Grip aşısı olmanın tam zamanı!
D vitamini eksikliğinin olmaması, bağışıklık sistemi için vücudun kansız olmaması
Havalar soğumaya, enfeksiyonlar kendini göstermeye başladı. Ekim ayı ile birlikte grip vakaları da maalesef artıyor. Vücudu savunmasız bırakan gribe karşı aşı olmanın zamanı geldi…
Batıgöz Sağlık Grubu’ndan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Füsun Özkutucu, koruyuculuğu açısından en geç Ekim ayında yapılması gereken grip aşısı hakkında bilgiler verdi…
Grip aşısının Ağustos ayından itibaren Ocak ayına kadar olan dönemde, sonbaharda risk arttığı için özellikle Ekim ayında yapılması gerekir.
Grip aşısının; 65 yaşın üzerindeki yaşlı grupta, şeker, kronik bronşit, kronik obstrüktif akciğer hastalarına (KOAH), hipertansiyon ve kronik iskemik kalp hastalarına, kronik böbrek yetmezliği hastalarına ve dalağı alınmış hastalara özellikle yapılması gerekir.
HER YIL YAPTIRILDIĞINDA KORUYUCULUĞU ARTAR
Grip aşısı her sene yeni suş olarak Eylül-Ekim aylarında piyasaya sürülür. Gribin arttığı mevsimler özellikle sonbahar dönemidir. Sonbaharın yanı sıra bahar döneminde tekrar bir artış gösterir. Grip aşısının her yıl Eylül-Ekim ayı civarında yapılması gereklidir ama koruyuculuğu birkaç yıl üst üste yaptıktan sonra daha artmaktadır; ilk yıl koruyuculuğu daha az olabilir.
Grip aşısında üç tane virüs suşuna karşı aşı hazırlanmaktadır. Aşı, bir önceki senenin en sık görülen virüsleri üzerine yapılır. Her yıl tekrarlanan aşılamalar sonrasında hastaların bağışıklık sistemi sürekli aktif olduğu için gribe karşı gerçekten dayanıklı olur.
D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ VE KANSIZLIĞA DİKKAT!
Sadece kronik böbrek yetmezliği hastalarında iki doz aşı yapılır, diğerlerinde yılda bir tek doz aşının bir yıl boyunca koruyuculuğu mevcuttur.
Batıgöz Sağlık Grubu’ndan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Füsun Özkutucu, “Gripten korunmada öncelikle genel sağlığın iyi olması lazım; vücutta D vitamini eksikliğinin olmaması, bağışıklık sistemi için vücudun kansız olmaması, şekerin kontrol altında olması gerekiyor” diyor.
Uzm. Dr. Füsun Özkutucu, gripten korunma yöntemlerini şu sözlerle anlatıyor: “Salgın olduğu dönemlerde çok kalabalık yerlere özellikle risk faktörü olan kişilerin girmemesi, toplu taşıma araçlarında ya da kalabalık bölgelerde kişilerin kendisini koruması şart.”
EN KOLAY KORUNMA YOLU EL HİJYENİ
En kolay bulaşma yolu solunumdan ziyade; göz, burun akıntısı gibi sıvıların ele bulaşması, elden de tekrar ağza götürülmesi ile olur. Onun için en önemli korunma yöntemi aslında kişilerin dışarıdayken ellerini ağızlarına, burunlarına ya da gözlerine götürmemesi, eve gelir gelmez ellerini yıkamalarıdır.
“Grip bir hafta kadar sürebilen, yüksek ateş ile seyreden bir hastalıktır” diyen İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Füsun Özkutucu, “Gribin en önemli tarafı gerçekten grip olup olmadığının anlaşılır olması, soğuk algınlığı ile karıştırılmamasıdır. Gripte; yüksek ateş, yaygın vücut ağrısı, karın ağrısı, bulantı, kusma, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, öksürük, genel durum bozukluğu olur” diyerek gribin soğuk algınlığı ile karıştırılmaması gerektiği konusunda uyardı.