HDP, Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi için özel komisyon oluşturdu, bazı isimlerle görüşülüyor

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın adayı

HDP, Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi için özel komisyon oluşturdu, bazı isimlerle görüşülüyor


HDP, Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi için özel komisyon oluşturdu, bazı isimlerle görüşülüyor

Cumhur ve Millet İttifakı'na alternatif “Emek ve Özgürlük İttifakı” ile seçime hazırlanan Halkların Demokratik Partisi’nde (HDP) cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi için özel bir komisyon oluşturuldu.

HDP, bu bağlamda bazı isimlerle görüşmelere başladı.

Masada tartışılan alternatif isimlerle ya da bu isimlerin önerebileceği farklı kişilerle görüşmeler gerçekleştiren komisyon toplumsal eğilimleri de alıyor.

Aday belirleme çalışmalarında amacın cumhurbaşkanlığı için "her iki ittifakı aşacak güçte ve nitelikte" bir aday ortaya koymak olduğu belirtiliyor. Komisyon, "Türkiye toplumu muhalefet blokuna mahkum değil" mesajını vermek istiyor.

Emek ve Özgürlük İttifakı’nın adayı

HDP kaynakları aday konusunda "Türkiye toplumunun parmakla gösterdiği bir kadın da olabilir, tüm kesimlere güven verebilecek bir kanaat insanı da" diyor.

Kurulların özel çalışma için bir komisyon oluşturduğunu belirten yetkili _"_Tartıştığımız isimler var. Bizim aday sürecimiz Altılı Masa’dan daha hızlı ilerliyor. Çünkü bizim kurduğumuz blok, altı yan yana gelemezlerin olduğu bir masa değil. Hatta zamanı gelince bu masaya siz iyi bir aday çıkaramadınız, topluma umut veremiyorsunuz diyerek kendi adayımızı da sunabiliriz." diyor.

HDP’de ilk hedef kurduğu ittifakı büyütmek. AK Parti’den uzaklaşan muhafazakâr Kürt seçmene ulaşabilmek için çalışmalar yapılacak.

AK Parti’den kopan muhafazakar Kürtlerin yanı sıra diğer Kürt partileri, Alevi örgütleri, kadın hareketi, emek güçleri ve ekoloji hareketi de ittifaka dahil edilmek isteniyor.

HDP'de Altılı Masa’nın adayı olarak anılan isimler için 'ret ve kabul ölçüleri' belirlendi

HDP’de Altılı Masa’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak anılan isimler üzerinden bir değerlendirme yapılmak istenmiyor ancak söz konusu isimler için keskin bir biçimde ret ve kabul ölçüleri belirlenmiş durumda.

  • Buna göre Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerine geçtikten sonra onun yetkilerinden vazgeçecek ve bunu toplumun önünde taahhüt edecek.
  • Kürt sorunun çözümü için barıştan yana tavır alacak, şiddet ve savaş konsepti karşıtı olacak.
  • Devletin sistem dışına attığı tüm ‘ötekileri’ kucaklayacak ve de yeni bir demokratik anayasanın sözünü ve ipuçlarını verecek.

Partide bu üç ilkeyi tutum olarak belirlemeyen adayı 'desteklememe' konusu netleşmiş durumda.

“Türkiye’deki ırkçılığı ve faşizmi Erdoğan’dan devralıp başka bir makyaja kavuşturacak bir adaya onayımız yok" diyen yetkili, şu ifadeleri kullanıyor:

"Milliyetçiliğe dayanan aday profili Türkiye’de Erdoğan’ın kopyası olmaktan öteye gidemez. Üç ilkeye tutum belirleyemeyen bir adayın yanında neden yer alalım? Erdoğan bunları terk ettiği için ülke bu halde. Bu üç temel ilkeye karşı ortaya çıkacak aday kamuoyu önünde toplumsal sözleşme anlamına gelecek beyan düzeyinde bir yaklaşım geliştirirse ve iktidar bloku dışında bütün siyasi partileri kucaklayacaksa ve bu konuya ikna edebilecek güçlü bir profile neden destek vermeyelim?"

Parlamento seçiminde hem Cumhur İttifakı hem de Millet İttifakı ile rekabet edilecek

HDP, Meclis seçimlerinde ittifak kapılarını kapatmış durumda ve bu seçimlerde hem iktidar hem de muhalefet ile çok çetin bir rekabete hazırlanıyor.

"Sanki biz Cumhurbaşkanlığı üzerinden müzakerelere açığız dediğimizde, Millet İttifakı’na göz kırpıyormuşuz gibi yanlış ve yetersiz bir algı var." diyen HDP kaynakları, parlamento seçimlerinde muhalefet bloku ile yan yana olmadıklarını belirtiyor:

"Hatta rakibiz. Çünkü biz bu konuda Meclis zemininde demokratik bir rejimin kurulması için kilit rol oynamaya aday bir ittifakız. Hatta HDP’nin tutum belgesi bunu açıkça belirtiyor. Meclis seçimlerinde asla ittifak ile olmayacağız. Meclis seçimlerinde kitlemizin net olması gerekiyor ne Millet İttifakı ne de Cumhur İttifakı’yla yol yürümeyeceğiz. Meclis’te kendi güçlü grubumuzu oluşturacağız. Hâlihazırda İttifakların derdi cumhurbaşkanı adaylığı. O nedenle bu konuda bir tartışma, müzakere yok. Millet ittifakı ile de Meclis zemininde bir görüşmemiz yok. Kodlarımız ayrı, biz üçüncü yolu öneriyoruz. Türkiye’nin mevcut yönetimden kurtulmasının yolunu bulmaya çalışıyoruz, derdimiz ittifak değil." diyor.

AK Parti’nin son dönemde Kürt illerinde gerçekleştirdiği toplantılar da HDP’nin gündeminde.

Ak Parti’nin Kürtlerden oy almak için bazı açılımlara gideceği ancak bunların MHP’nin çizdiği sınırlar çerçevesinde olacağı görüşü hâkim.

AK Parti’nin kendisine bağlı merkez Kürt sağını örgütlemeye çalıştığı ve bunu gerçekleştirmek için de ciddi ekonomik destekleri devreye aldığı dile getiriliyor:

“AKP, Kürdün gönlünü alma adımları atacak, bu hazırlıkları duyuyoruz. Kendisinin nefes aldırmayan bazı uygulamaları gevşeteceğini öğrendik. Mesela Kürtçe ve Kürt diline yönelik katı uygulamalar biraz gevşetilecek. Ama özgürlük temelinde olmayacak. Bazı sembolik yargılamalarda, sanatçılar veya gazeteciler serbest bırakılacak. Ama siyasetçiler bu kategoride yok. Mesela bu işlerin başında Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan ile halihazırda partiden tasfiye edilen 25. ve 26.Dönem AK Parti Mardin Milletvekili Orhan Miroğlu var. Bizim bu adımlara karşı çok sahici ve seçime endeksli olmayan bir tavrımız ve politikamız var. Buradan bir medet umulması boştur çünkü bu iktidarın düşmanlığı devam ediyor.”

EURO NEWS