Herkesin merak ettiği soruların yanıtlarını Odatv yazıyor
Ancak Bakan Gül'ün bugünkü çıkışından sonra nabız yokladığımız AKP'de, kavganın sebebiyle ilgili bambaşka konuların konuşulduğunu gördük.
Şu ana kadar mahkeme kararları ya da bazı hakim ve savcılar üzerinden yürütülen kavganın sebebinin, bazı grupların yargıya hakim olma mücadelesi olduğu sanılıyordu...
Erdoğan'ın damadı, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın kontrolündeki Sabah Gazetesi'nin Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ü açıktan hedef alması, Gül'ün de, “Nerede ahlâksızca bir saldırı varsa bilin ki, orada FETÖ’nün bir tezahürü vardır. Daha düne kadar FETÖ’cülerle aynı maklubeye kaşık sallayanlar, bugün çıkıp bize FETÖ ile mücadele dersi vermeye, asil şerefli Türk yargısına saldırmaya kalkmasın” karşılığını vermesi, iktidar içi kavgayı iyice su yüzüne çıkardı.
Şu ana kadar mahkeme kararları ya da bazı hakim ve savcılar üzerinden yürütülen kavganın sebebinin, bazı grupların yargıya hakim olma mücadelesi olduğu sanılıyordu.
Ancak Bakan Gül'ün bugünkü çıkışından sonra nabız yokladığımız AKP'de, kavganın sebebiyle ilgili bambaşka konuların konuşulduğunu gördük.
En sıcak gelişmeyle ilgili iddiadan başlayalım.
Bilindiği gibi, Sabah'a yönelik ağır eleştirisinden hemen sonra Bakan Gül'ün, Fettah Tamince hakkındaki takipsizlik kararının kaldırılması için “Kanun yararına bozma” hamlesi yaptığı ortaya çıktı.
Herkes Bakan Gül'ün bu adımı ne zaman attığını merak ediyordu. O da bugün, açıklamadan hemen sonra olmuş. Dahası bu hamlenin talimatını bizzat Erdoğan vermiş.
Bizzat Saray'ın avukatlarının takip ettiği Tamince davasında, bu sürpriz kararın neden alınmış olabileceğini bilen ise yok.
Bu iddiayı dillendirenler, Bakan Gül'ün Sabah'la ilgili açıklamasını gördükten sonra Erdoğan'ın, “Güzel olmuş, güzel olmuş” dediğine ve Gül'ü bu akşam yapılan MYK toplantısına Yargı Reformu konusunda sunum yapmak üzere çağırdığına da dikkat çekti.
KAVGANIN İLK SEBEBİ İSTANBUL
AKP kulislerinde konuşulanlara göre, görünürde Sabah, gerçekte Pelikan Grubu'nun Bakan Gül'ü hedef almasının ana sebebine gelince;
“Abdülhamit Gül, İstanbul seçimlerinin yenilenmesine hem hukuken, hem siyaseten sıcak bakmadı. İlk ihtilaf da buradan çıktı. Sonradan yavaş yavaş vurmaya başladılar” deniyor.
Yine iddia o ki, Gül'e bayrak açanlar, daha uyumlu birisinin, mesela İstanbul seçimlerinde ön plana çıkan ve “Hiçbir şey olmasa bile kesin bir şey oldu” sözleriyle sürece damgasını vuran Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz'un Adalet Bakanlığına getirilmesini istiyormuş.
SON SEBEP İSE YARGITAY SEÇİMLERİ
Bardağı taşıran son damlaya ilişkin iddiaları da aktaralım.
Dilek Güngör'ün ortalığı karıştıran dünkü yazısında şöyle bir bölüm vardı:
“Peki şu anda yargıyı dizayn eden 'o'cular, 'bu'cular kim? Geçmişte bu grupların hiçbirinin adı yargı camiasında bilinmezdi. Kısa sürede bu kadar insan kaynağını nereden buldular da sayıları onbinleri buldu! Abarttığımı düşünüyorsanız, birkaç gün içinde Yargıtay'da seçilecek yeni üyeler ile yeni yılda boşalacak başkanlık koltuğuna hangi grupların, kimleri getirmek istediğine iyi bakın.”
O yazıdan birkaç saat sonra HSK, Yargıtay ve Danıştay'da boş olan üyeliklere yapılan atamaları açıkladı.
AKP kulislerine dönersek; “Herkes biliyor ki, isimleri doğrudan Patron veriyor. Bu bilindiği halde Adalet Bakanı Gül'ün hedef gösterilmesi neyin nesidir? Burada gerçekte kime bayrak açılmıştır?” diye soruluyor.
Yargıtay atamalarıyla ilgili olarak Sabah'ın bugün yaptığı haberden devam edelim. Hatay Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ahmet Turan Oral'ın üye yapılmasına tepki gösterildi ve Oral'ın “FETÖ”cü olduğu öne sürüldü.
AKP'lilerden öğrendik ki, “Milliyetçi” olarak bilinen Oral'ın referansı bizzat MHP Lideri Devlet Bahçeli'ymiş. Bu bilgiyi veren AKP'liler, “Cumhur İttifakı'nın ortağı istemiş. Bakan ne yapabilir ki, onu suçluyorlar?” diyor.
AKP'lilerin gelişmelerle ilgili son yorumları ise şöyle:
“Pelikan çetesi yeni bir operasyon çekmeye kalktı, ama bu sefer sert kayaya çarptı.”
Anlatılanlar doğru ise bu defa o “Kaya”nın arkasında bizzat Erdoğan var.
Bu durumda da önce Sabah'ta bir deprem olup olmayacağını, sonra Meclis açılmadan yapılması planlanan kabine değişikliğini görmek gerekiyor.
Ancak şu açık; Ankara'da yepyeni bir “Oyun” ve “Denklem” kuruluyor, yani kesinlikle birşeyler oluyor!..
Müyesser Yıldız
Odatv.com