"Gülen'i getirdiler birbirlerini ezercesine sıraya girip ellerini öptüler"

İslamcı camianın gözünü diktiği tartışmanın şah damarı Odatv'de atıyor.

"Gülen'i getirdiler birbirlerini ezercesine sıraya girip ellerini öptüler"


İslamcı camianın gözünü diktiği tartışmanın şah damarı Odatv'de atıyor... "Gülen'i getirdiler birbirlerini ezercesine sıraya girip ellerini öptüler"

Prof. Dr. Sırma’nın yazılarına son verilmesi tartışmasına dönemin Yeni Şafak Haber Müdürü Rahmetullah Karakaya da dahil oldu. Karakaya Odatv’ye yaptığı yazılı açıklamada Yeni Şafak’ta yaşadıklarını anlattı.

AKP’li Giresun Belediyesi'nin düzenlediği kitap fuarına önce davet edilen daha sonra "Giresun'daki yerel siyasi dengeler" nedeniyle etkinlikten çıkarılan ilahiyatçı-yazar İhsan Süreyya Sırma konuşulmaya devam ediliyor.

Tartışmada, Sırma'nın Yeni Şafak'tan kovulma süreci gündeme geldi.

Prof. Dr. Sırma daha önceki yaptığı açıklamalara göre Yeni Şafak yönetimi 20 Kasım 1995 tarihinde kaleme aldığı "Cebrail'e uymayan kime uyar" başlıklı yazısından sonra gazetedeki yazılarına son vermişti. Sırma söz konusu yazısında FETÖ lideri Fethullah Gülen’i sert ifadelerle eleştirmişti.

YENİ ŞAFAK YANIT VERMİŞTİ

Yeni Şafak adına dün Hüseyin Likoğlu köşesinden yanıt verdi. Likoğlu, Sırma'nın 20 Kasım 1995 tarihindeki yazısından sonra değil 2 Şubat 1996'daki yazısından sonra kovulduğunu söyledi. Likoğlu şunları kaydetti:

"İhsan Hoca, 2 Şubat 1996 tarihinde ‘Samanyolu Tv’de Skandal’ başlıklı bir yazı kaleme almış. Yazısında Hz. Peygamber’in hayatını anlatan bir eserle ilgili yazdığı metinlerin kendisinden habersiz başkaları tarafından filme çekilip Samanyolu Tv’de yayınlanmasına sitem ediyor. Olayla ilgili şahısların adını vererek, isminin filmde yazılmamasından şikâyet ediyor.

Bu yazıdan sonra İhsan Hoca’nın yazılarına son veriliyor. İhsan Hoca’nın yazılarına son verildiği tarihte yani 2 Şubat 1996 tarihinde Yeni Şafak’ın sahibi İz Yayıncılık, Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan, Yazı İşleri Müdürleri Mustafa Karaalioğlu, Yusuf Ziya Cömert, Hakan Albayrak ve rahmetli Akif Emre. Yine aynı tarihlerde İhsan Hoca’nın bu yazısı ile ilgili Artı Ajans ve Rüya Film şirketi adına Hayati Aslan, Salih Tuna ve Metin Çamurcu imzalı karşı bir açıklama yayınlanıyor ve İhsan Hoca’nın eleştirilerinin yersiz olduğu belirtiliyor.”

DÖNEMİN TANIĞINDAN ODATV’YE AÇIKLAMA: YAZI ÜZERİNE ORTALIK TOZ DUMAN OLDU. HEMEN YAZILARINA SON VERİLDİ

Prof. Dr. Sırma’nın yazılarına son verilmesi tartışmasına dönemin Yeni Şafak Haber Müdürü Rahmetullah Karakaya da dahil oldu. Karakaya Odatv’ye yaptığı yazılı açıklamada Yeni Şafak’ta yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Yeni Şafak yazarı Prof. Dr. İhsan Süreyya Sırma, 2 Şubat 1996'da, ‘Samanyolu TV'de skandal’ başlıklı yazısı nedeniyle gazeteden kovuldu.

İslam tarihçisi İhsan hocanın bir senaryosu, birileri tarafından (haberinize göre şimdi Sabah’ta yazar Salih Tuna, Hayati Yazıcı, Metin Çamurcu) filme çekiliyor. Hocanın yasal telif hakkını vermiyorlar.

Hoca da ilgili yazıda, Samanyolu’nun haktan hukuktan, din imandan yana göründüğünü hatırlatarak, hak hukuk tanımayanların çektiği filmi yayınlamakla onlara prim verdiğini belirtti. Yazı üzerine ortalık toz duman oldu. Hemen yazılarına son verildi.”

“TEK BİR ALLAHIN KULU ODASINDAN BAŞINI ÇIKARIP İTİRAZ EDEMEDİ”

Sırma’ya veda yazısı bile yazdırılmadığını belirten Karakaya açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Çünkü o zaman gazetenin sahibi Mahmut - Ahmet Kış kardeşlerdi. Gazetenin Genel Yayın Müdürü Mehmet Ocaktan, Yazı İşleri Müdürü ise Mustafa Karaalioğlu, Yusuf Ziya Cömert ve rahmetli Akif Emre, haber müdürü de Rahmetullah Karakaya, yani bendeniz.

Türk basınında köklü bir gelenektir. Ayrılan yazar mutlaka veda yazısı yazar. İstisna varsa tek bildiğim de budur. Bu haksızlığı hazmedemedim. Değil Fetullah Gülen, TV'sini bile kutsayan bu anlayışa en sert tepkiyi koydum...

Ağır sözler kullandım. Fetullah hoca gibi 10 tane adamın, Prof. Dr. İhsan hocanın ayağının tozu olamayacağını bariton sesimle haykırdım.

Tek bir Allahın kulu odasından başını çıkarıp itiraz edemedi... Sözüm aynı zamanda patronlara, bu zulme itiraz etmeyen mesai arkadaşlarıma idi...”

“BÜYÜK ŞAŞAAYLA GÜLEN’İ GETİRDİLER BİRBİRLERİNİ EZERCESİNE SIRAYA GİRİP ELLERİNİ ÖPTÜLER”

Rahmetullah Karakaya ayrıca şunları kaydetti:

“İki, üç ay sonra da Yeni Şafak’ın Topkapı’daki binasına büyük şaşaayla Gülen’i getirdiler. Birbirlerini ezercesine sıraya girip ellerini öptüler... Ben hariç... Kendisiyle tokalaşmadım da. Uzun yazı işleri masasının bir ucunda ben vardım, karşımada Fetullah hoca oturdu. Ben, yüzünü dikkatle incelerken, bir ara göz göze geldik. Bakışından onun da benden pek hazzetmediği belliydi...

Gazete sahipleri, meslektaşlarım ise pek mutluydu... Ben, Ağustos 1996'da gazeteden ayrıldım. Yanılmıyorsam Gülen de 1996 sonunda ülkeyi terk etti.

Yeni Şafak’taki arkadaşlar, bir ara Ekrem Dumanlı'nın başkanı olduğu medya derneğinde boy gösterdi.

Şimdi ise kararda Ahmet Davutoğlu çizgisinde yayın yapıyorlar. O çizgiden bu noktaya gelmeleri takdire değer. Gazetenin patronları Kış kardeşler ise Ensar Vakfı’nın baş sponsorları...”

Odatv.com