Henry Kissinger için kolay yazı, zor yazı...

Kissinger 100 yaşında hayata veda etti.

Henry Kissinger için kolay yazı, zor yazı...


Henry Kissinger için kolay yazı, zor yazı...

HASAN CEMAL YAZDI...

Kissinger için bir yazı...

100 yaşında hayata veda eden Amerikan Dışişleri Bakanlarından Henry Kissinger için kolay yazı, zor yazı...

Kissinger 100 yaşında hayata veda etti.
Kissinger hakkında yazmak
hem kolay, hem zor...
Kolay yazı iki uçtadır:
Ya yerin dibine de batırırsın,
ya da yere göğe de sığdıramazsın.
Bu iki uçtur, siyah beyaz olandır.
Hayata, dünyaya nasıl baktığına bağlıdır.
Siyasal, ideolojik eğilimlerinden kaynaklanır.
Barış düşmanı ilan edersin,
dünya halklarının düşmanı dersin,
Amerikan emperyalizminin
büyük aleti deyip geçersin.
Öbür uçtaki "kolay yazı"ya gelince:
Kissinger'a toz kondurmazsın.
Hür dünyanın kahramanı diye yazarsın.
Berlin Duvarı'nın yıkılmasında,
Sovyetler'in tarihe karışmasında,
Soğuk Savaş'ın Batı tarafından kazanılmasında,
Kissinger'in bir diplomatik deha olarak
oynadığı rolü dört dörtlük bulursun.
Bu noktaları vurgularken de,
şunları es geçebilirsin kolay yazıda:

Kissinger'in Türkiye dahil dünyada
insan haklarını hiçe sayan
"askeri yönetimler"e dönük desteği...
Şili'de Başkan Allende'nin darbeyle
devrilmesindeki rolü...
O korkunç "Videla darbesi"nin
Arjantin'in üzerine kabus gibi
çökmesindeki dahli...
1970'lerde Kamboçya ve Bangladeş'de
akan kanların hesabı...

Kolay yazı bu noktaları atlayıp,
realpolitik adına Henry Kissinger'a
tamamen sahip çıkar.
Peki ya zor yazı?..
Kissinger'ı tüm yanlarıyla,
günahları ve sevaplarıyla
yerli yerine oturmaya çalışan yazıdır.
Değerler - çıkarlar - güç kullanımı
üçgeninde, bu nazik dengelerde
istikrar nasıl sağlanır sorusunu
gözardı etmeden yazmaktır Kissinger'ı...
(Bu açıdan The Economist'in son sayısındaki
Kissinger'in ölümüyle ilgili başyazıya bakılabilir.)
Dünya bugün "Kissinger'in dünyası"ndan
daha tehlikeli bir dünyadır.
Düne göre çok daha karmaşıktır.
Bu dünyada değerlere, çıkarlara, "istikrar"a
sahip çıkmanın incelikleri düne göre
daha da incelmiş, kırılgan hale gelmiştir.
Kissinger'ın "soğuk savaş diplomasisi"nde,
"güç kullanma" tercihlerinde
fazla ileri gidilmişti.
Bundan da insan hakları, demokrasi ve
özgürlükler darbe yemişti.
Bugün de dünyamız,
değerler - çıkarlar - güç kullanımı
üçgeninde çok daha dengeli,
akıllı politikaları gerekli kılan
zamanlardan geçiyor.
Ama şunu belirtmeden de geçemiyeceğim:
Bugün eğer dünyada "barış"ı önemsiyorsak,
Kissinger'in "realpolitika"ya,
"güç dengeleri"ne dair bakış açılarını da
ara sıra akla getirmek lazım.
Kissinger, kendi ülkesinin menfaatleri adına
kolayca yalan atabilen biri olarak tanınırdı.
Şimon Peres, Kissinger'a ilişkin
hayranlığını belirtirken,
"Hayatımda rastladığım en sinsi adam"
demiş... ("The most devious man I have ever met."
30 Kasım 2023 tarihli The Economist'ten).
Olabilir.
Kissinger'in bir başka önemli özelliği de,
en büyük "düşmanı"yla da
bir masaya karşılıklı oturmak,
konuşmak ve diyalog kurabilmekti.
Uzun lafın kısası:
Kissinger hakkında zor yazı da bu...
Ben eski zamanlarda kolay olanı
tercih ederdim. Yıllar geçtikçe
yüzüm "zor olan"a döndü.
Değişik mekanlarda Kissinger'la birlikte bulunmuş,
ona sorular sorup kısa sohbetler yapmış
bir gazeteci olarak, tarihe onunla ilgili
not düşerken, "zor olan yazı"yı tercih ettim.

HASAN CEMAL / T24