İhracatçılar, sürdürülebilirlik projelerine devlet desteği istiyor

Ege İhracatçı Birlikleri’nden Sürdürülebilirlik Manifestosu

İhracatçılar, sürdürülebilirlik projelerine devlet desteği istiyor


2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan eden Ege İhracatçı Birlikleri (EİB), Sürdürülebilirlik Manifestosunu açıkladı. EİB Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, EİB’nin kendi elektriğini kendisinin üreteceğini ve yeşil ofis olma hedefleri olduğunu dile getirirken, Sürdürülebilirlik projelerine devletin yüzde 50 destek vermesi talebinde bulundu.

Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, sürdürülebilir ihracat yolunda ihracatçıların yanında olduklarını, kurum içi çalışmalarla da ihracatçılara örnek olmaya çalıştıklarını dile getirdi. Eskinazi, insanlığın bugünkü hızla tüketmeye devam ettiği takdirde 1.6 dünyaya ihtiyaç olduğunu, bunun da mümkün olmadığını, dünyadaki kıt kaynakların optimum kullanımının ve geri kazanımın hayati öneme sahip olduğunu kaydetti.

Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik Manifestosu’nu kamuoyu ile paylaşmak amacıyla dijital ortamda, EİB Birlik Başkanlarının katılımıyla basın toplantısı düzenleyen Eskinazi, “İçinde bulunduğu pandeminin en önemli nedenlerinden birinin de dünya genelinde sürdürülebilirlik konusunda doğru sınav vermememiz olduğuna inanıyoruz. Dünyamızın sınırlı kaynaklarını hızla tüketiyor ve gelecek nesillerden bize emanet olan dünyamızı çok fazla kirletiyoruz. Hazır giyim sektörümüzden örnek veririsek; Dünyada hazırgiyim üretiminde kullanılan su miktarının 5.6 – 9.4 trilyon litre civarında olduğu tahmin ediliyor. Her yıl 13 milyon tonluk konfeksiyon atığı oluşuyor. Dolayısıyla mevcut üret – tüket sistemi dünya limitlerini oldukça zorlamaya başlıyor. Dünyadaki birçok sanayi sektörü karbon ve su kirliliğinde maalesef sorumluluk taşıyor. Dünya nüfusu hızla artıyor. Dünya nüfusunun 2050'de 9,8 ve 2100'de 11,2 milyarı geçmesi bekleniyor. Türkiye nüfusunun ise 2050'de 95 milyonu geçeceği öngörülüyor. İnsanlık henüz dünya dışında yaşamın var olduğu bir gezegene de hükmedemiyor. Dolayısıyla dünyadaki kıt kaynakların optimum kullanımı ve geri kazanım hayati öneme sahip” diye konuştu.

EİB kendi elektriğini kendi üretecek

Ege İhracatçı Birlikleri bünyesinde “Sürdürülebilirlik Grubu” kurdukları bilgisini veren Eskinazi, sözlerini şöyle sürdürdü; “Ege İhracatçı Birlikleri Sürdürülebilirlik Grubumuz, korona virüse rağmen dijital ortamda yoğun bir mesai yaptı ve “EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK MANİFESTOSU”nu oluşturdu. Öncelikle karbon ve su ayak izini minimuma indirmek istiyoruz. Yenilenebilir kaynaklardan enerji kullanımını arttırmayı amaçlıyoruz. Ege İhracatçı Birlikleri’nin kullandığı elektriği binamıza kuracağımız güneş panellerinden üretmek için proje üzerinde çalışıyoruz. Üyelerimizi de bu konuya yönlendiriyoruz. Türkiye’de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hayata geçirilen “Sıfır Atık Projesi”ne üye olan ilk ihracatçı birliği olduk. Bu proje kapsamında EİB olarak, ofislerimizin bulunduğu tüm katlara atık kumbaraları koyduk, Kurumsal ürünlerde Bio-çözünür malzemeden yapılan ve tekrar kullanılabilir ürünleri tercih ediyoruz. Binamızda geçici atık depolama alanı oluşturduk. Kağıt ve plastik bazlı ofis malzemelerini temizleyerek tekrar kullanılmasını sağlıyoruz.

Sürdürülebilirlik projelerine destek istiyoruz

“Dünyamızda yaşanılan son gelişmeler, mal ve hizmet sektörü ayırt etmeksizin tüm sektörlerin insanlığa ve doğaya verdiği zararların artık farkına varıldığını gösteriyor” diyen Eskinazi, “İlgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yaparak üyelerimizin sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığını artırmak istiyoruz. Geleceğin sürdürülebilir modeller üzerinden oluşacağını hatta döngüsel olmayan üretim tarzlarının çağ dışı kalabileceğini üyelerimize çok iyi anlatmamız gerekiyor. İleri ki dönemde çevreye saygılı olmayan firmalar finansal açıdan kötü notlara sahip olacak bu sebeple biz de firmalarımızı bu tip finansal değişimler için hazırlamalıyız. Aynı zamanda sürdürülebilirlikle ilgili yatırımların finanse edilmesi de önümüzdeki dönemde bir zorluk olarak karşımıza gelecek. Sürdürülebilirlik ile ilgili çalışmalar yapan firmalarımızın harcamalarının yüzde 50’sinin devlet destekleri kapsamına alınmasını talep ediyoruz” diyerek taleplerini iletti.

Firmaların kurumsal sürdürülebilirlik performanslarını değerlendirebilecek mekanizmalar geliştirilmesi için girişimleri olacağı bilgisini veren Eskinazi, bu amaçla 2019 yılında Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilirlik ile ilgili en büyük inisiyatifi Global Compact’a Ege İhracatçı Birlikleri olarak üye olduklarını, yönetim anlayışından daha çoğulcu bir yaklaşım olan yönetişim anlayışına geçtiklerini, güçlü ve dengeli ekonomik gelişmeyi sağlamak için şeffaflığı esas alan modellerle ilgili üyelerine yol gösterici olacaklarının altını çizdi.

EİB Yeşil Ofis olmayı hedefliyor

“Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını bir yol haritası olarak kabul edeceğiz” diye konuşan Eskinazi, sürdürülebilirlik adına en önemli hedeflerinden birinin de dünyanın en büyük doğa koruma kuruluşlarından biri olan Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF)’nın WWF Yeşil Ofis Programına dahil olmak ve aynı zamanda çevre konusunda en kapsamlı sertifikasyonlardan olan ISO 14001’i almak istediklerini sözlerine ekledi.

Sertbaş: “Dünyamızı kirletmememiz gerektiğine inandık”

Hazırgiyim sektörünün sürdürülebilirlik ile ilgili çalışmalara ilk aşamada müşterilerin talepleriyle başladığını dile getiren Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, Kendimizde artık dünyamızı kirletmememiz gerektiğine inandık. Şu anda sürdürülebilirlik ile ilgili yoğun çalışmalar yapıyoruz. Eğitimler ve çalışmalar yapıyoruz. Sürdürülebilirlik ile ilgili 26 firmanın katılımıyla devam eden UR-GE projemiz var. Bu yıl 15. kez yaptığımız EİB Moda Tasarım Yarışmasının konseptini sürdürülebilirlik ile ilgili belirledik. Son konferansımızın konuğu dünya genelinde sürdürülebilirlik ile ilgili en fazla çalışma yapan İsveç’ti. Gelecekte ticaretin sürdürülebilirlik üzerine kurulu olacağını düşünüyoruz” diye katkı koydu.

Celep: “Sürdürülebilirlik eşittir katma değerdir”

Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Birol Celep ise, pandeminin birçok detayı bütünde anlattığını, sürdürülebilirliğin ölçek ekonomisine endekslenmesi ve yönetişimselleşmesinin çok önemli olduğunu kaydetti. Celep, “Doğal ve organik tarımın artışını iyi tarım uygulamalarını öne çıkarmamız lazım. Sürdürülebilirlik eşittir katma değerdir. Türkiye ihracatının ortalama değeri 1,6 dolar diyoruz. Dünyanın değişimi bizim sürdürülebilirlikle katma değerli ürün pazarlama şansımızın yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Tarım ürünlerinde alınacak ciddi mesafenin değer zinciri oluşturacağı bilincindeyiz. URGE dahilinde almış olduğumuz yalın üretim modellerini yalın tarım modelleriyle daha geniş kitlelere yayacağız” dedi.

Girit: “Virüs dünyaya ayar çekti”

FAO’nun yayınlamış olduğu rapora göre 1.6 dünyaya ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Bedri Girit, corona virüsünün dnyaya yeni bir ayar çektiğini, sürdürülebilirliğin hayvansal mamullerde de önemli olduğunu dile getirdi. Girit, “Biz sürdürülebilir yöntemler izlemezsek dengeler daha negatif yönde gelişecektir. Sürdürülebilirliğin en büyük katkısı bizleri ve dünyayı fabrika ayarlarına geri döndürüyor. Buna katkı sağlıyor” dedi.

Kaya: “Sürdürülebilir Madencilik öncelikli konumuz”

Ege Maden İhracatçıları Birliği Başkanı Mevlüt Kaya, “Hayatımız Maden Çalıştayı”nda en önemli konu başlıklarından birinin “Sürdürülebilir Madencilik” olduğu bilgisini verdi. Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü;Sürdürülebilir madencilik adı altında 16 tane STK’nında bir araya geldiği platform oluşturduk. Madenciler diyoruz ki milli ve değerli olan madenlerimizi biz işleyeceksek bunları 80 milyonun sahip olduğu değerlerin bilinciyle özenle işlememiz gerekiyor. TEMA ve çevre örgütlerle bakanlıklarla görüşmelerimizle biz önce kendi üzerimize düşeni yaparak yola çıktık. Pandemi süreci başlamamış olsaydı 16 birlik fon oluşturup ağaçlandırma ve farkındalık yaratacak etkinlikleri yaparak milli değerlerimizi de çıkarıp ülke yararına sürdürülebilirliği önceleyerek yapmaya karar vermiştik. Bu süreç belli bir noktaya gelirse umarım bundan virüsten bir ders alırız. İnsanların ülkelerin birlik olmak gibi bir mecburiyeti olduğunu da anlatır. Ben değil biz diyen bir dünya bölye bir ders çıkarılırsa tüm insanların lehine olacaktır.”

Yağcı: “Sağlıklı Gıdaya talep arttı”

Covid-19 salgınının tarımın önemli olduğu gerçeğini ortaya çıkardığını ifade eden Ege Mobilya Kağıt ve Orman Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Cahit Doğan Yağcı, sağlıklı ürünler için sürdürülebilirliğin olmasının şart olduğunun altını çizdi. “Çevre kirlendikçe ürünlerde kirleniyor” diyen Yağcı şöyle konuştu; “Çevreye sahip çıkmamız lazım. Özellikle gıdada kalite konusunda sürdürülebilirliği ön planda tutmalıyız. Pandemi döneminde ihracatta gerileme yaşanırken sağlıklı ürün olan kekiğin ihracatında artış oldu. Sağlıklı ürünlerin kaliteli üretiminin artması için, kirliliğe yol açmadan yabani otlar karışmadan üretiminin sağlanması gerekiyor.”

Uçak: “Tarıma yöneliş var”

Tarım sektöründe sürdürülebilirliğin pandemi döneminde daha da önem kazandığına değinen Ege Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Hayrettin Uçak, pandemi döneminin tarıma ilgiyi arttırdığını, sanayicilerin tarım yatırımlarına yöneldiğini, bu ilginin tarımda katma değerli üretim ve sürdürülebilirliğe güç vereceğini vurguladı.

Terci: “İsrafı önleyecek adımlar atılmalı”

Ege İhracatçı Birlikleri’nin 2020 yılını “Sürdürülebilirlik Yılı” ilan etmesinin ne kadar isabetli bir karar olduğunun pandemi ile daha net ortaya çıktığını savunan Ege Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Terci, tarımsal üretimdeki kayıpların önlenmesinin sürdürülebilirlik açısından önemine temas etti. Terci, “Sürdürülebilirlik için israf ve üretimdeki kayıpların azaltılması konusunda çaba harcanmalı. Son 6 ayda çok iyi bir performans sergiledik. İhracatçılarımızın ve üreticilerimizin bir başarısı. Bu başarının sürekli olması için çaba göstereceğiz” diye konuştu.

Er; “Ambalajda Sürdürülebilir ve geri dönüşümlü ürünler kullanılmalı”

Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği Başkanı Davut Er, gıda ürünlerinde geri dönüşümü olan ambalaj ürünlerinin kullanılmasının hem döngüsel ekonomi açısından, hem de sağlık açısından yararlı olacağına işaret etti. Er, sözlerini şöyle tamamladı: “Tüm ürünlerde paketlemelerde geri dönüştürülebilir ambalajlama yapılırsa çevre kirliliği en aza inecek atık olmayacak. Sürdürülebilir ve yaşanabilir bir dünya hepimizin isteği. Tarım ve tarıma dayalı ürünlerin amabalajlarında sıfır atık için ARGE çalışmalarına devam edilmeli. Sağlıklı ürünlerle besleyerek yaşanabilir bir dünyayı oluşturabiliriz. Ülkemizin en uzun ömürlü insanları Aydın Nazilli’de yaşıyor bunun temel sebebi hem mide, hem de çevre dostu sağlıklı ürünler olan zeytinyağı ve inciri çok tüketmeleri.”