'Hızlı fakirleşme intihara sürüklüyor'

Her üç olayda da mağdurların ciddi ekonomik sorunlarla boğuştuğu ortaya çıkmıştı.

'Hızlı fakirleşme intihara sürüklüyor'


Sosyal değişiklerin insanları boşluğa düşürdüğünü belirten Sosyolog Doç.Dr. Barış Erdoğan, hızlı bir şekilde fakirleşen, zenginleşen veya aniden eşinden, sevgilisinden ayrılanlar arasında intihar eğiliminin daha fazla olduğunu söyledi

 

 

Önce Fatih, ardından Antalya son olarak Bakırköy’de siyanür kullanılarak gerçekleşen intiharlar gözleri bu olayların nedenlerine çevirdi.

Her üç olayda da mağdurların ciddi ekonomik sorunlarla boğuştuğu ortaya çıkmıştı.

Hatta Bakırköy’de anne baba ve çocuklarının ölümüyle son bulan intiharların ardından başsavcılıkça yapılan açıklamada da olayın nedeni olarak ailenin aşırı borçlu olmalarından kaynaklanan bunalım gösterilmişti.

barış erdoğan.jpg

Sosyolog Doç.Dr. Barış Erdoğan / Fotoğraf: Erdoğan'ın sosyal medya hesabı

 

“Ani sosyal değişimler intihara sürükleyebilir”

İntiharlar üzerine bir çalışması olan Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden Doç.Dr. Barış Erdoğan da ani sosyal değişimlerin insanlardaki intihar eğilimlerini körükleyebileceğini söylüyor.

Sanılanın tersine sürekli fakir olan insanlar da intihar olayları yaygın değildir. İntihar eğilimi daha çok hızlı fakirleşmelerde, aniden zenginleşmelerde ya da hızlı gelişen boşanmalarda veya ayrılık süreçlerinde daha fazla görülüyor. Örneğin ekonomik durumu hızlıca kötüleşen biri yeni duruma adapte olamaz. Geçmişteki sorumluluklarını görevlerini yerine getiremez. Eski statüsüne uygun yaşam tarzından uzaklaşır. Bu da onu yalnızlaştırır intihar davranışına gönderebilir. Hızlı değişimlerde birey kendisini kuşatan eski düzenlemelerin normların yoksunluğunu hissediyor ve genelde uyum sağlayamadığında kendisini boşlukta hissediyor. Yaşanan son olaylarda yaşamını yitiren insanların her zaman yoksul olmadığı sonraki süreçlerde yoksullaştıkları görülüyor.

 

Dört çeşit intihar var

Erdoğan ani sosyal değişimlerde bağlı norm eksikliğinden kaynaklanan intiharlara anomik intihar denildiğini söyleyerek diğer üç tip intiharı da şöyle açıklıyor:

Kaderci İntihar:

Anomik intiharın tersine burada iç normlar çok kuvvetlidir. Kişi çok fazla kontrol altındadır ve bundan çıkamayacağını düşünür ve intihar eder. Örneğin köle intiharları.

Bireyci İntihar:

Bundan birey içinde yaşadığı toplumla zenginleşme, göç etme vb.gibi nedenler bağını koparır. Ya da bireyin dinsel, medeni ya da cinsel tercihleri nedeniyle toplum onu dışlar. Birey yalnızlaşır ve intihar eder.

Özgeci İntihar:

Bu maddede de birey yaşadığı toplumun değerlerine çok bağlanır kendini onun uğruna feda eder. Örneğin 2. Dünya Savaşı’ndaki Japon kamikazeler veya örgütlerin intihar bombacıları

Savaş zamanlarında intiharlar azalıyor

Erdoğan, savaş zamanlarında intihar oranlarının azaldığını çünkü bir amaç etrafında birleşen toplum arasındaki bağların kuvvetlendiğini belirterek sözlerini şöyle devam ettirdi:

Ama hızlı bireyselleşmenin arttığı, rekabetin, tüketim kültürünün güçlendiği dönemlerde şayet birey toplumun hedeflediği doyumlara ulaşamazsa kendini yalnız ve başarısız, dışlanmış hisseder. Bu da bireyi intihara sürükleyebilir.

 

Kimler arasında intiharlar daha yaygın

Sosyolog Erdoğan bu soruyu şöyle cevaplıyor:

Bekarlarda evlilere göre

Erkeklerde kadınlara göre

Eğitimlilerde eğitimsizlere göre

Çocuk sahibi olanlar olmayanlar göre

Zenginlerde fakirlere göre intiharlar daha fazla görülüyor.

Neden zenginler arasında intihar daha yaygın?

Dünya genelinde zenginler arasında intiharların sürekli fakir olanlara göre daha yaygın olduğunu söyleyen Erdoğan bunun nedenini şöyle açıklıyor.

Sabit olarak fakir olan insanların doyuma ulaşması daha kolay. Oysa zenginler doyuma daha zor ulaşıyor. Yaşamında az bir olumsuz değişimde kendini daha yalnız hissediyor. Daha bireyci doyuma daha zor ulaşıyor.  Fakirin doyuma ulaşması daha kolay.

İntiharlar psikolojik mi yoksa sosyolojik bir olay mı?

Erdoğan intiharların sanıldığının tersine psikolojik sorunlardan kaynaklanmadığını asıl nedenlerinin sosyolojik olduğunu kaydederek şu noktalara dikkat çekti:

Kadınlar arasında psikolojik sorunların erkeklere oranla daha fazla olduğu bilimsel bir tespit. Buna karşın intihar edenlerin yüzde 75’i erkektir. İntihar sadece psikolojik nedenlerden kaynaklansaydı en çok kadınların intihar etmesi gerekirdi.

Boşanmanın kolaylaştığı ortamlarda erkekler daha çok intihar ediyor

Erdoğan ayrıca Fransız sosyolog Emile Durkheim’in ilginç bir tespitine de yer veriyor.

Boşanmanın çok zor olduğu toplumlarda kadınların daha çok intihar ettiği görülüyor. Şiddet veya baskı altında olan kadın kurtulamayacağını düşünerek mutsuz oluyor. Buna karşın boşanmanın yasal ve kültürel olarak daha kolay olduğu ülkelerde boşanmadan kaynaklanan intiharların erkekler arasında daha yaygın olduğu görülüyor. Boşanan kimi erkekler statü değişiminden kaynaklı olarak boşluğa düşüyorlar.

 

“Siyanürü yasaklamakla intiharlar önlenemez”

Erdoğan, son dönemlerdeki intiharlarda siyanürün yaygın kullanılmasının ardından siyanürün yasaklanması yönündeki taleplerin çözüm getirmeyeceğini söylüyor.

İntiharların hangi metodla araçla yapıldığı işin ayrıntı ve magazinel boyutudur. İntihara neden olan toplumsal şartları değiştirmedikten sonra siyanürü yasaklasan insanlar başka kimyasal madde kullanır. Yasakla intihar çözülmez.

 

İnsanlar gördükleri intiharları taklit mi ediyor?

İntihar olaylarının ardından kimi uzmanlar insanların gördükleri intihar haberlerinden etkilenerek intihara yönelebileceğini söylemişti. Erdoğan’ın bu noktada bir itirazı var.

Toplumsal nedenlerle bir takım ailevi, psikolojik sorunlar yaşayan insanlar diğer intiharları görerek en fazla yöntem öğrenebilirler. Esas sorun bu intihar etme düşüncesine sahip olanların intihar etmiş olanlarla aynı duygu birliğini paylaşmış olmalarıdır.

İntiharlar nasıl azaltılır?

Erdoğan bu soruya da şöyle cevap veriyor.

Toplumdaki akrabalık, komşuluk vb.gibi sosyal bağları güçlendirmek

Sosyal güvenlik sistemini güçlendirmek

Tüketim faaliyetinden çok hayata anlam verici faaliyetlere yönelmek

Erdoğan son olarak bunların hayata geçirilmesi için yerel yönetimlere ve genel sosyal politikalara karar verenlere büyük rol düştüğünü söyledi.

 

Ali Kemal Erdem   The Independentturkish