Hasan Tahsin Kocabaş'tan İzmir Medyasına Sert Eleştiriler: Aidiyetsizliğin Böylesi!
"İzmir İş Dünyası Kendi Medyasına Sahip Çıkmıyor"
Hasan Tahsin Kocabaş'tan İzmir Medyasına Sert Eleştiriler: "Aidiyetsizliğin Böylesi!"
YEREL GÜNDEM / İZMİR
İzmirli gazeteci ve yazar Hasan Tahsin Kocabaş, kişisel blogunda yayımladığı "Aidiyetsizliğin Böylesi!" başlıklı yazısıyla İzmir medyasının mevcut durumunu ve kentteki iş dünyasının medya anlayışını sert bir dille eleştirdi. Kocabaş, İstanbul merkezli gazetelerin İzmir eklerini kapatması üzerine yapılan tepkileri samimiyetsiz bulurken, İzmir'in medya ve kimlik açısından ciddi bir yozlaşma sürecinde olduğunu vurguladı.
"İzmir'in Sesini Kısan Sizsiniz"
Kocabaş, son dönemde İstanbul merkezli bazı gazetelerin İzmir eklerini kapatma kararı almasının ardından İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) ve çeşitli iş insanları derneklerinin gösterdiği tepkiyi eleştirdi. Bu kuruluşların "İzmir'in sesi kısılıyor" şeklindeki açıklamalarını samimiyetsiz bulduğunu belirten Kocabaş, esas sorunun yıllardır İzmir medyasına gereken desteğin verilmemesi olduğunu söyledi.
Yazısında, "1990'lı yıllarda İzmir gazeteleri ve televizyonları, kentin sesini dünyaya duyuruyordu. Ancak zamanla İzmir iş dünyası ve yerel yönetimler, medya ilişkilerini İstanbul merkezli kuruluşlara kaydırarak kendi şehirlerinin basınını yok saydı" ifadelerini kullanan Kocabaş, bu tutumun İzmir medyasının zayıflamasına ve kentin kimliğinin aşınmasına yol açtığını dile getirdi.
"İzmir Medyası Yabancılaşıyor ve Yalnızlaşıyor"
Kocabaş, İzmir medyasının 2000'li yıllardan itibaren güç kaybetmeye başladığını ve bu süreçte yerel televizyonların kapanmasının, İstanbul merkezli medya kuruluşlarının kentte hakimiyet kurmasına zemin hazırladığını belirtti. İzmir'deki iş insanları ve yerel yönetimlerin reklam ve ilanlarını İstanbul üzerinden yürütmesinin, yerel basının ekonomik olarak zayıflamasına neden olduğunu ifade etti.
Ayrıca, İzmir Gazeteciler Cemiyeti'nin de eleştirilerinden payını alan Kocabaş, cemiyetin yerel gazetecilere yeterli desteği vermediğini ve İstanbul'dan gelen medya mensuplarını öne çıkardığını savundu. "İGC, gazetecilerin önemli günlerinde kendi meslektaşlarına mikrofon vermeyip İstanbul’dan gelenleri Kordon’da ağırlıyor" diyen Kocabaş, cemiyetin yerel basına olan ilgisizliğini eleştirdi.
"İzmir İş Dünyası Kendi Medyasına Sahip Çıkmıyor"
İzmir iş dünyasının da medya konusunda yeterli duyarlılığı göstermediğini belirten Kocabaş, şehirde faaliyet gösteren birçok şirket ve derneğin, medya ve halkla ilişkiler çalışmalarını İstanbul merkezli ajanslar üzerinden yürüttüğünü söyledi. Bu durumun İzmir basınının ekonomik açıdan zayıflamasına ve yerel gazetecilerin düşük ücretlerle çalışmak zorunda kalmasına yol açtığını vurguladı.
Kocabaş, İzmir'de yayın yapan yerel gazetelerin isimlerini sıralayarak, bu yayın organlarının desteklenmesi gerektiğini belirtti ve ekledi: "İstanbullu tüpçü ek kapatıyor diye bunca salya sümük tuhaf isyanı, YENİGÜN, İLKSES, EGE TELGRAF, HABER EKSPRES, YENİ BAKIŞ, TİCARET GAZETESİ, İZ GAZETE, YENİ İZMİR GAZETESİ kapansaydı yapacak mıydınız?"
"İzmir'in Kimliği ve Değerleri Erozyona Uğruyor"
Yazısında, İzmir'in demografik ve kültürel yapısının da değiştiğini ifade eden Kocabaş, kentin sokaklarında artık İzmirli olmanın gururunun hissedilmediğini söyledi. Siyasi partilerin ve yerel yönetimlerin de İzmir'in değerlerine yeterince sahip çıkmadığını belirten Kocabaş, kentin yönetim kadrolarına İzmir'i tanımayan ve aidiyet duygusu taşımayan kişilerin getirildiğini öne sürdü.
Kocabaş, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bugün İzmir’in sokaklarında kaybolacak kadar İzmir cahili olanlar, İstanbul, Malatya, Muğla, Batman'dan getirilip İzmir’in kaderine hükmedecek siyasi noktalarda konuşlandırılıyorlar. Şahsen ben, 30 yıldan fazladır bu kentin sokaklarındayım ama ilk kez yabancılık çekiyorum."
"Susmayacağım, Yazmaya ve Konuşmaya Devam Edeceğim"
Yazısının sonunda, İzmir'in medya ve kimlik sorunlarına karşı mücadelesini sürdüreceğini belirten Kocabaş, eleştirilerini dile getirmekten vazgeçmeyeceğini vurguladı. "İstanbul gazetelerinin ekleri İzmir’de kapandı diye saçma sapan karşı çıkan tüm samimiyetsiz ve kendi kentine kör olanlar bilsin ki, bu can bu tende oldukça susmayacağım. Yazmaya ve konuşmaya devam edeceğim." diyerek, İzmir'in değerlerine sahip çıkılması çağrısında bulundu.
Hasan Tahsin Kocabaş’ın bu çarpıcı yazısı, İzmir’in medya ve iş dünyasında yaşanan sorunlara dikkat çekerek, kentin kimliğinin ve özgünlüğünün korunması için somut adımlar atılması gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Kocabaş'ın eleştirileri, İzmir'deki ilgili kurum ve kuruluşların konuya ilişkin nasıl bir tepki vereceği konusunda merak uyandırıyor.