Rusya Cumhurbaşkanı, ülkesinin yıllar içinde Ortadoğu barış sürecinde oynadığı role ise değinmedi.

Rusya, Amerika, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği ile birlikte 2002 yılında İsrail-Filistin arasında arabuluculuk yapmak üzere oluşturulan dörtlü gücün parçasıydı.

Moskova, çatışmaların Ortadoğu'da daha geniş kapsamlı bir çatışmaya evrilmesinden korktuğunu da kaydetti.

Son krizin patlak vermesinden bu yana Kremlin, hem İsrail hem de Filistin tarafıyla olan ilişkilerinin gücünün altını çiziyor ve tarafsız bir politika gütme yoluna gidiyor.

Moskova'nın Hamas dahil Filistinliler'le uzun yıllara dayalı bağları bulunuyor. Hamas, Mart ayında üst düzey yetkililerden oluşan bir heyeti Moskova'ya göndermişti. Ancak Rusya'nın İsrail ile de ”birçok ortak paydası” bulunuyor. Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov, çok sayıda İsrailli'nin eski Rus vatandaşı olduklarını söyledi.

Peskov, “Bu nedenle çatışmanın her iki tarafıyla da ilişkilerimizi koruyoruz. İletişim içindeyiz ve maalesef az sayıda formatta da olsa bir anlaşmaya varmak için ortak payda arıyoruz. Son durum gösterdi ki bunlar çok etkili işlemiyor” şeklinde konuştu.

Kremlin Sözcüsü, “Ama yine de çaba sarfetmeyi ve bir anlaşmaya varmanın yollarını aramada yardım sağlamayı hedefliyoruz” dedi.

Kremlin'in Hamas'ın rehin aldıkları arasında Rus vatandaşı olup olmadığını belirlemeye çalıştığını söyleyen Peskov, “Rehinelerin arasında Rus vatandaşları olup olmadığını anlamak için gereken bağlantıları yapıyoruz ve bu insanların kaderinin ne olacağını belirlemeye çalışıyoruz” şeklinde konuştu.

Peskov ayrıca Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski'nin küresel birliği zayıflatmak için Ortadoğu'daki savaşı körüklemenin Rusya'nın çıkarlarına olacağı şeklindeki açıklamasının “kesinlikle temelsiz olduğunu” da kaydetti.

Peskov, “Filistin-İsrail anlaşmazlığı çok uzun zamandır devam ediyor, kökleri çok derin, birçok çelişki var. Çok sayıda kişi arka planda ne olduğunu biliyor ancak bu anlaşmazlık o kadar derinlere iniyor ki, ince ayrıntıları herkes bilmiyor” dedi.

voa