“Helalleşme”nin İYİ Parti’de oluşturduğu şüpheler…

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” çıkışı…

“Helalleşme”nin İYİ Parti’de oluşturduğu şüpheler…




“Helalleşme”nin İYİ Parti’de oluşturduğu şüpheler…


Tencere kaynatılmaya devam ediliyor!..

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, geçtiğimiz hafta, Meclis grup toplantısı konuşmasında, Kemal Kılıçdaroğlu’na açtığı davaları “geri çektiğini” söylemişti. Hafta sonu duyduk ki, Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na açtığı 17 davayı geri çekmiş. Erdoğan, böylece 4 milyon 460 bin lira tutarındaki tazminattan vazgeçmiş olmuş…

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu duruma hemen müdahalede bulundu, Twitter hesabından paylaşım yaptı;

“Şahıs çıkmış, ‘Kılıçdaroğlu’nu affediyorum’ söylemiyle, açtığı 17 davayı güya ‘Geri çekiyorum’ mesajı vermiş. Şimdi bu algıcıbaşının algılarını bir kenara itip, gerçekleri öğrenmenin zamanı. 2011’den bugüne kadar, Şahıs tarafından bana açılan dava sayısı 44’tür. Bu davalardan 21 tanesi nihai olarak sonuçlanmıştır. Diğer davaları devam etmektedir. Nihai sonuçlanan 21 davanın, 18 tanesi benim lehime, 3 dava da aleyhime sonuçlanmıştır. Aleyhime sonuçlanan 3 davadan 2 tanesi AİHM’ye gitmiştir ve lehime sonuçlanmıştır. Şahıs Türk hukukunu tarumar ettiği için, dünyaya daha çok rezil olmamak adına, kalan davaları geriye çekmektedir. Kendisine çağrımdır, sen kimsin de kimi affediyorsun! O davaları geri çekme, sonuna kadar götür. Her şeyiniz yalan, her şeyiniz algı…”

★★★

Peki, Millet İttifakı’nın paydaşı İYİ Parti “helalleşme” tartışmasına nasıl bakıyor?.. CHP’nin “tekil söylem”lerinden, Irak kuzeyine yaptığı heyet ziyaretinden, Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda kendi içinde yaptığı tartışmaların dışarı yansımasından sıkıntı duyan İYİ Parti “helalleşme” nin sonunun nereye varacağını düşünüyor?..  Partisi ile CHP arasındaki sıkıntılı gündem maddelerine bugüne kadar nazik ve ihtiyatlı bir üslup kullanan İYİ Parti lideri Meral Akşener, Kılıçdaroğlu’nun ‘helalleşme’ çıkışını Denizli mitinginden sonra değerlendirdi;

“Sayın Kılıçdaroğlu’nun iyi niyetli bir bakış açısı getirmeye çalıştığını görüyorum. Durumu yumuşatmaya çalıştığını, yumuşatmaya yönelik bir dil olarak gördüm, ben bu tutumunu. Fakat Türkiye farklı farklı çok mahalleye bölünmüş. Bu mahalleler arasında çekilmiş duvarların kalmasını isteyen her tarafta insanlar var. Buna dikkat etmemiz gerekiyor. İyi niyetle atılmış bir adıma, bir ağızdan hurra bağıran orada da burada kişiler var.”

Belli ki, “helalleşmeye”de şerh koymuş Meral Akşener ama yine de özenli bir dille anlatmış düşündüklerini… Geçtiğimiz hafta toplanan İYİ Parti başkanlık divanında yapılan değerlendirmelerin etkisi var Akşener’in söylediklerinde… Baştan  ifade edeyim; İYİ Parti kurmay heyeti, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” çıkışına “şüpheli” bakıyor. “Toplumda gerilimin kaldırılmasına yönelik helalleşmeye diyeceğimiz ” diyorlar. Neden “şüpheli” bir bakış açısı ile yaklaşıyorlar?.. Sorularıma şöyle ortak yanıt aldım;

“Kemal Kılıçdaroğlu’nun illegal işlere karışan bürokratlara 18 Ekim’e kadar koyduğu süre ile ‘helalleşme’ çıkışı birbirine tezat. Zaten onun kendi içinde de çelişkileri var.

AKP ile devr-i sabık yaratmayalım mı?..

Bana sorarsanız, aslında, özet olarak yansıttığım bu ifadeler, yüksek sesle bir itiraz…

★★★

Siyasetin diğer bir sıcak gündem maddesine geçelim… ‘50+1’ tartışmalarına…

MHP kulislerinde büyük bir memnuniyet havası var. MHP kurmayları, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun saray ziyaretinin ardından gerçekleşen 40 dakikalık Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli görüşmesinden istenen verimin alındığını düşünüyor. Devlet Bahçeli “tüm sıkıntılarını” Tayyip Erdoğan’a iletmiş ve istediklerinin tümünü almış.

Devlet Bahçeli’nin tam olarak istediği neymiş de ne almış Tayyip Erdoğan’dan?.. Bu sorunun cevabı yok veya ben bulamadım!.. MHP, ne iktidar ortağı ne de muhalefet. Kendilerinin bile izah edemedikleri, topluma inandırıcı bir şekilde anlatamadıkları pozisyondalar. Hangi durumdan ne vazife çıkarıyorlar, onu bile anlayabilmek mümkün değil. Acaba, MHP saraydan ne almış olabilir?..

★★★

CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak’ın haftalık değerlendirme raporunda yine çok çarpıcı başlıklar var. Şöyle diyor Erdoğan Toprak;

“Merkez Bankası’nın  Eylül 2021 konut fiyat artışı ve metrekare başına konut birim maliyet endeksleri geniş kitlelerin konut sahibi olmasının olanaksız hale geldiğini gösteriyor. Yakın gelecekte ‘evsizler ordusunun’ hızla büyüyeceği ve sosyal yaraların artacağı gözleniyor. Konut metrekare birim maliyeti 5 bin TL’ye yükselirken, konut fiyat endeksindeki artış bazı bölgelerde 2 kata, kıyı illerinde 3 kata yaklaşmış bulunuyor.

https://www.korkusuz.com.tr/helallesmenin-iyi-partide-olusturdugu-supheler.html

AHMET TAKAN / KORKUSUZ