Harekâtın çerçevesi ne olacak?

ABD nasıl ikna edildi?

Harekâtın çerçevesi ne olacak?


Türkiye, yaklaşık üç yıldır ABD ile yürüttüğü diplomasi sonucunda Fırat’ın doğusundaki Suriye topraklarını kontrol eden YPG’ye yönelik Barış Pınarı adlı askeri harekâtı başlattı. Sorularla harekâtın öncesi ve başlamasını anlamaya çalışalım…

 

ABD nasıl ikna edildi?
Bu soruyu yanıtlayabilmek için ABD’nin karar alma süreçlerine bakmak gerekiyor. ABD karar alma süreçlerini sorduğumuz Mersin Üniversitesi’nden Uluslararası Güvenlik Analisti Dr. Kaan Kutlu Ataç şu açıklamaları yaptı:

Pentagon Türkiye’nin harekâtına neden karşı?
Burada verilen tepki mesleki bir tepkidir. Asker bulunduğu noktadan çekilmez, bölgesini tutar.

ABD Dışişlerinin tutumunu nasıl değerlendirmek gerekir?
Onlar da mesleki tepki veriyor ve Türkiye’ye bir ölçüde karşılar ama onların görevi bağlantıyı hiçbir zaman koparmamak.

Trump’ın kararı nasıl oluştu?
Belirleyici nokta Ulusal Güvenlik Konseyi’dir. Bütün birimlerden ve istihbarattan buraya bilgiler akar, seçenekli senaryolar başkanlığa sunulur. İstihbarat hedefteki ülkenin niyetini, ne yapacağını kestirmeye çalışır. Türkiye’ye ilişkin karar açısından kritik nokta burası gibi görünüyor.
Bu bilgilerden yola çıkarsak, Türkiye’nin algıladığı yakın beka tehdidi ve bu konuda göze aldığı riskler, ABD karar alma sürecini etkiledi ve harekâtı kabullendi.

Harekâtın çerçevesi ne olacak?
Harekâtın iki ülke askerleri arasında yürütülen görüşmelerde kapsamının belirlendiği artık netleşti. ABD Başkanı Donald Trump’ın bölgedeki IŞİD’lilerin Türkiye’nin kontrolünde olacağını açıklaması, harekât alanının güneye doğru derinliği konusunda da fikir veriyor. Sınıra yakın bölgelerde IŞİD’lilerin bulunduğu cezaevi veya kamp bulunmadığı için derinliğin Türkiye’nin istediği 32 kilometre düzeyinde olduğu düşünülüyor.

Ayrıca harekât birkaç aşama olarak planlanıyor. Bu kapsamda ilk olarak Arap nüfusun yerleşik olduğu Resulayn ve Tel Abyad ilçeleri arasında kalan 120 kilometrelik bölümden güneye giriş gerçekleştirilecek. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) de bu iki ilçe merkezine yumuşatma atışları yaparak harekâtı başlattı. Ancak ilerleyen aşamalarda Türkiye’nin sınırın en doğusunda Cizre’nin güneyinde yer alan Derik bölgesinde olması bekleniyor.

Harekâtın hedefi ne?
Türkiye harekâtla, en yakın beka tehdidi olarak gördüğü PKK bağlantılı YPG’yi sınırından uzaklaştırmak ve etkisiz hale getirmek istiyor. Ayrıca Türkiye, sınırında yine PKK bağlantılı bir özerk bölge, devletçik girişimine de izin vermeyeceğini göstermek istiyor. Resulayn ve Tel Abyad bölgesinden başlayan harekâtla Kamışlı bölgesinin Aynularab (Kobane) ve Münbiç ile M-4 karayolu ile sağlanan bağlantısının kesilmesi hedefleniyor.

Harekâta kimler katılıyor?
Harekâta TSK birlikleri hava ve kara unsurlarının yanı sıra Suriye Milli Ordusu adını alan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) unsurları da destek veriyor. Bu unsurların ilerleyen süreçte de bölgede asayişi sağlaması planlanıyor. TSK’nin uzun süredir bölgede yaptığı keşif ve gözetleme faaliyetleri doğrultusunda harekât öncesi bölgeye sızan özel kuvvet unsurlarının işaretlemeleri doğrultusunda hava ve kara unsurları yumuşatma atışlarına dün saat 16:00’da başladı. YPG mühimmat depoları, karargah gibi kritik unsurlarının vurulmasının ardından kara unsurlarının da en kısa sürede harekâta katılması bekleniyor.

Türkiye’yi bekeyen riskler neler?
Türkiye’yi daha çok Batılı başkentlerden gelecek tepkilerin olumsuz etkileyebileceği düşünülüyor. Batılı kamuoyunda IŞİD’in yarattığı terdirginlik YPG’ye duyulan sempatinin de en önemli nedenlerindendi. Bu konuyu algılayan Milli Savunma Bakanlığı önceki gün twit dizisiyle bu duyarlılığa hitap etmeye çalıştı. Türkiye ayrıca tüm dünya için IŞİD ile mücadelyi üstlenme izlenimi vermeye başladı. Bu da IŞİD’in hedef olarak Türkiye’ye odaklanması riskini gündeme getiriyor.

 

SERTAÇ EŞ / CUMHURİYET