Gladyo Nurcuları Nasıl Böldü? Mustafa Kaplan’dan Çarpıcı İddialar

Risale-i Nurların Said Nursi’nin vefatından sonra Gladyo tarafından manipüle edilerek Paralel Nurculuk yapılanmasının oluşturulduğu iddiaları gündemde.

Gladyo Nurcuları Nasıl Böldü? Mustafa Kaplan’dan Çarpıcı İddialar


Gladyo Nurcuları Nasıl Böldü? Mustafa Kaplan’dan Çarpıcı İddialar

YEREL GÜNDEM / TÜRKİYE

Tahşiye Yayınevi’nin kurucusu Mustafa Kaplan, Risale-i Nur külliyatının Said Nursi’nin vefatından sonra Gladyo tarafından manipüle edildiğini ve bu süreçte Paralel Nurculuk yapılanmasının ortaya çıktığını iddia etti. Kaplan, Nurcular arasındaki ayrışmanın perde arkasındaki Gladyo etkisini ve bu durumun dini mesajlar üzerindeki tahrifatını detaylarıyla anlattı.


Kaplan, Risale-i Nurların yalnızca bir dini metin olmadığını, aynı zamanda İslam dünyasının birleşik bir modeli olan “tek İslam devleti” idealini sunduğunu belirtti. Said Nursi’nin bu vizyonunun Gladyo tarafından sistematik şekilde hedef alındığını öne süren Kaplan, Risale-i Nur külliyatının asli mesajını bozmak için özellikle “Üstad Mehdi’dir” gibi iddialarla Paralel Nurculuk yapılanmasının oluşturulduğunu savundu.

Kaplan, Nurcular içindeki ayrışmanın, Gladyo’nun bilinçli müdahaleleriyle derinleştiğini belirtti. Yeni Asya grubunun bu manipülasyonun merkezinde yer aldığını ifade eden Kaplan, kendisinin bu grubun içinde çalıştığı dönemde istihbarat etkisini fark ederek ayrıldığını dile getirdi. Kaplan’a göre, Paralel Nurculuk yapılanması, sahte rüyalar ve belgeler yoluyla Said Nursi’nin mesajını bozarak orijinal metinleri tahrif etti.

Risale-i Nurlarda Yapılan Tahrifat
Mustafa Kaplan, Risale-i Nurların çeşitli yayınevleri tarafından yapılan baskılarında şu tahrifatların yer aldığını iddia etti:

  • İslam birliği ve Mehdi temalı bölümlerin çıkarılması.
  • Batı yüceltici ifadelerin eklenmesi.
  • Orijinal metinlerin anlamını bozan değişiklikler yapılması.

Kaplan, ayrıca Yeni Asya grubunun Paralel Nurculuk yapılanmasının bir parçası olduğunu ve bu grubun dış bağlantılarla kontrol edildiğini belirtti. Paralel Nurculuk içinde bile farklı fraksiyonlar oluştuğunu ve bu çatışmaların hareketi daha da zayıflattığını ifade etti.

Sonuç
Mustafa Kaplan’ın iddiaları, Risale-i Nur külliyatı ve Nurculuk hareketinin tarihine dair yeni bir tartışma başlattı. Said Nursi’nin mesajını koruma adına verilen mücadele, Kaplan’a göre, dini olduğu kadar siyasi bir direnişi de temsil ediyor. Paralel Nurculuk yapılanmasıyla ilgili Kaplan’ın öne sürdüğü tahrifat ve manipülasyon iddiaları, hem akademik hem de dini çevrelerde geniş yankı uyandırabilir.

www.yerelgundem.com