Hangi MHP

MHP bugün hangi milliyetçilik çizgisinde?

Hangi MHP


Hangi MHP

SONER YALÇIN YAZDI...

Kemal Kılıçdaroğlu son dönemde “milliyetçilik” vurgusu yapıyor. Milliyetçiler ile toplantı yapıyor. Milliyetçi danışman alıyor…

Şaşılacak bir durum yok; 1927 yılından beri CHP'nin oklarından biri milliyetçilik…

Ama. “Milliyetçi” tanımı yıllardır hep tartışma konusu oldu:

Modern milliyetçi düşünce Fransız Devrimi (1789) fikirlerinden doğdu. İlk milliyetçi hareketler Napolyon'un işgali (1804-1815) altındaki Prusya/Almanya'da doğdu. Osmanlı'ya karşı 1821'de ayaklanan Yunan milliyetçileri kavramın Avrupa'da yayılmasına sebep oldu.

Fakat. “Milliyetçilik” tanımında sorun çıktı. Fransız ve Alman milliyetçiliği diye ayrım yapıldı.

Fransız milliyetçiliği kültüreldi; ait olduğu milletin varlığını, bütünlüğünü, ilerlemesini ve gelişmesini savunan politik düşünce sistemi idi. Devrimle iktidara ortak olan burjuvazinin kendi pazarını dış etkenlere karşı korumasıydı.

Alman milliyetçiliği ise doğuşla, ırkla, kanla bağlantılıydı…

Ya Osmanlı'da?

Kozmopolit Selanik merkezli İttihatçılar, Fransız ekolü kültürel milliyetçilikten yanaydı. Öte yandan:

Akyiğitzade, Akçura, Maksudi, Ağaoğlu gibi Rusya göçmenlerinin Orta Asya kökenli milliyetçiliği Alman ekolüne yakındı. Kaybedilen topraklar, arkadan saplanan “hançer” Osmanlı'daki milliyetçiliği militanlaştırdı…

Ya Cumhuriyet?

Milliyetçilik tezleri, Selanik'teki ilk dönemdeki kültürel görüşlere dönüş yaparak anayasal nitelik kazandı. Irk ayrımı yapmadan hukuksal anlamda “Türkiye halkına Türk” denildi. Durkheim çizgisindeki Ziya Gökalp'in “Türkçülük” anlayışıydı bu…

Atatürk, bu anlayışa, kendine muhalif gördüğü (264 şubesi olan) -“Turancı”- Türk Ocakları'nı kapattı.

ABD'de başlayan finans krizi, 1930'larda Türkiye'de milliyetçilik anlayışını “Orta Asya kökenine” döndürdü. Sadece antropoloji alanında kalınarak ırk milliyetçiliğine yönelinmedi. CHP, 1931 yılında programına şunu ekledi:

-”Millet, birbirine dil, kültür, ideal birliğiyle bağlanmış vatandaşların meydana getirdiği siyasi ve içtimai (toplumsal) bir varlıktır.”

Naziler iktidara gelince Alman milliyetçiliği Türkiye'de taraftar bulmaya başladı. Aynı dergide çalışan sağcı-solcu milliyetçilerin yolu ayrıldı; yakın arkadaş Nihal Atsız-Sabahattin Ali kavgası buna örnektir.

Sonra… Nihal Atsız'ın ırk temelli milliyetçi hareketinde de bölünme yaşandı. 1969 yılında Alparslan Türkeş yolunu ayırdı. “Tanrı Türk'ü Korusun” sloganının yerini “Kanımız Aksa da Zafer İslamın” aldı. “Bozkurt” amblemi, yerini “Üç Hilal”e bıraktı.

Türkeş'in mistisizm temalı milliyetçiliği, anti-komünist mücadeleye indirgenerek şiddet hareketine yöneldi. Devlet raporuna göre, ülkenin dört yanındaki komando kampları Nazileri örnek almıştı.

Ki bu, başta ABD olmak üzere Batı'nın, Ortadoğu'daki sol soslu BAAS gibi- bağımsızlıkçı milliyetçilerin karşısına siyasal İslam'ı çıkarma stratejisine uygundu…

Ve 1990'lar… Sovyetler Birliği'nin çökmesi, küresel neoliberalizmin dünyayı esir alması ve Türkeş'in vefatıyla MHP bocalama sürecine girdi. Öyle ki: Ulusal pazarı koruması gereken parti ülkenin ekonomisinin yabancıların kontrolüne geçmesine ses çıkarmadı. Batı'nın küresel sömürüsüne uygun özelleştirmelerden yana taraf aldı. Kemal Derviş politikalarına boyun eğdi.

MHP bugün hangi milliyetçilik çizgisinde?

Artık… Kimi milliyetçilerin tarih boyu düşmanlık ettiği Rusya'dan yana tavır alıp NATO'ya karşı çıkan, solcuların anti-emperyalist Amerikan 6'ncı Filo direnişinden övgüyle bahseden, özelleştirmeyi değil üretimi savunan, tam bağımsız Türkiye vurgusu yapan, “alfabe karşıtı” Mahir Ünal'a sert sözlerle çıkışan Devlet Bahçeli, partisinin milliyetçilik anlayışını Atatürk çizgisine getirmiyor mu?

Kılıçdaroğlu'ndan Bahçeli'ye toplumsal bütünleştirici “çimento”, siyasal İslam'dan Atatürk milliyetçiliğine mi kayıyor?

Erdoğan'ın Türkiye Yüzyılı tezlerine bu açıyla da bakmak gerekmiyor mu?

Soner Yalçın 
Odatv.com