Sonra ne oldu?..

Derin bir hayal kırıklığı!.. Olmayacağını gördü, kendini iyice sahne arkasına çekti. Hatta, bir ara Fehmi Koru bile Abdullah Gül’den vazgeçmiş görüntüsü verdi. Katıldığı televizyon programlarında Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanlığı adaylığı için en uygun ismin İlhan Kesici olduğunu söylemeye başladı. Doğrusunu söylemek gerekirse bana pek inandırıcı gelmemişti!..

“Karaman’ın koyunu sonra çıkar oyunu” misali bekliyordum. Nihayetinde, Fehmi Koru’nun birkaç işaret fişeği yazısından sonra Abdullah Gül, 30 Ağustos Zafer Bayramı münasebetiyle tekrar sahneye çıktı. Bir kez hastalığından dolayı Milli Bayram törenlerine katılmadığını anlattı. Bu eleştiri kendisine hep yapılıyordu ama o suskun kalmayı tercih ediyordu. Gül, neden 30 Ağustos 2022’de günah çıkartmayı tercih etti acaba?.. Onca yıl neden bu açıklamayı yapmamıştı?..

Abdullah Gül’ün bayramlık açıklamasının hemen ardından onu 2018 seçimlerinde Millet İttifakı’nın ortak adayı yapmak için epey uğraş veren SP lideri Temel Karamollaoğlu tekrar sahne aldı. Karamollaoğlu, “Abdullah Gül’ün adaylığını garipsemem” deyiverdi…

Onca işin arasında, Ankara siyasi kulislerinin meşguliyet konularının biri de yeniden Abdullah Gül oluverdi!..

★★★

-Muhalefeti oluşturan liderler, önümüzdeki seçimden kendi adaylarının cumhurbaşkanı olarak çıkmasını gerçekten istiyorlarsa, tam da bu yüzden Abdullah Gül’ü veya Gül gibi birini aday olmaya ikna etmek zorundalar.

-Kamuoyu yoklamaları, partisinin oyları bayağı düşmüş göründüğü halde, Tayyip Erdoğan’ın şahsının seçimde her şeye rağmen en az %40 kadar oyu olabileceğini gösteriyor. Hâlâ varlığını sürdüren %20 kadar da ‘kararsız seçmen’ var ve onlar da karar vermek için Millet İttifakı’nın adayının açıklanmasını bekliyorlar.

-Rakibi adaya bakıp Tayyip Erdoğan’dan yana oy kullanabilir kararsız görünen seçmenlerden en az yarısı ve muhalefet ‘‘Adam seçildi’’ cümlesinde ifadesini bulmuş hayal kırıklığını bir kez daha yaşayabilir…

-Muhalefetin, iktidar adayının karşısına, onun tam tersi birini değil, en önemli konularda farklılıkları bulunsa bile temelde onun toplumun geniş bir kesiminin hoşuna giden özelliklerine ondan daha fazla sahip birini cumhurbaşkanı adayı olarak çıkarması gerekir.

-Dostlarımın zihnimi karıştıran sorularının peşinde düşüncelere dalmışken, benim de aklıma bir soru geldi: Kendisinin aday gösterilmesinden bu denli korkan ve belki olabilir diye uykuları kaçan iki tarafın medyasından isimler, Abdullah Gül’ün aday olmak gibi bir niyet taşıdığına nasıl emin olabiliyorlar?

-Benim görebildiğim kadarıyla ikna için bayağı çaba göstermeleri gerekebilir.

★★★

İş başa düştü…

Abdullah Gül’ün Milli Bayram kutlamalarımızı kaldıran,“TC” ibaresini devlet kurumlarınızdan indiren, Andımızı yasaklatan AKP iktidarlarının iri parçası olduğunu hatta “Norşin”i de unutanlar için hatırlatayım;

Şimdii… Bana sorarsanız, Abdullah Gül, Millet İttifakı’nın adayı olamayacağını çok net biliyor. Geçmişteki bazı anketlere baktım, Abdullah Gül aday olması halinde memleketi Kayseri’de bile Erdoğan’a eziliyor. Kayseri’de Erdoğan, Gül’ü ikiye katlıyor. Zaten bu yüzden olsa gerek, Gül, 2020’den bu yana anket sorularında bile nadiren yer bulabiliyor.

Abdullah Gül, Sedat Peker’in açıklamalarının ardından meydana gelen gelişmeleri kendi açısından yorumluyor olabilir. Bir tasfiye hareketinin kokusunu aldı ve onunda kulağına yargı çevrelerinde konuşulduğu ileri sürülen “bundan sonra kimsenin aklına bile gelmeyecek isimler göz altına alınabilir” gelmiştir.

Abdullah Gül, birilerine “Ben buradayım Beni unutmayın. Tayyip Erdoğan’dan vazgeçerseniz aklınızda olayım” mesajı veriyor.

O zaman günün sorusu;

Acaba kamuoyunda ilgili ile takip edilen bazı yakalamalar dahil son operasyonlarda İngiliz istihbaratının katkısı olabilir mi?..

https://www.korkusuz.com.tr/gul-neden-gunah-cikartti.html

AHMET TAKAN / KORKUSUZ