Habertürk yazarı Yılman: İhsan Arslan’ın suçu konuşulanları konuşmak mı oldu?

 AK Parti kurucularından İhsan Arslan verdiği bir röportajdaki ifadeler nedeniyle disiplin kuruluna sevk edilmişti 

Habertürk yazarı Yılman: İhsan Arslan’ın suçu konuşulanları konuşmak mı oldu?


Habertürk yazarı Yılman: İhsan Arslan’ın suçu konuşulanları konuşmak mı oldu?

"İhsan Bey'in partinin bir ak sakallısı olarak verdiği söyleşi ile yaptığı tek şey; “Demokrat ve Özgürlükçü” tabanın “Nasıl başladık, nereye geldik ve neden?” sorgulamalarına basın aracılığı ile yanıt vermiş olmasıdır"

AK Parti’nin eski Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’na 2015 yılında IŞİD ile savaşırken hayatını kaybeden bir YPG üyesinin Diyarbakır’ın Dicle ilçesinde düzenlenen taziyesine katıldığı gerekçesi ile açılmış ve takipsizlik kararı verilmişti.

Ensarioğlu hakkında başlatılan soruşturma için “Türk siyasal tarihine "7 Şubat MİT Krizi" olarak geçen o meşum hikayeyle büyük benzerlik taşıyor” diyen Habertürk yazarı Sevilay Yılman, partinin kuruluşunda yer almış ve AK Parti’nin yıllar süren tek başına iktidarını borçlu olduğu Kürtlerle yakınlığında, iletişiminde önemli katkısı olmuş, Erdoğan’ın "dava arkadaşları” arasında ismi sayılan İhsan Arslan’ın verdiği bir röportaj nedeniyle disiplin kuruluna sevk edilmesinin “Ensarioğlu’na açılan soruşturma kadar acayip bir iş” olduğunu savundu.

İhsan Arslan’ın disiplin kurulan sevkinin partide can sıktığını öne süren Yılman, Arslan’ın AK Parti’den istifa edeceği iddiasının da doğru olmadığını yazdı.

sevilay.jpg
Habertürk yazarı Sevilay Yılman / Fotoğraf: Twitter

 

AK Parti'nin kuruluşundan beri yer alan ancak pek aktif olmayan bir ismin Arslan’ın disipline sevki ile ilgili olarak "Şok oldum ama benim bildiğim, tanıdığım İhsan Arslan istifa falan etmez. O disiplin kuruluna gider ve söz konusu o söyleşide dile getirdiklerini de o kurulda sonuna kadar savunur. Sonuçta bu sevk İhsan Arslan’ın sadece şahsının değil, bir manada AK Parti’nin kuruluş ilke ve felsefesinin de sevkidir" dediğini belirten Yılman, yazısını şöyle sürdürdü:

Katılmamak mümkün değil bu yoruma zira Arslan'ın yaptığı özeleştiriler, vurgu yaptığı noktalar uzun zamandan bu yana zaten parti içerisinde hararetle tartışılan konular.

İhsan Bey'in partinin bir ak sakallısı olarak verdiği söyleşi ile yaptığı tek şey; “Demokrat ve Özgürlükçü” tabanın “Nasıl başladık, nereye geldik ve neden?” sorgulamalarına basın aracılığı ile yanıt vermiş olmasıdır.

Bunda da hiçbir beis görmüyorum şahsen.

Nihayetinde AK Parti’yi AK Parti yapan Kürtlerin partiye katılımlarında, omuz vermelerinde Arslan'ın büyük bir sorumluluğu var.

Dolayısıyla da onlara karşı; “Ya arkadaşlar evet biz yola çıktığımız noktada değiliz artık ama bunun da sebepleri şudur, budur” diyerek izahat verme mecburiyeti var.

Bunu yaptığı için disipline sevk edilmesi gerçekten çok tuhaf ve anlaşılabilir bir durum değil.

Bir de tabii memlekete ileri demokrasiyi getireceğiz şiarıyla yola çıkmış bir partide belli bir kitle için sembolleşmiş, akil adam saygınlığını kazanmış birinin "demokrasi parlamenter sistem" konusunda özeleştiri amaçlı iki cümle laf etti diye disipline havale edilmesi...

Çok acıklı bir son...

Hem AK Parti hem de İhsan Arslan ve arkasından taşıdığı kitleler açısından”

Ne olmuştu?

AK Parti Merkez Yürütme Kurulunca yapılan toplantıda 22 ve 23üncü dönem Diyarbakır Milletvekili M. İhsan Arslan'ın Merkez Disiplin Kurulu’na sevkine oy birliğiyle karar verilmişti.

AKP’nin kurucuları arasında olan Arslan, BBC Türkçe’den Ece Göksedef’e “15 Temmuz kimyamızı bozdu bizim” açıklaması yapmıştı.

Arslan şunları söylemişti:

Tahmin etmediğimizden fazla onlar işin içine girdi. Hatta onlar lokomotif oldu, biz arkada icraatta bulunduk. Sonra FETÖ'nün vesayeti gündeme gelmeye başladı. Biz bunu fark ettiğimizde irkildik. Ondan sonra da tabii kıyamet koptu. O güne kadar hukuk içinde kalmaya azami dikkat gösteriyorken 15 Temmuz'dan sonra doğrusu panikledik ve olayın vahameti karşısında ancak yargıyı kullanarak başarılı olabileceğimiz kanaatine vardık. Onların yargıyı kullanırken kullandığı bütün taktikleri, araçları, biz kullanmaya başladık, can havliyle.

 

Habertürk, Independent Türkçe