Eski Esenyurt Belediye Başkanı ve Ergenekon kumpas davasında tutuklu yargılanarak beraat eden Gürbüz Çapan, Ali Tarakçı ve Vidin Özyer'e verdiği röportajda, o dönem koğuşta beraber kaldığı Tuncay Özkan ile ilgili çarpıcı iddialarda bulundu. 

Odatv, Kanaltürk TV'nin satışı döneminde, 30 milyon dolara satılan kanalın esas değerinin daha yüksek olduğu iddiasıyla, Özkan'ın yeğeni Ahmet Burak Mızrak'ın İstanbul Ticaret Mahkemesi’ne açtığı davada, Özkan'ın da davaya müdahil olduğunu ve bilirkişi raporunun, kanala 95 milyon dolarlık değer biçtiğini yazmıştı. Bu konuyu gündeme taşıyan Çapan, "Mahkemeye 50 milyon dava açmışsın, dünyanın neresinde dava açıyorsun 'Beni kandırdılar, az para verdiler' diye ve neresinde kabul ediyor o mahkeme? Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'nde, Erdoğan yönetiminde herhangi bir mahkemeye adını değiştirmek için dava açsan, hakim bir yukarı bakar, bir aşağı bakar, sonra kabul eder. Senin mahkemeni kabul etmiş. 50 milyon sana yetmemiş, bilirkişi göndermişler. 95 milyona çıkmış bilirkişi raporu. Daha mahkeme bitmemiş. 'Para alan şerefsizdir', daha para almadın ki alacaksın. Madem şerefli bir adamsın, bu mahkemeden vazgeçersin." ifadelerini kullandı.

Özkan'ın, çektiği videoda isimler vererek kendisine algı operasyonu yapıldığı iddiasında bulunmasını da eleştiren Çapan, "Kendine saldırınca polis şefi gibi resimler koymuş oraya 'Bunlar FETÖ'cü, bunlar PKK'lı' diye. Onlar hepsi senin arkadaşların. Kime, ne anlatıyorsun?" şeklinde konuştu.

TMSF'den Özkan'ın para aldığı iddiası sorulan Çapan, "Biz adımızı koruyamıyoruz ya. Başıma gelenleri biliyorsunuz. Senin özelliğin ne? Dava açıyorsun, dava kabul ediliyor. FETÖ'cüler demiş ki 'Para aldı'. 'Para aldı' demiyorlar, 'Para alacak' diyorlar. FETÖ'cüler takip ediyor. Sen TMSF'de dava açıyorsun, onlar da orada taraflar. Akın İpek'in taraftarı onlar. Dönüyorsun bu tarafa, önce Mustafa Kemal'in eteğine saklanıyorsun." ifadelerini kullandı.

Çapan; eski MİT müsteşarı Şenkal Atasagun'u, Mesut Yılmaz'a Tuncay Özkan'ın önerdiğini ve MİT müsteşarı olarak atanmasında söz sahibi olduğunu, İstanbul başsavcısının atanması konusunda da etkisi olduğunu iddia etti:

"Cezaevinde bana da anlattı 'Ben atadım' diye, İstanbul'un başsavcısını da o atamış.

Hangi gazeteci MİT müsteşarı tayin ediyor? Bu kişi şu anda MHP'nin komuta kademesinde duruyor. Sen onu tayin ediyorsun, o da seni koruyor. Şenkal Atasagun'dan bahsediyorum."

Çapan ayrıca, Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Rusya ile ilgili söylemleri konusunda Tuncay Özkan'ın etkisinin olduğunu iddia ederek şu ifadeleri kullandı:

"Ben partiye girerken dedim ki 'Yanında duracağım senin', herhangi bir isteğim yok, bir canım bir şeyi sayarsan, yanında duracağım' diye. Ama Tuncay'ı vs getirdi, karargaha koydu, bunu yedi düvele düşman yaptılar. Bizim Rusya ile ne alıp veremediğimiz var? Bir yandan 'bağımsız Türkiye' diye bağırıyoruz, bir yandan Rusya'ya karşı tavır koyuyoruz."

Röportajın ilgili bölümleri şu şekilde:
 

-Şenkal Atasagun'u Mesut Yılmaz'a kendisinin tavsiye ettiği...

Aynen, bana da söyledi. Cezaevinde bana da anlattı 'Ben atadım' diye, İstanbul'un başsavcısını da o atamış.

-Tuncay Özkan'ı en iyi tanıyanlardan biri Gürbüz Çapan'da söz.

 İki, gitti partiye girdi. Ben partiye girmesine de karşıydım, Kemal Bey'e de söyledim 'Bunu partiye almayın, görev de vermeyin' diye. Ama beni dinlemedi Kemal Bey, o kendine göre nereden bir ses geldiyse ona uyarak bunu aldı. İletişimin başına koydu. Bu, fitne fücur bir adamdır. 3 kişi hapis yatıyorduk. Ben, Adil, Serdar Saçan ve Tuncay Özkan. Benden çıkıyorsa Adil aleyhine konuşurdu, Adil'den çıksa benim aleyhime konuşurdu. 3 kişiyiz hapiste. Sonra koğuştan kovdum hepsini. Geldi partinin içine çöreklendi bunlar. Niye geldiler? Ne oldu, kim getirdi? Bilmiyorum. Kemal Bey'e birebir anlatmama rağmen 'Bu sizi satar' diye, yanına koydu. Şimdi geldiğimiz nokta, kendine saldırınca polis şefi gibi resimler koymuş oraya 'Bunlar FETÖ'cü, bunlar PKK'lı' diye. Onlar hepsi senin arkadaşların. Kime, ne anlatıyorsun? Mahkemeye 50 milyon dava açmışsın, dünyanın neresinde dava açıyorsun 'Beni kandırdılar, az para verdiler' diye ve neresinde kabul ediyor o mahkeme? Bugünkü Türkiye Cumhuriyeti'nde, Erdoğan yönetiminde herhangi bir mahkemeye adını değiştirmek için dava açsan, hakim bir yukarı bakar, bir aşağı bakar, sonra kabul eder. Senin mahkemeni kabul etmiş. 50 milyon sana yetmemiş, bilirkişi göndermişler. 95 milyona çıkmış bilirkişi raporu. Daha mahkeme bitmemiş. 'Para alan şerefsizdir', daha para almadın ki alacaksın. Madem şerefli bir adamsın, bu mahkemeden vazgeçersin. 10 yıl evvel bana da anlattığın '30'a sattım', 50'ye satmış da '30'a sattım' diye. Aradaki 20'yi, Burak diye yeğeni varmış bacısının oğlu, ona veriyor. O da Moskova'ya gidiyor, sonra çocuk bu paranın üstüne yattı. Siz bir esnafsanız, 10 yıl sonra 'Beni kandırdılar', mahkeme bunu kabul eder mi, bilirkişi tayin eder mi? İddianı mahkemeye taşıyabilir mi? Sen kimsin? Hele ki bu rejimde, Erdoğan rejimi var. Sen bu rejimde nasıl oluyor da hakkını 10 yıl sonra dava açıyorsun, sonra mahkeme diyor ki 'Ay canım seninki 50 değil 95 milyar dolar' diye. İçimizdeki İrlandalı bu. Yanında kim varsa, onlar da İrlandalıdır. Her kimse varsa, milletvekili, delege, parti üyesi... Onlar da İrlandalıdır. Herhangi biriniz bir şey satsanız, 10 yıl sonra dava açsanız, böyle bir süreç yaşayabilir misiniz? 'Onlar FETÖ'cü' diyor.

"HANGİ GAZETECİ MİT MÜSTEŞARI TAYİN EDİYOR"

-TMSF'den para almak mümkün mü Erdoğan'ın talimatı olmadan, kabul edilmesi mümkün mü?

Biz adımızı koruyamıyoruz ya. Başıma gelenleri biliyorsunuz. Senin özelliğin ne? Dava açıyorsun, dava kabul ediliyor. FETÖ'cüler demiş ki 'Para aldı'. 'Para aldı' demiyorlar, 'Para alacak' diyorlar. FETÖ'cüler takip ediyor. Sen TMSF'de dava açıyorsun, onlar da orada taraflar. Akın İpek'in taraftarı onlar. Dönüyorsun bu tarafa, önce Mustafa Kemal'in eteğine saklanıyorsun... Ergenekon duruşmasında bile kendilerine bir dar grup oluşturdular, fiskos yapıyorlardı. Bana, oradaki genç üsteğmenleri saldırttılar. O zaman Erdoğan şey demişti, 'Ben açılım yapacağım', ben de dedim ki 'Onun belinin takadi bu merdiveni çıkmaya yetmez. Ama keşke becerse. Bu ülkede barışı sağlayan kim olursa olsun onun kulu olurum' diye. Beni oradan 'Tayyipçi' diye anlattılar. Niye Tayyipçi olayım ben? Duruşma salonunda bu merdiveni çıkamayacağını söylemiştim. '6 ay emek var', ne emeği var? Hangi gazeteci MİT müsteşarı tayin ediyor? Bu kişi şu anda MHP'nin komuta kademesinde duruyor. Sen onu tayin ediyorsun, o da seni koruyor. Şenkal Atasagun'dan bahsediyorum. Benim hakkımda yazısı vardı. Benim hakkımda bir yazısı vardı, göya MİT mensupları beni takibe çıkmışlar, ben onları kafalamışım. Yazı yazmıştı o zaman. Bunlar ve buna benzeyenler oradan kazınıp atılmadan, Kemal Bey'in yol yürümesi mümkün değil.

-Şenkal Atasagun'a çok yakın. Kılıçdaroğlu neden kümesi tilkiye emanet ediyor?

Basireti bağlandı. Herkesi barıştırmak, birleştirmek gibi bir hayale kapıldı. Kurtla kuzuyu kardeş yapmaya çalıştı Kemal Bey orada iyi niyetle. Ama bu işlerin iyi niyetle olmadığını ona defaten anlattım. Ben partiye girerken dedim ki 'Kapı kolunum, yanında duracağım senin', herhangi bir isteğim yok, bir canım bir şeyi sayarsan, yanında duracağım' diye. Ama Tuncay'ı vs getirdi, karargaha koydu, bunu yedi düvele düşman yaptılar. Bizim Rusya ile ne alıp veremediğimiz var? Bir yandan 'bağımsız Türkiye' diye bağırıyoruz, bir yandan Rusya'ya karşı tavır koyuyoruz.

"KRT'Yİ BANA SATMAYA ÇALIŞTI. 30 MİLYON DOLAR İSTEDİ"

-Anka ve KRT Tuncay Özkan'ın mı?

Tabii ki. Onun üzerine alındı, partinin ajansı bunlar. İkisi de Tuncay'ındır. Tuncay'ın oradaki bir tane ulağı, onun üzerine yapmışlar. KRT'yi bana satmaya çalıştı, KRT pazarlığını Tuncay yaptı. Ankara Hilton Otel'inde Tuncay yaptı pazarlığı, 30 milyon para istediler benden. O zaman ekonomik durumum iyi değildi, alamadım. Kimin oluyor o zaman?

-Belki danışman olarak pazarlık yapmıştır.

Ne danışmanı sen de... Dalga mı geçiyorsun? Olsa olsa MİT'in danışmanı olabilir. Derin devletin, çürümüş köhne derin devletin danışmanı olabilir.

"TOGG'UN REKLAMCISINI CHP'NİN REKLAMCISI YAPMIŞ"

-14 Mayıs için, o gece için... Çok şey konuşuluyor, bize verebileceğiniz özel bir bilgi var mı? Ne oldu Kılıçdaroğlu önde giderken düştü. Oylar hakikaten gönderildi mi bazı yerlere?

Oy moy, gönderdi vs, onlar traş. Islak şey göndermiş vs... Yalan söylüyor, tiyatro yapıyor. Televizyonda ağlıyor, sahtekar. Ne ağlıyorsun, kime ağlıyorsun sen? '8 yaşında oğlum ağlıyormuş' falan. Ee? Türkiye gazetesi sahibi vardı bir tane. Tansu Çiller'i yakalıyor Londra'da, 'Efendim çok ağladım sizin için' diyor, o da kesmeyince 'Mücahit de çok ağladı' diyor. Aynı derece değersiz. Niye ağladın sen? Yaptığınız şey, ilişki kurduğunuz adam TOGG'un reklamcısı. Fukara resim çektiriyor ya, elini vuruyor TOGG'a. Onun reklamcısını getirip CHP'nin reklamcısı yapmışlar. Bunları yapan Tuncay.

-KRT Girişim Medya AŞ'ye ait, Anka da Naz Medya'ya ait. Bu ikisi de Tuncay'ın kızları değil mi?

Naz kızının adı...

-Güneş eşinin adı?

-Oğlunun adı galiba

Naz'ı biliyorum ben, öbürünü bilmiyorum. Yalan söylüyor ya.

-Hala göreve devam ediyor mu?

Göreve falan devam ettiği yok. Ne görevi?

-Görevde ünvanı duruyor ama kendisi yok.

Kemal Bey inceliyor. Ne görevi mörevi ya? Kimin haddine? Bu parti kimin ya? Ne işi var burada? Şimdi FETÖ'cüye karşı. Ya senin üstünde liste 1 kim? İzmir'de listede kimin altında? Herkesin FETÖ'cü bildiği bir adamın altındasın, orada ona saklanıyorsun. Burada dönüyorsun Kemal Bey'in arkasına saklanıyorsun. Dönüyorsun Mustafa Kemal'in arkasına saklanıyorsun. Bu ülkede ne kadar haydut varsa finalde Mustafa Kemal'in dibine saklanırlar, kuraldır bu. Kim finalde Mustafa Kemal'ci oluyorsa o vatan hainidir. Mustafa Kemal'i savunmak başlı başına bir şeydir. Ya baştan savunursun ya da sonradan oraya saklanamazsın. Diyor ki 'FETÖ'cüler bana dedi ki para almışın', ne parası almışsın? Demiyorlar öyle bir şey. Diyorlar ki 'Mahkemeye 50 milyon dava açmış, mahkeme demiş ki 'Sana 50 yetmez 95 verelim', böyle bir mahkeme olabilir mi? Türkiye'de bu tek adam rejiminde herhangi biri 'Beni 10 yıl evvel kazıkladılar, kandırdılar' deyip dava açtı da mahkeme der mi 'Hayır efendim senin hakkında 95 milyar dolardır' diye?

-Diyelim ki ben 20 yıl önce bir evi satsam, şimdi bugün gidip bir dava açsam, 'O gün evimin değeri yüksekti ama düşük satmışım' desem, mahkemenin beni kabul etmesi mümkün mü?

Ama Tuncay'ın özelliği var, onu kabul etmişler.

-İşte CHP içinde olursanız kabul edilirsiniz. Ya normal siyaset yapan bir ismin bu davayı tam seçim öncesi açtığında 'Bu yanlış anlaşılır, doğru değil. Bu davayı açmamak lazım, seçimler bitsin ondan sonra' demesi gerekmez mi?

Tuncay'ın para için yapmayacağı bir şey yoktur. Anka Ajansı'na ve KRT'ye verilen paraları kendi hiç ediyor, çalışanlara vermiyor. Onlara maaş vermesi gerekirken...

Odatv.com