Hem adaletsiz hem sistemsiz
İnfaz Düzenlemesi
Hem adaletsiz hem sistemsiz
Barış Pehlivan’ın hürriyeti yeniden kısıtlandı. Eylemlerinden falan değil, kaleme aldığı yazılarından dolayı beşinci defa cezaevine girdi. Yani, suçu yazmak. Araştırıp bulduğu bazı olayların açığa çıkması için onları kamuoyu ile paylaşması, bugün Pehlivan’ın hürriyetinin kısıtlanması nedeni.
Ama öte yandan henüz daha bir ay bile dolmadı ki, Resmî Gazete’de yayımlanan infaz düzenlemesiyle, eylemleriyle başkalarına zarar vermiş binlerce kişi özgürlüğüne kavuşuyor.
Bu mu adalet?
İnfaz Düzenlemesi
Ağustos ayı itibarıyla, Covid-19 izninde bulunan hükümlülerden denetimli serbestliğe ayrılmalarına beş yıl veya daha az süre kalanlar tekrar cezaevine dönmeyecek ve kalan süre denetimli serbestlik altında infaz edilecek.
Peki, hangi suçlardan hüküm giymiş olanlar serbest kalıyor?
Devletin güvenliğine, anayasal düzene, millî savunmaya ve devlet sırlarına karşı işlenen suçlar ile terör suçları dışındaki suçlardan hüküm giymiş olan suçlular.
Yani, yasalar eliyle katil serbest bırakılırken, bir gazeteci yazdığı yazı yüzünden hapsediliyor.
“Adalet” Sistemi
Yargı sistemi yerine, adalet sistemi demenin konunun özünü anlamayı kolaylaştırdığını fark ettiğimden beri “adalet sistemi” tabirini kullanmayı tercih ediyorum. Zira vicdanlı insanlar olarak adaletsizlikten hepimizin rahatsızlık duyduğunu biliyorum.
Adalet ve sistem olarak baktığımızda ise, yapboz düzenlemelerle, yargı hiyerarşisine karşı çıkarak sistem zaten uzun zaman önce bozuldu. Sistem bozulunca adaletin dağıtılması da pek tabii mümkün olmuyor. İşte, sonunda da böyle vicdanları rahatsız eden olaylara tanık oluyoruz.
Son olarak, hep vurguladığım bir şeyi yinelemek istiyorum. Suçluyu cesaretlendirmemek için de insanların kendi adaletini sağlamaya çalışacak yasa dışı yollara yönelmemesi için de toplumdaki adalete olan güvenin korunması gerekiyor. Böyle sistemsiz adaletsizlik, uzun vadede herkese zarar verir.
FATMA ÇELİK / YENİ ÇAĞ