Bu isim Hamza Dağ oldu...

Hamza Dağ, AK Parti genel başkan yardımcısı. Kendisi İzmir'de belediye başkanı olmaya niyetlenmiş. Hani derler ya, "İMKANSIZI İSTEMEK", işte tam da bu!

İzmir, bildiğiniz üzere, CHP'NİN KALESİ. Burada AK Parti adına başarıya ulaşmak, kolay değil. Hele İzmir gibi, adeta CHP'nin "evi" sayılabilecek bir yerde AK Parti bayrağını dalgalandırmak?

İşte bu, gerçekten cesaret işi!

İzmir, tarihsel olarak ve günümüzde de, genellikle Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ve benzeri muhalefet partilerinin güçlü olduğu bir bölge olarak bilinir. AK Parti'nin bu bölgede önemli bir siyasi etki yaratması, çeşitli zorlukları beraberinde getiriyor…

Hamza Dağ gibi bir siyasetçinin İzmir'de siyasi başarı elde edip etmemesi, sadece seçim sonuçlarına bakarak değil, aynı zamanda bölge halkının ihtiyaçlarına ne derece yanıt verdiği, yerel sorunları ne kadar etkili ele aldığı ve bölgenin genel siyasi eğilimlerine ne kadar uyum sağladığı gibi faktörlere bağlı olarak değerlendirilebilir.

Siyasi başarı, özellikle değişken siyasi iklimler ve farklı seçmen demografilerine sahip bölgelerde, çok boyutlu ve karmaşık bir konudur. Bir siyasetçinin başarısını değerlendirirken, çeşitli açılardan bakmak ve geniş bir perspektiften incelemek önemlidir.

İzmirli seçmenler ile bir araya gelmemiş onları sokakta dinlememiş Hamza Dağ gibi bir siyasetçinin nasıl bir yöntemi olabilir…

Sanırım bir stratejisi var…

 Kendisine yakın isimleri meclis üye adayı ve belediye başkan adayı yapmak. Kendisine yakın isimleri ön plana çıkararak, "benim adamlarım sahnede" demek. Ancak bu, parti içinde "kim bu yeni yıldızlar?" diye soranları bir hayli rahatsız edecek gibi.

Yani kısacası, "adamcılık" oynayacaktır.

Teşkilatlarda kopmalar, kırgınlıklar baş gösterirse hiç şaşırmayın.

Ama sanki Hamza Dağ bu ihtimali pek umursamıyor gibi…

Ben daha önce programlarda Dağ’ın “İzmir’de daha önce aday olan Binali Yıldırım ve Nihat Zeybekçi gibi lider olmak”  kazanamayacağını bile bile aday olmasının başka bir açıklaması yok…

Dağ aday oldu olmasına ancak; gelin görün ki, önünde kocaman bir engel var.

O da ne mi?

Kendi sözleri!

DEM Partisi, İYİ Parti ve CHP'ye "terör örgütleriyle iş birliği" yapmak gibi ağır suçlamalarda bulunmuş. Bir siyasetçi için, rakip partilere bu tür ithamlarda bulunmak ne büyük cesaret!

Ama unutulmamalı ki, siyasette her hamle bir sonuç doğurur.

Hamza Dağ, bu sözleriyle, İzmir'de bu partilere gönül vermiş seçmenleri adeta bir kalemde silmiş gibi. İzmir'de seçim kazanmak istiyorsa, bu üç partinin seçmenlerinin gönlünü kazanması gerek.

Bu tür açıklamalar, söz konusu partilerin seçmenlerini olumsuz etkileyebilir ve onları “AK Parti'ye karşı daha da birleştirebilir.”

 Yani anlayacağınız Hamza Dağ sanki kapıları kendi elleriyle kilitlemiş.

İşte burada bir siyasi paradoks var.

 Bir yanda AK Parti'nin güçlü bir adayı, diğer yanda seçmenin kırılgan kalbi. Bu denklemin içinden nasıl çıkacak, merak konusu. Acaba bu sözlerin ardından İzmir seçmeni, Hamza Dağ’a gönül kapılarını bir kez daha açar mı?

Yoksa “kapalıyız” tabelası asılı mı kalır?

Görünen o ki, Hamza Dağ'ın İzmir'de işi hiç de kolay değil. Bu siyasi labirentten çıkış yolu bulabilecek mi, hep birlikte göreceğiz. Siyasetin bu kadar renkli ve sürprizlerle dolu olduğu bir ülkede, hiçbir şey imkansız değil.

Ama şunu da unutmamak lazım: Siyasette bazen söyledikleriniz, yapmadıklarınızdan daha çok ses getirir!

Sonuç olarak, Hamza Dağ'ın İzmir'de başarılı olma ihtimali, İzmir Körfezi'nde “YUNUS BALIĞINA” rastlamak kadar zor.

Ama siyasette her şey mümkün…

 Bakarsınız, bir sabah uyandığınızda Hamza Dağ İzmir’in yeni belediye başkanı olmuş.

İmkansızı başarmak da siyasetin tuzu biberi, değil mi?

Sevgili İzmirliler siyasetin bu kadar renkli ve sürprizlerle dolu olduğu bir ülkede yaşıyor olmaktan daha büyük bir keyif var mı, sizce?

MİTAT UMUTOĞULLARI / EGE POSTASI