İdlib'te neler oluyor
İdlib’e çekilmesine göz yumulmuştu...
Rusya’nın desteği ile Suriye’de rejim güçleri kaybettiği toprakları yeniden ele geçirmeye başlayınca, kurtarılan bölgelerdeki cihatçı terör gruplarının İdlib’e çekilmesine göz yumulmuştu...
Rusya’nın desteği ile Suriye’de rejim güçleri kaybettiği toprakları yeniden ele geçirmeye başlayınca, kurtarılan bölgelerdeki cihatçı terör gruplarının İdlib’e çekilmesine göz yumulmuştu.
Sıra İdlib’in kurtarılmasına gelince, rejim güçlerinin bölgeye girmesi durumunda Türkiye’nin içine doğru başlayacak göçlerin ortaya çıkarabileceği risk de dikkate alınarak Soçi mutabakatı gündeme getirilmişti.
Soçi mutabakatına göre Türkiye, İdlib vilayetinin çevresinde askeri gözlem noktaları kuracak, cihatçı terör örgütlerinin 15-20 kilometrelik bir şeridi silahları ile birlikte boşaltmasını sağlayacak, M-4 ve M-5 yollarının güvenliğini garanti edecekti.
Soçi mutabakatı sağlandığında, gözlem noktalarının İdlib vilayetinin çevresinde kurulmasının hata olduğunu, bunların Türkiye sınırından 15-20 kilometre ilerisinde kurulmasının, böylece sınırın hemen ilerisinde oluşturulacak tampon bölgede, Suriye’nin içinde göç akının karşılanmasının, cihatçı terör örgütlerinin temizlenmesinin ise bu toprakların asıl sahibi rejim güçlerine bırakılmasının doğru olacağını ifade etmiştim.
Geçen süre içinde Türkiye, Soçi mutabakatında verdiği sözleri yerine getirmedi veya getiremedi. Zaman içinde bölgedeki cihatçı terör örgütleri daha da güçlendi, İdlib’in daha geniş bir bölgesini kontrol etti.
Türkiye, Fırat’ın doğusunda, PKK-YPG’nin düşüncelerini masaya teklif olarak getiren ABD ile güvenlikli bölge konusu ile meşgul iken ve ordusunu gözdağı vermek için bu bölgeye yoğunlaştırmışken Suriye ordusu, Rusya’nın onayı ile İdlib’i temizleme harekâtını başlattı.
Bu süreçte, Suriye ordusu önce Türk konvoyunun yakına, daha sonra sekiz numaralı gözlem noktasına ateş açtı, dokuz numaralı gözlem noktası ise Suriye güçleri tarafından kuşatıldı.
İşte bu şartlarda, televizyondaki moderatör hanım yorumculara sormakta; Ne olacak şimdi?
Evet, asıl soru bu; Ne olacak şimdi?
Bu sorunun cevabı basittir. Suriye ordusu bölgede harekat başlatmadan önceki süreçte, Soçi mutabakatın gereklerini yerine getirmeyen veya getiremeyen gözlem noktalarının tanımlanmış görevlerini bu şartlarda yerine getirmesi kesinlikle mümkün değildir.
Bu nedenle de gözlem noktaları, gecikmeden Suriye sınırının 15-20 kilometre ilerisine çekilmeli ve oluşturulacak güvenlikli bölgede göçmenleri karşılamaya hazırlanmalıdır.
Suriye’de büyük resme bakınca şunları söylemek mümkündür.
Her ne kadar bu ülkenin siyasi ve toprak bütünlüğünden bahsedilse de Suriye parçalanmaktadır.
Suriye’de Fırat’ın batısı Rusya’nın, doğusu ise ABD’nin nüfuz alanlarını oluşturmakta ve ABD nüfuz alanında -adı ne olursa olsun- PKK-YPG devleti kurulmaktadır.
Rusya tarafından desteklenen rejim güçleri, kontrol ettikleri alanları genişletmeye çalışmaktadır.
Türkiye ise Afrin, El Bab’a ilave olarak Fırat’ın doğusunda güvenlikli bölge adı ile kendi nüfuz alanını genişletme gayreti içindedir
Hatay’ın güvenliği için İdlib’i de kendi nüfuz alanına dahil etmek isteyen Türkiye’nin bu çabası, Rusya destekli Suriye ordusunun saldırıları ile boşa çıkartılmaktadır.
SON SÖZ:
Stratejide her şey çok basittir; ancak bu, her şeyin çok kolay olduğu anlamına gelmemelidir.
Nejat Eslen