gözünü kararttı durduramadık’’ açıklamasına atıfta bulunarak, müvekkilinin beraatini talep etti.

Avukat Sevimli: ‘‘Bu dava tüm toplumun susturulması üzerine kurulmuş politik bir davadır’’

Yiğit Ali Ekmekçi’nin avukatı Emel Ataktürk Sevimli de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının dahi uygulanmadığı bu davanın politik bir dava olduğunu belirtti.

Avukat Sevimli, ‘‘Sanıklar hakkındaki suçlamaların tamamı anayasal hakların kullanımıdır. Bu dava hak savunuculuğunun engellenmesi ve bunun üzerinden tüm toplumun susturulması üzerine kurulmuş politik bir davadır. Bazı siyasetçiler yargılama süreci boyunca yargılama konusu eylemlerin suç olduğu yönünde beyanlarda bulundular. Adil yargılama hakkı ve masumiyet karinesi defalarca ihlal edildi. elli ki heyetiniz dosyayı bir an önce karara çıkarmak istiyor. O nedenle savunma için süre kısıtı koyuluyor, delillerin toplamak ve ikamesi gibi usul işlemleri atlanıyor. AİHM, Osman Kavala başvurusunda dosyanın tamamını inceledi ve dedi ki iddianame ve deliller inandırıcı değil’’ dedi.

Avukat savunmaları ile devam eden duruşmayı çok sayıda diplomatik temsilci ve yerli ve yabancı STK temsilcisi de izliyor.

Taksim Dayanışması: ‘‘Arkadaşlarımızın hakkındaki iddialar düşmeli, Kavala serbest bırakılmalı’’

Duruşma öncesi Taksim Dayanışması’nın adliye önünde yaptığı açıklamada CHP milletvekilleri Özgür Özel, Sezgin Tanrıkulu ve Ali Şeker ile HDP Ankara milletvekili Filiz Kerestecioğlu da yer aldı.

Adliye önündeki yaklaşık 500 kişilik kalabalığa Taksim Dayanışması’nın hazırladığı metni okuyan Akif Burak Atlar, ‘‘Bu süreçte polis şiddeti ile hayatını kaybeden ve yaralanan gençlere sahip çıkmak suç değildir. İki defa beraat etmiş oda temsilcilerini “ağırlaştırılmış müebbet” ile cezalandırmaya kalkmak hukuki değildir. Ülkemizde adalete olan inancın kırıntısına bile yer bırakmayan bu anlayış demokratik olmadığı gibi meşru da değildir. Bu akıl ve hukuk dışı dava derhal geri çekilmeli, kurgu ithamlarla yargılanmak istenen arkadaşlarımız hakkındaki iddialar düşürülmeli, somut hiçbir delil olmadığı halde siyasi bir tutsak olarak tutukluluğu devam eden Mehmet Osman Kavala derhal serbest bırakılmalıdır. Gezi sürecine dair dava edilmesi, yargılanması gereken birileri varsa, amansızca ve kural tanımadan kullandıkları şiddetle Gezi’nin çocuklarının düşlerini, geleceğini çalarak ölümlere ve yüzlerce yaralanmaya neden olanlardır. Ülke tarihinde bir onur sayfası olarak yer alan Gezi Direnişi’ni, bu ülkenin geleceğine sahip çıkan demokrasi ve özgürlük çığlığını karalama çabasından artık vazgeçin’’ ifadelerini kullandı.

Hilmi Hacaloğlu / VOA