Hedef  Tayyip Erdoğan ve Ak Parti değil, Türkiye!

Herkes el birliği etmişçesine Ak Parti ve Erdoğan'ı bitirelim derken, Türkiye’yi uçuruma sürüklüyor!

Hedef  Tayyip Erdoğan ve Ak Parti değil, Türkiye!




YUSUF İNAN YAZDI...

Hedef  Tayyip Erdoğan ve Ak Parti değil, Türkiye!

CHP, Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti, Meral Akşener ve tüm muhalifler gülümseyecek ama gerçek bu!

Gerçeğin peşinde olan varsa, şimdi yazacaklarımı dikkatle okusun!

Küresel güçler, Erdoğan ve Ak Parti’nin “Küresel Dengeleri” değiştirebileceğini gördü.

O nedenle Erdoğan ve Ak Parti’yi güçsüzleştirme planını devreye soktu.

Tayyip Erdoğan - Ak Parti  ile  Fethullah Gülen  arasında bir savaş  başlamasaydı, Tayyip Erdoğan, "ABD ve Rusya’ya ben de varım" diyebilirdi.

Zaten Türkiye ve dünya halklarında Erdoğan hayranlığı başlamıştı.

One Minute sürecini hatırlayın!

O bir kelime, Orta Doğu ve Orta Asya’ya ‘Atom Bombası’ gibi düşmüş, sokaklar hareketlenmişti. Türk ve Müslüman Coğrafyası'nda insanlar ellerinde Türk bayrakları ve Erdoğan posterleri olduğu halde sokaklarda koşuyordu.

Filistin, Mısır, Irak, Suriye, İran kaynamaya başlamıştı.

Abarttığım düşünülmesin!

Erdoğan İslam Alemi’nin halifesi olarak algılanmaya başlanmıştı.

Biliyorum bizim siyaset ve gerici solcular “Hilafet” denilince kırmızı görmüş boğa gibi saldırıyor.

Erdoğan ve Türkiye mazlum ve mağdur milletlerin kurtarıcısı olarak  görülüyordu.

Bu da Türkiye için ABD ve Rusya’nın yanında bir konum demekti.

Bu durumda en fazla etkilenecek olan ülke, Rusya idi…

Çünkü, Fethullah Gülen ekibi, eski Sovyetler Birliği ülkelerinin Rusya ile bağını kesmiş, yönünü Avrupa ve Amerika’ya çevirmişti.

Gülen için "CIA hesabına çalışıyor" iddiası, bu çalışmalarla somutlaşmıştı...

Eski Sovyetler Birliği ülkelerinin bireysel olarak güçlenmesi, Rusya’nın zayıflaması eski nüfuzunu kaybetmesi demekti…

Mısır Devlet Başkanı Mursi’nin Türkiye ve Tayyip Erdoğan rüzgarının peşine takılması, ABD ve Avrupa’yı endişelendirmişti.

O nedenle ilk operasyon Mısır'a yapıldı!

Erdoğan ve Türkiye'ye İslam Alemi’nin Halifesi ünvanını kazandıracak Mısır, General  Abdülfettah es-Sisi darbesiyle Erdoğan ve Türkiye’nin yanından çekildi.

*

*

İkinci olarak, Ak Parti ve Erdoğan ile güç birliği yapan Gülen ekibine operasyon yapıldı.

Erdoğan – Gülen savaşı başlatıldı…

17 - 25 Aralık ile Ak Parti ve Erdoğan'a, Erdoğan sonrasına operasyon yapıldı.

Bu operasyon ile ilk defaTürk Milleti'nin kalbine güvensizlik aşılandı.

Erdoğan sonrasına hazırlanan Bilal Erdoğan saf dışı bırakıldı…

Erdoğan – Gülen savaşı tüm dengeleri altüst etti.

Bu süreç köpürtüldü.

Savaş kızıştırıldı.

Gülen Cemaati, devlet gücünü arkasına alarak ülkede terör estirmeye başlamıştı.

15 Temmuz Hain Darbe Girişimi ile Gülen ve Erdoğan İmparatorluğu yıkıldı.

Erdoğan ve Ak Parti devlet, Gülen yapılanması devlete başkaldıran terörist bir yapı konumuna düşürüldü.

Bu süreci kurgulayanlar, hukuki süreci FETÖ yapılanmalarına değil de, Ak Parti tabanına ve Anadolu Müslümanlarına, Ülkücülere yönlendirdi.

Bu da Ak Parti, MHP ve Tayyip Erdoğan'ın arkasındaki halk desteğinin erimesini sağladı.

Bugün gelinen sürecin yapı taşları, 15 Temmuz karanlığında döşendi.

Adliyeler Ak Parti ve Tayyip Erdoğan’a tepki üretmek için çalıştı.

FETÖ korundu, FETÖ ile kavgalı olanlar cezalandırıldı.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül aksini söylese de, herşey UYAP sisteminde kayıtlı...

Bu süreci en iyi analiz eden Tayyip Erdoğan'ın “At izi, it izine karıştı” sözüdür…

Hukuk ihlalleri, Ak Parti, MHP ve Tayyip Erdoğan efsanesini bitirdi…

17 – 25 Aralık Operasyonları ile Bilal Erdoğan'ı tasfiye edenler, manken Özge Ulusoy kumpası ile de Berat Albayrak’ı tasfiye etti…

Özge Ulusoy olayı sıradan bir kumpas değil, o olay ile Erdoğan ailesinin içine fitne sokuldu.

Aile bağları koparıldı!

Gözünde at gözlüğü olmayanlar, Mısır'daki Abdülfettah es-Sisi darbesi ile başlayan, 15 Temmuz ile devam eden sürecin Erdoğan'ı yalnızlaştırma operasyonu olduğunu kolayca anlar…

Bu süreç, Erdoğan'ın köklerini kesme, kollarını budama operasyonuydu.

Tüm bu süreçler yaşanmasaydı, Ak Parti ve Tayyip Erdoğan'ın önünde kimse duramazdı!

Erdoğan ve Türkiye, İslam Aleminin lideri olur, küresel dengeleri bozardı!

‘Küresel Güçler’ atak davrandı, Erdoğan ve Ak Parti’nin dengesini bozdu!

Ve bu güne gelindi…

Her geçen saniye Ak Parti ve Erdoğan’a kaybettiriyor…

Ak Parti ve Erdoğan'ın arkasındaki halk desteği her saniye eriyor…

Ak Parti ve Tayyip Erdoğan'ın elinde para ve devlet gücü olsa da erimenin durdurulma ihtimali yok!

Zaten Ak Parti ve Tayyip Erdoğan’ın her attığı adımda önünün kesilmesi de bunu gösteriyor.

Ukrayna’da kendi atadıkları Kiev Büyükelçisi, Odessa Başkonsolosu Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Türk Milleti’nin gözbebeği MİT'e öyle büyük darbe vurdu ki, tüm dünya Devlet Başkanları, Dünya İstihbarat Örgütleri katıla katıla güldü!

Kiev Büyükelçisi, Odessa Başkonsolosu Türkiye Cumhurbaşkanı’na Ukrayna’da dalgalanan Türk bayrağını,  kendi fotoğraflarını indirtti, kimsenin kılı kıpırdamadı...

Bakanlar susuyor!

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı susuyor!

Cumhuriyet Savcıları susuyor!

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli susuyor!

CHP, İYİ Parti ve Genel Başkanlar susuyor…

Milletvekilleri susuyor…

Herkes el birliği etmişçesine Ak Parti ve Erdoğan'ı bitirelim derken, Türkiye’yi uçuruma sürüklüyor.

Türk Milleti’nin acı çekmesi için çalışıyorlar…

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, hukuk ihlalleri karşısında susuyor, kimse bana cübbe giydiremez diye beyanat veriyor.

Kimse Adalet Bakanından cübbe giymesini beklemiyor!

Türk Milleti, Adalet Bakanı’ndan adaleti tesis etmesini istiyor…

Adaletsizlikler karşısında susan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, AYM Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanı Mehmet Akarca bilmeli ki, bu süreçteki sessizlikler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni felakete sürüklüyor…

YUSUF İNAN / ŞEHİTLER ÖLMEZ

www.sehitlerolmez.com

Twitter@Yusufinan2023

İnstagramyusufinan2023

E-Mail: [email protected]