ANKARA – HDP'nin ittifak tartışmaları, cumhurbaşkanı adayları ve Kürt sorununda muhataplık tartışmalarının sürdüğü dönemde tutumunu açıkladığı deklarasyon kamuoyu ile paylaşıldı. “Adalete çağrı, demokrasiye çağrı, barışa çağrı” sözleriyle paylaşılan deklarasyonda Cumhur İttifakı ya da Millet ittifakında yer alınmayacağına dair tutum bir kez daha vurgulandı, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde ilkesel buluşmaların gerçekleşmesi, HDP seçmenlerinin ülkenin geleceğinde anahtar bir role sahip olmaları nedeniyle günceldir” denilerek aday ismi değil ama ilke ve yöntemlerin tartışılmasında var olmak istendiği dile getirildi.

'BİZ DE BU OYUNDA VARIZ DEMİŞ OLDUK'

Deklarasyon HDP’de, “Biz de bu oyunda varız demiş olduk” sözleriyle değerlendirilirken 11 maddelik belgenin en başında yer alan “Hep birlikte kazanalım” ifadesine dikkat çekildi. Açıklanan deklarasyonun Türkiye’nin kurtuluşu açısından bir reçete olduğu, yapılan vurguların hep birlikte kazanma adına önemli konuları sıraladığı ifade edildi.

“Türkiye’nin çözmesi gereken en köklü sorun Kürt sorunudur” vurgusu yapılan deklarasyonda muhataplık tartışmasına da yanıt vardı. HDP’nin, “demokratik çözüm ve barış konusunda üzerine düşen her şeyi yapmaya, Türkiye’deki bütün toplumsal kesimlerin sorunlarını ve kaygılarını dikkate alan yapıcı bir rol üstlenmeye hazır olduğu” ifade edildi. Meclis’in diyalog ve çözüm zemini olarak tarif edildiği deklarasyonda savaş politikaları, silah ve çatışma yöntemleri yerine, diyalog ve müzakere vurgusu da önemliydi.

TÜRK: ORTAK AKILLA ÇÖZÜM İÇİN ÇOK GENİŞ BİR MUTABAKATIN SAĞLANMASI LAZIM

Deklarasyon açıklamasına katılan, görevden uzaklaştırılan Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk de bu konuya dikkat çekti son dönem muhataplık tartışmalarını şöyle değerlendirdi:
“Türkiye’nin tıkandığı bir noktaya geldik. Hem ekonomik hem siyasi sorunları çözecek bir mantığın olmadığını görüyoruz. Kürt sorunu bir toplumsal meseledir ve Türkiye meselesidir. Kürt sorunu sadece Kürtlerin de meselesi değildir. Burada ortak akılla sorunların çözümü konusunda çok geniş bir mutabakatın sağlanması lazım. AKP bu sorunun çözümü noktasında bazı adımlar attı. Bir tek partinin bunu çözemeyeceğini tahmin ediyordum. Şimdi CHP bazı şeyleri seslendiriyor ancak bunun da yeterli olmadığını, daha da geniş bir mutabakatın sağlanması gerektiği konusunda beklentiler var.”

'KÜRTLERİN BİR HAKKI HUKUKU OLDUĞUNU İÇSELLEŞTİREMEZSEN ÇÖZEMEZSİNİZ'

Ahmet Türk, Kılıçdaroğlu’nun HDP’nin meşru muhatap olabileceği yönündeki sözlerinin hatırlatılması üzerine “Bu konuda tüm gelişmeleri değerli buluyoruz ama dediğim gibi bir sorunu çözmek için o sorunu gerçekten içselleştirmek gerek. Kürtlerin bir hakkı hukuku olduğunu içselleştiremezsen çözemezsiniz. Ama bütün bu konudaki açıklamaları, gelişmeleri değerli buluyoruz. Bunların sonuç alıcı bir noktaya gitmesini istiyoruz” dedi.

DEKLARASYONUN TARTIŞILMASI İÇİN SİYASİ PARTİLERE GİDİLECEK

HDP’nin açıkladığı deklarasyon oluşturulan heyetler aracılığıyla hem merkezi olarak hem de yerellerde sivil toplum kuruluşları, demokratik kitle örgütleri ile paylaşılacak. Aynı zamanda Meclis içindeki ve dışındaki partilere de ziyaretler planlanıyor. HDP’li yöneticiler açıkladıkları deklarasyonun tartışılmasını istediklerini belirterek siyasi partilerden de bunun için randevu isteyeceklerini söylediler. Ancak bu görüşmelerin eş başkanlar düzeyinde mi yoksa belirlenen heyetler ile mi yapılacağı henüz netleşmedi.

DEVA: HDP’NİN DEMOKRATİK SİYASETİN İÇERİSİNDE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ SUNMA ARZUSUNDA OLMASI BİZİ ZİYADESİYLE MEMNUN ETMİŞTİR

DEVA Partisi Sözcüsü İdris Şahin, HDP’nin deklarasyonunda “Biz hiçbir ittifak içinde yer almayacağız. Cumhurbaşkanının kim olacağına dair de o dönem geldiğinde oturup konuşacağız” mesajlarının dikkat çektiğini belirterek şunları söyledi:

“DEVA Partisi olarak, HDP’nin demokratik siyasetin içerisinde çözüm önerileri sunma arzusunda olması bizi ziyadesiyle memnun etmiştir. Düşünceleri doğrudan kendilerini bağlar. Demokratik meşru siyasetin içinde bu tür müzakereleri, görüşmeleri siyasi partiler arasında önemli buluyoruz. Herhangi bir ittifakın içinde yer alamayacakları görüşü de tamamen kendilerini bağlıyor. Farklı, bağımsız bir tüzel kişiliğe sahip HDP’nin bu noktadaki görüşüne saygı duyuyoruz. Elbette bizler de seçim kararı verilmeden, seçim takvimi oluşmadan bazı şeylerin konuşulmasının çok erken olduğunu ifade ediyoruz. Ama konu bazlı olarak başta parlamenter sistem olmak kaydıyla ülkenin sorunlarıyla alakalı her siyasi partiyle oturup görüşebileceğimizi de söylüyoruz. Bu noktada da HDP’nin yaklaşımını olumlu bulduğumuzu da ifade etmek istiyoruz. Elbette onlar da meşru siyasetin içinde, bir görüşme talep etmeleri halinde, konu başlıkları bizce de uygun olması halinde görüşebileceğimizi ifade etmiştik.”

duvar