HDP'ye kapatma davası açıldı, aynı gün Gergerlioğlu'nun vekilliği düşürüldü
HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı.
HDP'ye kapatma davası açıldı, aynı gün Gergerlioğlu'nun vekilliği düşürüldü
- Ayşe Sayın
- BBC Türkçe, Ankara
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu'nun milletvekilliği, hakkındaki kesinleşmiş yargı kararının TBMM Genel Kurulu'nda okunmasıyla sona erdi. Kararı tanımadığını belirten Gergerlioğlu, "Milletimin kabindeyim, milletimin bağrındayım. Hiçbir yere gitmiyorum" diyerek Meclis'i terk etmezken, kısa süre sonra da Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı.
İddianamede, mevcut eş genel başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar'ın da aralarında bulunduğu toplam 687 mevcut ve eski HDP milletvekili ile parti yöneticisi hakkında siyasi yasak da isteniyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin uzun süredir talep ettiği kapatma davasını görecek olan Anayasa Mahkemesi, talebi reddedebileceği gibi, HDP'nin temelli kapatılması ya da Hazine yardımının kesilmesi kararı verebilir.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nin, bir sosyal medya paylaşımında "terör örgütü propagandası yaptığı" gerekçesiyle Gergerlioğlu'na verilen 2 yıl 6 aylık hapis cezasını onaması nedeniyle kesinleşen karar, bugün TBMM Genel Kurulu'nda okundu. Karar okunmadan önce HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Gergerlioğlu'nun "barış" çağrısı içeren bir sosyal medya paylaşımı nedeniyle cezalandırıldığını belirterek, "Kellemiz gitse barışı, diyaloğu, çözümü savunmaya devam edeceğiz" dedi. Gergerlioğlu hakkındaki kararın "siyasi iradenin kararı" olduğunu savunan Beştaş, oturumu yöneten MHP'li Celal Adan'dan kararı okumamasını istedi:
"Ama bu kürsüde, -hani tıpkı 12 Mart 1971'de Demirel'in muhtıra okuması gibi- siz tezkereyi okursanız bir farkı yoktur. O, bu Meclis'e darbeyi kürsüden okumak anlamına gelir. Tezkereyi okumayın Başkan. Tezkere bu egemenliğin kayıtsız şartsız milletin değil, tek adama, iktidara ait olduğunun bir kez daha ilanı anlamındadır."
CHP Grup Başkanvekili Engin Altay ise partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu hakkındaki Anayasa Mahkemesi kararını anımsatarak, "Ömer Faruk Gergerlioğlu, Enis Berberoğlu gibi başvurusunu yapmışken, Meclis bu konuda daha önce bir ofsayta düşmüşken, Meclis'i bugün yeniden ikinci bir ofsayta düşürmenin alemi yoktur." sözleriyle kararın okunmasına karşı çıktı.
Eski AKP'li vekil basın locasında eylem yaptı
Görüşmeler sürerken eski AKP Bitlis Milletvekili ve halen DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Abdurrahim Aksoy, Gergerlioğlu hakkındaki kararı protesto etti. Oturum sırasında basın locasında ayağa kalkan Aksoy; "Kahrolsun otoriterizm, yaşasın özgürlükçü demokrasi, yaşasın demokratik Türkiye, kahrolsun otokrasi" diye bağırdı.
Meclis güvenlik görevlileri Aksoy'u dışarı çıkarılırken, oturuma ara verdi.
Gergerlioğlu ve HDP'liler protesto etti
Verilen aranın ardından birleşimi tekrar açan Adan, Gergerlioğlu hakkındaki kararı okuturken, HDP'liler sıra kapaklarına vurarak protesto etti. Gergerlioğlu'na destek pankartı açan HDP'liler, "Darbeci AKP", "Hak, hukuk, adalet" sloganları attı. Kararın okunmasının ardından Gergerlioğlu, Meclis'te direneceğini belirterek, "Baştan sona hukuksuzluk yaşanmıştır. TBMM Genel Kurulu'nu terk etmiyorum. Milletimin kalbindeyim, milletimin bağrındayım. Hiçbir yere gitmiyorum" sözleriyle tepki gösterdi.
Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Celal Adan, "Sayın Gergerlioğlu lütfen dışarı çıkmanızı rica ediyorum" dedikten sonra oturuma ara verdi.
AKP'li Alpay Özalan çıkarmaya çalıştı
Verilen arada Meclis'te yaşanan protestolar nedeniyle Meclis Başkanvekili Celal Adan, grup başkanvekilleriyle, gerilimin düşürülmesi için görüştü. Kürsüye çıkan AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan'ın konuşmasına yönelik protestolar nedeniyle Adan, birleşime bir kez daha ara vermek zorunda kaldı. Ardından da idare amirlerini Gergerlioğlu'nu çıkarmak için göreve çağırdı.
Bunun üzerine AKP'li Meclis İdare Amiri Alpay Özalan, Gergerlioğlu'nun yanına giderek, salondan çıkarmaya çalıştı. HDP Milletvekilleri Gergerlioğlu'nu etrafında koruma kalkanı oluşturarak Özalan'ı engelledi. Bu sırada AKP milletvekilleri "Darbeci AKP", "Hak hukuk adalet" sloganı atan HDP'lilere "Kahrolsun PKK", "Teröristler dışarı" sloganıyla karşılık verdi.
Yaşanan gerginlik üzerine Adan, "kavga ve gürültü" yaşandığı gerekçesiyle birleşimi kapattı.
Gergerlioğlu listeden çıkarıldı
Kararın okunmasının hemen ardından Gergerlioğlu'nun adı TBMM'nin internet sitesindeki milletvekili listesinden çıkarıldı ve milletvekilliği düşürülenler listesine eklendi.
Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesiyle, HDP'nin milletvekili sayısı 55'e inmiş oldu. Meclis'teki milletvekili sayısı da ayrılma, düşme ve ölümlerle birlikte 584'e düştü.
Genel Kurul'un kapanmasının ardından Gergerlioğlu ve HDP'liler "Gergerlioğlu onurumuzdur" sloganları eşliğinde TBMM Başkanlık Divanı kürsüsü önüne geçerek eylemlerini sürdürdü. Diğer siyasi partilerin milletvekilleri salonu terketti.
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar da bir süre sonra Genel Kurul'a gelerek milletvekillerine destek verdi. Bazı CHP milletvekilleri de zaman zaman Genel Kurul'da eylem yapan HDP'lileri ziyaret etti.
Gergerlioğlu: Kalplerin, gönüllerin vekiliyiz
Genel Kurul'un kapanmasından sonra HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Genel Kurul'a gelerek Gergerlioğlu'na destek verdi. İlerleyen saatlerde bazı CHP milletvekilleri de Gergerlioğlu'nu ziyaret etti.
Sancar'ın gelmesinin ardından Gergerlioğlu açıklama yaptı. Devlet ve iktidarın kararıyla milletvekilliğinin düşürüldüğünü, TBMM Başkanlığı'nın da bu kararın "manivelası" olduğunu belirten Gergerlioğlu, şu görüşleri dile getirdi:
"Biz koltukların vekili değiliz, kalplerin gönüllerin vekiliyiz. Bunu da herkes çok iyi bilsin. Canla başla tüm halklarımız için çalışıyoruz. Kürt ve Türk halklarının kardeşliğine inanıyoruz. Ve diğer tüm hakların kardeşliğine inanıyoruz. Hep bir birlikte a'dan z'ye tüm dini ve etnik ve mezhebi grupların eşitliğine ve adalete inanıyoruz. Ve bunun için de mücadeleye devam edeceğiz. Maalesef bu Meclis'te 1994'te olduğu gibi, 1999'da Merve Kavakçı'ya yaşatıldığı gibi kötü bir tarihi gün yaşatıldı. Böyle zulmen bir kararla beni milletvekilliğinden ihraç ettiklerini düşünüyorlar ama yaptıkları sadece bu karar değil. Zulmen önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ başta olmak üzere onlarca vekil arkadaşımız ve partili binlerce arkadaşımız zulmen cezaevinde tutuluyor."
Sancar: Siyasi operasyon
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesini "siyasi operasyon" olarak nitelendirdi.
Sancar, "Bu, demokrasiye darbe operasyonunun yeni bir adımıdır. Bu, halkın iradesine saldırıdır. Bu, Meclis'e yeni bir darbedir. O nedenle burada hukuku kullanarak tartışmayı yürütmeye çalışmak bu zulüm düzenine hizmet etmekten başka bir anlam taşımaz. Hukuk yok, anayasa yok" dedi. Yapılan saldırılara karşı "dimdik ayakta durmaya devam edeceklerini" belirten Sancar, "demokratik siyasette ısrarlarını sürdüreceklerini" vurguladı.
Gergerlioğlu, akşam saatlerinde Genel Kurul'dan ayrılarak HDP grup toplantı salonuna çıktı.
Aynı gün kapatma davası geldi
HDP'lilerin Genel Kurul'da eylemlerini sürdürdüğü saatlerde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin de, HDP'nin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne dava açtı. Bir süre önce, 2014 yılında yaşanan Kobani olayları nedeniyle inceleme başlatan Yargıtay Cumuhriyet Başsavcılığı, incelemeyi davaya çevirdi ve hazırladığı iddianameyi Anayasa Mahkemesi'ne gönderdi.
Yazılı açıklama yapan Şahin, siyasi partilerin "devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı" faaliyette bulunamayacağını öngören Anayasa 68. maddesinin 4. fıkrası hükümlerini anımsattı.
"PKK ve bağlı örgütlerle birlikte hareket etme" suçlaması
Şahin'in açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
"Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, terörün kınanmamasını dahi siyasi partilerin kapatılması için yeterli bir gerekçe olarak kabul etmiştir. Siyasi parti yönetici ve üyeleri demokratik ilkeler çerçevesinde faaliyetlerine devam etmeli, terör örgütleri ile irtibatlı ve iltisaklı olmamalı, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçlamamalıdır. Bu bağlamda, Halkların Demokratik Partisi yönetici ve üyelerinin beyan ve eylemleriyle demokratik ve evrensel hukuk kurallarının kabul etmeyeceği şekilde davrandıkları, PKK terör örgütü ve bağlı örgütlerle birlikte hareket ettikleri, örgütün uzantısı olarak faaliyetlerde bulunarak, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmayı ve ortadan kaldırmayı amaçladıkları anlaşıldığından, adı geçen siyasi partinin kapatılması Anayasa Mahkemesinden talep edilmiştir."
600'e yakın isme yasak istendi
Habertürk'ün haberine göre, Başsavcı Şahin'in hazırladığı iddianamede, aralarında cezaevinde bulunan eski eş genel başkanlar Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, mevcut eş genel başkanlar Pervin Buldan ve Mithat Sancar'ın da bulunduğu 687 HDP'li milletvekili, parti yöneticisi hakkında siyaset yasağı, mal varlıklarına da el konulması istendi.
Sancar ve Buldan'dan yazılı açıklama: AKP, MHP'ye kongre hediyesi verdi
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar, yaptıkları yazılı açıklamayla partileri hakkında kapatma davası açılmasına tepki gösterdi.
Açıklamada, MHP'nin yarın (perşembe günü) yapılacak 13. Olağan Büyük Kurultayı'na göndermede bulunularak "AKP, kapatma davası ile yargı üzerinden MHP'ye bir kongre hediyesi vermiş, savcılar siyasi talimatla hareket etmiştir" görüşüne yer verdi.
Buldan ve Sancar'ın açıklamasında Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürüldüğü gün, partileri hakkında kapatma davası açıldığı anımsatıldı. AKP iktidarının yargıyı "siyaseti dizayn etmek için bir sopa olarak kullandığı" belirtilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Partimize yönelik kapatma davası, ülke demokrasisine ve hukukuna ağır bir darbedir. Bu iktidar, darbeci bir yönetim olarak tarihe adını yazdırmıştır. AKP, kapatma davası ile yargı üzerinden MHP'ye bir kongre hediyesi vermiş, savcılar siyasi talimatla hareket etmiştir. Yaşananlar, AKP-MHP iktidar blokunun içine düştüğü derin acizliği de göstermektedir. Fikren, politik olarak ve sandıkta üstünlük sağlayamadıkları HDP'yi, şimdi yargı eliyle demokratik siyasetten tasfiye etmeyi hedeflemektedirler. Bu saldırganlıkları yaşadıkları derin korkudan kaynaklanmaktadır. AKP-MHP iktidarı ise demokratik meşruiyetini yitirmiş, zor ve baskı aygıtlarıyla ayakta durmaya çalışmaktadır. AKP-MHP iktidarı şunu çok iyi bilmeli ki, ne yaparsa yapsın, asla boyun eğmeyeceğiz, diz çökmeyeceğiz ve demokratik siyasetten asla taviz vermeyeceğiz, demokratik direnişimizi kararlı bir mücadeleyle sürdüreceğiz."
24 Haziran 2018'den bu yana neler yaşandı?
Hakkında kapatma davası açılan HDP, 24 Haziran seçimlerinde 67 milletvekili çıkardı ve parlamentonun üçüncü siyasi parti grubu oldu. Seçimden sonra Erkan Baş ve Barış Atay partiden ayrılarak Türkiye İşçi Partisi'ne katıldı. Saliha Aydeniz ise Demokratik Bölgeler Partisi Genel Başkanı olarak HDP'den ayrıldı.
Milletvekilleri Selçuk Mızraklı, Ayhan Bilgen ve Bedia Özgökçe ise 31 Mart 2019'daki yerel seçimlerinde belediye başkan adayı olunca istifa etti.
Geçen yıl Haziran ayında ise haklarındaki kesinleşmiş yargı kararının okunması ile Leyla Güven ve Musa Farisoğulları'nın milletvekillikleri düşürüldü. Mardin Milletvekili Tuma Çelik ise hakkındaki cinsel taciz iddiaları nedeniyle partiden ihraç edilirken, yine Mensur Işık disipline sevk edilince, partiden istifa etti. İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da partiden istifa eden isimler arasında yer aldı.
İstifa, milletvekilliğinin düşürülmesi, adaylıklar nedeniyle milletvekili sayısı 55'e düşen HDP hakkında son olarak kapatma davası açıldı.
HDP yönetimi, Perşembe günü son gelişmeleri değerlendirmek üzere olağanüstü toplanacaklarını duyurdu.
Dokunulmazlıklar da gündemde
TBMM'de 900'ün üzerinde dokunulmazlık fezlekesi bulunan bazı HDP milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılması da gündemde. TBMM Anayasa-Adalet Karma Komisyonu'nun, AKP'nin 24 Mart'ta yapılacak 7. Olağan Kongresi'nin ardından dokunulmazlık fezlekelerini de gündeme alması bekleniyor.
BBC TÜRKÇE