Herkes dönmek için demokrasiyi bekliyor!

Herkes yurda dönmek için demokrasinin gelmesini beklediğini söylüyor.

Herkes dönmek için demokrasiyi bekliyor!


Havalimanına geldiğimde Türk Hava Yolları kontuarındaki Türk görevli bayan, önümdeki yolcunun bagaj işlemlerini yapıp kontuarı kapatarak benim işlemlerimi geç kaldınız diyerek reddediyor

Oyster kartımı makinaya okutup otobüse biniyorum. Sabah saatleri. Bir durak sonra bir genç adam biniyor ve "Barbaros Bey, sizi burada görmek ne güzel, günüm mutlak harika geçecektir" diyerek otobüsün üst katına çıkıyor.

Metroya geçmek üzere otobüsten indiğimde ise bir genç anne-kız yolumu kesiyor: "Bir fotograf alabilir miyiz?.."

Güzel şeyler de oluyor! Ceftus'un 8'inci yılında kuruluş balosu için Parklane Riverside Oteli balo salonuna girerken montumu vestiyere bırakıyorum. Osman Baydemir, Nurcan Baysal, Cengiz Çandar, Yaşar Yakış gibi nice isim gecede…

Lambert Belediye Başkanı, İşçi Partili İbrahim Doğuş ve eşi Refiha'nın misafirperverliği şapka çıkartıyor. Milletvekilleri, lordlar, tanınmış hak savunucuları ve iş insanları ile dolu gece harika geçiyor.

İlerleyen saatlerde ayrılıp gece otobüsüne bindiğimde ise yine bir Türk yurttaş yanıma geliyor. 19 yıldır o da Londra'da yaşıyor.

Sabah hava güneşli, Camden Town beni bekliyor. Yıllar önce cinsel yönelimi nedeni ile aşırı hukuksuzluğa maruz kalmış ve Birleşik Krallığa iltica etmiş eski dostumla kahvede buluşuyoruz. Dersimli bir müzisyen ve kız arkadaşı ve de İngiltere'ye göç etmiş avukatım da bize eşlik ediyor.

Sonrasında Chelsea'nin ara sokaklarındaki sakin bir kahvede salatamı yerken başka bir Türk kadın yanıma gelerek övgülerini düzüyor.

Akşamına ise önce eşi sonra da oğlu Türkiye'de siyasi cinayete kurban gitmiş, bu yüzden kızı ile Ankara antlaşmasından faydalanarak Londra'ya yerleşmiş bir ailenin yemek masasındayım.

Hepsi öldü ya da ölecek ama o yaşıyor…

Bir gün sonra Soho'da Yeni adlı bir Türk lokantasında yemek yerken yan masadaki ailenin Türkçe sohbetine şahit oluyorum. Oğulları eşcinsel evlilik yaparak o da Londra'ya yerleşenlerden, Ören'li garson ise memleket özlemini benimle gideriyor. Diğer bir masada belli ki zengin bir Türk ailenin şımarık çocukları kız tavlama metodlarını konuşuyorlar.

Bir başka gece İskele adlı Akdeniz lokantasında konuk oluyorum. Yılları gurbette geçmiş insanlar. Yola çıkacağım gün ise Fethullah Gülen cemaati okullarında yetişmiş ama itham edildiği için Birleşik Krallığa gelmek zorunda kalmış, ekmeğini taştan çıkarmaya çalışanlar.

Hemen hemen tüm karşılaşmalarda herkes yurda dönmek için demokrasinin gelmesini beklediğini söylüyor.

Havalimanına geldiğimde Türk Hava Yolları kontuarındaki Türk görevli bayan, önümdeki yolcunun bagaj işlemlerini yapıp kontuarı kapatarak benim işlemlerimi geç kaldınız diyerek reddediyor.

Bir sonraki uçağa bindiğimde ise Kaptan Pilot, "İstikbal göklerdedir! Bugün Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu Atatürk'ü minnet şükran ve özlemle anıyoruz" anonsu yapıyor ve alkış kopuyor.

Hepsi birer birer ölüyor ve hepsi de birer birer ölecek. Ama nasılsa o yaşıyor.

Peki ya Demokrasi?..

 

https://t24.com.tr/yazarlar/barbaros-sansal/herkes-donmek-icin-demokrasiyi-bekliyor,24507

 

Barbaros Şansal / T24