Hilmi Özkök’ten Hasan Atilla Uğur’a: Tutarsız, kendini beğenmiş, uyduruyor

Sözcü yazarı Öztürk’e konuşan Özkök Uğur hakkında şunları söyledi:

Hilmi Özkök’ten Hasan Atilla Uğur’a: Tutarsız, kendini beğenmiş, uyduruyor


Eski Genelkurmay Başkanı: Ben kendisini muhatap alıp hakkımdaki bu uydurmalarını hiçbir zaman tekzip etmedim. Etseydim zevkten bayılırdı!

 Emekli Kurmay Albay Hasan Atilla Uğur, dönemin Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e 2002 yılında FETÖ ile ilgili bir rapor sunduğunu, karşılık olarak “Alnı secdeye varanlarla ne uğraşıyorsunuz?” cevabını aldığını öne sürdü.

Geçen günlerde bu açıklamayı Sözcü yazarı Saygı Öztürk’e yapan Uğur’a Özkök’ten aynı köşede cevap geldi.

 

Sözcü yazarı Öztürk’e konuşan Özkök Uğur hakkında şunları söyledi:

Emekli Albay Hasan Atilla Uğur'un, geçmiş döneme dair açıklamalarının yer aldığı yazınızı okudum. Siz tecrübeli bir yazar olarak adı geçen albayı iyi tanırsınız! Beni de iyi tanıdığınızı biliyorum. Pek ender durumlar dışında hakkımda doğru yanlış söylenenlere tepki göstermem. Ancak ben sizin saygın bir yazar olduğunuza inandığım ve bu alçak karalamalar sevdiklerimi çok üzdüğü için bu zorunlu açıklamayı yapmak durumunda kaldım. Adı geçenin anlattıklarını bir daha salim kafayla okursanız kendisinin nasıl bir kişiliğe sahip olduğunu ve anlattıklarının tutarsızlığını hemen anlarsınız. Özellikle şu bilgiler çerçevesinde okursanız:

Adı geçen Jandarma sınıfına mensup bir albaydır. Ben ise bir Genelkurmay Başkanı'yım. Genelkurmay Başkanlığı ile Jandarma Genel Komutanlığı'nın (J. Gn. K.lığı) o tarihlerdeki bağlantısı sadece eğitim, harekat planlaması ve general terfileriyle sınırlıydı. (Çünkü J. Gn K.lığı birlikleri savaşta Kara Kuvvetleri Komutanlığı emrine girer.) Asayiş, adli ve idari işler yönünden ise J. Gn. K.lığı kanunen İçişleri Bakanlığı'na bağlıydı. Şimdi, Genelkurmay Başkanlığı ile ilişkisi kesilmiş, her göreviyle İçişleri Bakanlığı'na bağlanmıştır.

Bu durumda bir Jandarma albay diğer Kuvvet Komutanlıkları personelinin suçluluk bilgilerini kendiliğinden çıkıp gelip, değil Genelkurmay Başkanlığı'na, Genelkurmay Karargahı'na bile veremez. Şayet J. Gn. K.lığı böyle bilgiler edinip bunları Genelkurmay Başkanlığı'nın bilmesini gerekli görürse bunu yazılı olarak gönderir ve konu devlet arşivlerine girer. Hele böyle bilgilerin bir albay tarafından Sayın Cumhurbaşkanı'na sunulması, sonradan gerçek sanılan bir hayalden başka bir şey olamaz.

Özet olarak şunu ifade edeyim diyen Özkök, şöyle devam etti:

Bu durumda bir Jandarma albay diğer Kuvvet Komutanlıkları personelinin suçluluk bilgilerini kendiliğinden çıkıp gelip, değil Genelkurmay Başkanlığı'na, Genelkurmay Karargahı'na bile veremez. Şayet J. Gn. K.lığı böyle bilgiler edinip bunları Genelkurmay Başkanlığı'nın bilmesini gerekli görürse bunu yazılı olarak gönderir ve konu devlet arşivlerine girer. Hele böyle bilgilerin bir albay tarafından Sayın Cumhurbaşkanı'na sunulması, sonradan gerçek sanılan bir hayalden başka bir şey olamaz.

Sözcü