Hz. ALİ' den Öğütler

Öfkeni yen, haddini bil, eline, diline ve kendine sahip ol.

Hz. ALİ' den Öğütler


HZ. ALİ(S.A)’DEN YÖNETİCİLERE ÖĞÜTLER

Kimlerin güzel ahlak sahibi olduğu, ancak Allah’ın insanlara söylettiği sözlerden anlaşılır. Onun için sahip olacağın en büyük birikim iyiliğe yönelik işlerin olsun.

Halkın için sevgi ve merhamet duyguları besle, onlara iyi, yumuşak ve dostça davran. Sakın halkından uzun süre uzak veya saklı durma.

Sakın çaresizlerin başına, kendilerini yutmayı ganimet bilen yırtıcı bir canavar kesilme.

Öfkeni yen, haddini bil, eline, diline ve kendine sahip ol. Öfkenin kötü sonuçlarından korunabilmek için vereceğin karşılık ve cezayı ertele.

Alçak gönüllü ve ölçülü ol. Sakın affettiğinden dolayı asla pişman olma ve cezalandırman için de asla sevinme. Sakın ‘ben tam bir kudret sahibiyim, emrederim, itaat ederler’ deme. Çünkü böyle bir davranış felaketle sonuçlanır.

Adaletten asla ayrılma. Şayet böyle yapmazsan haksızlık yapmış olursun. Hâlbuki insanlara zulmedenlere karşı bu mazlumların davacısı bizzat Hz. Allah’ın kendisidir.

Toplumun genel hoşnutluğunu esas al. Zira toplumun hoşnutsuzluğu karşısında şahısların rızası hükümsüz kalır.

Şunu bunu gammazlayanların sözüne sakın çarçabuk inanma. Halkın ayıplarını araştırma, araştıranları da yanına alma. Evet, sen halkının ayıplarını gücün yettiği kadar ört ki Allah’ta senin halkından gizli kalmasını istediğin ayıplarını örtsün.

Zor ve ağır işlere karşı azmini gevşetecek, adaletsizliğe saparak ,sana hırsı iyi gösterecek kişileri sakın yakınına yaklaştırma.

Alkışa ve yersiz övgüye hoşgörü gösterme. Bu insanı büyüklenmeye sevk eder ve kibre yaklaştırır.

Sakın insanların iyisiyle, kötüsü senin yanında bir olmasın.

İnsanların arasında iyi niyetin gelişmesini sağla. Zira seni zorluk ve sıkıntılardan ancak onların iyi niyeti kurtaracaktır.

Herkesin benimsediği ve halkın iyi bir şekilde uyguladığı güzel bir âdeti sakın kaldırayım deme. Bu güzel adetlerin faydasını giderecek yeni bir şey oluşturmaya da asla kalkışma.

Memleketin faydasına olan işleri tespit etmek ve senden önce insanlara huzur, güven, doğruluk ve iyilik sağlaya gelmiş şeyleri devam ettirmek hususunda ilim adamları ve konuya vakıf insanlarla sürekli olarak görüş ve danış.

Etrafındakilerden, ileri gelenlerinden ve akrabalarından hiçbirine katiyen devlet elindeki imkânlardan yararlanma hakkı verme.

İyi bil ki toplumda çeşitli kesimler vardır. Bunlardan her birinin iyiliği, diğerlerinin iyiliğine bağlı olup, bunlardan hiçbiri diğerinden müstağni olamaz. Bunların hepsine iyi muamele et.

Halk arasında hüküm vermek için öyle birisini seç ki, hatasında ısrar etmesin, hakkı gördüğü an döneceği yerde dili tutulup kalmasın, hiçbir zaman şiddetli istediği bir menfaatin kaybolacağı gibi bir endişeye düşmesin.

Sakın şahsi yakınlıktan dolayı veya etki altında kalarak hiçbir kimseye görev verme.

Denetime önem ver.

Zor durumdakilere yardım et. Bu konuda hiçbir fedakarlık sana ağır gelmesin. Bu öyle bir yatırımdır ki onlar bir gün yatırdığın bu sermayeyi memleketin refahı ve imarı için sana fazlasıyla iade edeceklerdir.

Kalkınmayı esas al.

Büyük, küçük hiçbir işi ihmal etme.

Yetimleri ve yaşlı bulunduğu halde hiçbir çaresi olmayan kimselerin geçimini üzerine al.

Dilek ve ihtiyaç sahipleri için, sadece kendileriyle ilgileneceğin bir zaman ve mekân ayır ve hepsiyle beraber otur da seni yaratan Allah’ın rızasını kazandıracak bir alçakgönüllülük göster.

Bir sözleşme yapmışsan yahut bir taahhüdün varsa, yapılan sözleşmeye riayet et, sözünü yerine getir. Verdiğin sözü muhafaza için gerekirse hayatını bile feda et.

Sakın halkına yaptığın iyilikleri, onların başına kakma veya yaptığın işleri abartılı gösterme.

Sakın işlere vaktinden evvel atılma.

Sakın açıklık kazanmayan işlerde inat etme, açıklık kazandığı zamanda gevşeklik gösterme.

Sonra işlerin her birini yerli yerine koy, işlerinin her birini zamanında yerine getir.

Herkesin üzerinde ittifak ettiği konularda kendi fikrinde ısrar etmekten kaçın.

Görevlendirdiğin kişilerin açığa çıkmış kötülüklerine karşı habersizmiş gibi davranma. Aksi taktirde başkası yerine sen cezaya maruz kalırsın. Az zaman sonra işlerin üzerindeki perdeler, gözlerin önünde açılır ve mazlumun hakkı senden alınır.

Şunu iyi bil ki; bir gün seni yaratana geri döneceğini, ona hesap vereceğini, çok iyi ve açık bir şekilde hatırlamadıkça nefsine hakim olmak imkanını katiyen bulamazsın.

Mısır Valisi Malik bin el-Haris el-Eşter’e