İki bakan Meclis'te operasyonu anlattı

İki bakan ayrıca, siyasi partileri ziyaret etti. İşte çarpıcı ifadeler...

İki bakan Meclis'te operasyonu anlattı


İki bakan Meclis'te operasyonu anlattı

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu Meclis'te Gara operasyonunu anlattı. İki bakan ayrıca, siyasi partileri ziyaret etti. İşte çarpıcı ifadeler...

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, siyasi partileri ziyaret etti.

Bakanlar Soylu ve Akar, Meclis'te önce AKP grubunda Grup Başkanı Naci Bostancı ile görüştü.

Daha sonra İlk ziyaret CHP'ye yapıldı. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile TBMM'deki makamında görüştü. Bakanlara, Kılıçdaroğlu'nun odasına kadar AKP Grup Başkanvekili Mehmet Muş da eşlik etti. Yaklaşık 50 dakika süren görüşmede Soylu ve Akar'ın, PKK'nın alıkoyduğu 13 Türk vatandaşını şehit etmesi ve Irak'ın kuzeyinde düzenlenen Pençe Kartal-2 harekatına ilişkin bilgi verdiği öğrenildi.

İKİ BAKAN, İYİ PARTİ LİDERİ AKŞENER'LE DE GÖRÜŞTÜ

İki Bakan daha sonra İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'i ziyaret etti. Bakanlar Akar ve Soylu, görüşmede Gara operasyonu hakkında bilgi verdi. 

İki bakan, ziyaretlerinin ardından TBMM Genel Kurul'da milletvekillerine operasyona ilişkin bilgi verdi.

AKAR MECLİS'TE ANLATTI

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Gara operasyonuyla ilgili Meclis'i bilgilendirdi. 

Milli Savunma Bakanı Akar'ın TBMM'de yaptığı konuşmadan satır başları şöyle: 

"Bu bölgede bulunan teröristlerin büyük bölümünün, PKK'nın sözde güvenli bölge olarak odaklandığı bu bölgeyi kullandığı bize gelen bilgiler arasında. Terörist 'her an gelebilirler' diye korksalar da kendilerini emniyetli hissetmişler.

4-5 aydır bu bölgeye odaklandık. Karadan irtibat ve destek olmadığı için diğer operasyonlardan farklıdır. Geniş bir hazırlık süreci yapılmış, harita çalışmaları yapılmış, hedeflere yönelik ayrıntılı icraatlar yapılmıştır. Hedefler özenle seçilmiş, harekatın icrasında sivil halka hassasiyet gösterilmiştir.

Kara ve hava kuvvetleri, özel kuvvetler arasında ayrıntılı koordinasyon, planlama yapılmıştır. 10 Şubat 02.55'te hava kuvvetlerine uçaklarla İHA ve SİHA'larla operasyon başlamıştır. 75x25 km harekat alanıdır. Planlanan 54 hedeften 48'i vurulmuş, diğer hedefler iptal edilmiştir. 05.45'te hava operasyonu başlamıştır.

Harekatın tamamında 3 şehit, 3 yaralımız vardır. Yaralılarımızın hayati tehlikesi yoktur. Birçok mağaranın bulunduğu bölgede, ateş gelen mağaraya yoğunlaşırmış ve demir kapılarla tahkim edildiği belirlenmiştir. Buraya herhangi bir şekilde hava kuvvetleri bombasının ulaşması mümkün değil.

13 KİŞİNİN ŞEHİT EDİLMESİ

İçeriden ateş edilip, el bombası atılıyordu. Askerlerimiz de gerekli karşılığı veriyordu. Göz yaşartıcı gaz kullanılmıştır. Teröristlere teslim olmaları yönünde sürekli çağrı yapıldı. Daha sonra mağara içinde ilerleme sırasında geçitlerin ve demir kapıların olduğu görüldü. İlerleme zor oldu. Akşam saatlerine doğru birinci terörist 'Ateş etmeyin teslim olmak istiyorum' diyerek dışarı çıktı. İçeride 7 terörist, 12'si Türk vatandaşı 1'i yabancı 13 kişinin olduğu, 13 kişinin 05.45'te başlarına kurşun sıkılarak öldürüldükleri ifade edildi.

Sözde mağara sorumlusu, YPG/PKK ilişkisini göstermesi için çok önemli. Alınan terörist, turuncu listede yer alan teröristlerden 2017'de Beytüşşebap'ta terör olaylarına karıştı, Kamışlı'da 2017-2018'de sözde cephe sorumlusu olarak görev yaptı. Derik'te tedavi gördü. 2019 yılında sözde cezaevi sorumlusu olarak görevlendirildi. YPG/PKK arasında ilişki olmadıklarını söyleyenlerin bunu görmesi lazım. YPG'nin PKK'dan farkı yok.

Açılan ateş sonrası operasyon başlatıldı. Güvenlik sebebiyle operasyon dikkatli ve yavaş sürdürüldü. Teröristlerden açılan ateşe karşılık verilerek ilerlendi ve bir süre sonra ateş kesildi. Bu zor şartlara Mehmetçik kendisine verilen görevi başardı. Olabildiğince güvenli şekilde mevzu geliştirildi. 13 vatandaşımızın şehit edildiği bölgeye girildi.

Gerekli tedbirler alındıktan sonra naaşlar tahliye edildi. Teröristlerin verdiği ifadelerde gibi fiilen görülmüş oldu. Operasyon oldukça zor şartlarda her ülkenin yapamayacağı şekilde gerçekleştirildi. Şehitlerimiz naaşları yurtiçine nakledildikten sonra, oradaki unsurlarımız kademeli ve emniyetli bir şekilde yurtiçine dönmeye başladı. Oradaki operasyonlarımız devam etti. Oradaki faaliyetlerimiz devam ediyor.

Bu operasyon sonucunda, teröristlerin psikolojik ve maddi olarak büyük bir kayba uğradıkları kesin. İstihbarat raporlarına göre; özellikle önümüzdeki 15 gün sürede hiçbir teröristin 3-4 kişiden aşağı olmayacağı, telefon-internet-tablet kullanılmayacağı, televizyon ve haber izlemeyeceklerini tebliğ ettiler."

SOYLU MECLİS'TE OPERASYONU ANLATTI

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da, Gara operasyonuyla ilgili Meclis'i bilgilendirdi.

"Gardırop siyasetçisi değiliz biz. Bize verilen sorumluluğu bu dünyada da öteki dünyada da yerine getirmek için çaba sarf eden arkadaşlarız" ifadesini kullanan Soylu, dün bir cenazeye katıldığını ve Ünzile isimli vatandaşın kendilerine "Dik durun, dik durun, dik durun" dediğini aktardı.

Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bir hüzünlü günde, bir yas gününde hep birlikteyiz. Gara'da şehit olan, kaçırıldığı günden bu yana 5-6 yıldır ailelerinin dertleriyle dertlendiğimiz bu evlatlarımızın şahadetine Allah'tan rahmet diliyorum.

Dün ben de arkadaşlarım gibi cenazedeydim Mersin Bozyazı'da. Ünzile anneyi dün tanımadım. Gardırop siyasetçisi değiliz biz.

Ünzile teyze evladıyla ilgili, acısıyla ilgili bir şey söylemedi. Üç defa dik durun, dik durun, dik durun dedi

Sadece o mu? Müslüm Altuntaş2ın babası Şevket Altuntaş, başımız sağolsun demeye gerek kalmadan, ‘gam yok, keder yok Bakan bey’ dedi.

Çok şehit cenazesine katılıyorum ama bu kadar uzun bir süreçten sonra ailelerin bu metaneti, ortaya koydukları sabır dün ve akşam ve dün bir ders daha verdi. Bu çocuklarımızın hiçbiri pikniğe giderken kaçırılmadı. Bu olayın duyulduğu ilk andan itibaren Avrupa ve ABD, sosyal medya, diğer bir takım cereyanlar içinden söylenenler bir amaca matuf biçimde söylenenler. Bu çocuklar ailesi ve eşinin yanında kaçırıldılar.

“BELÇİKA NUMARALI TELEFONDAN AİLELERE TELEFON AÇTILAR”

2016'da en son kaçırılanlar açık öğretim imtihanına giderken kaçırıldılar. Yaklaşık 5 yıldır bu olayı hep beraber yaşıyoruz. Bu ailelere sadece vatandaş muamelesi yapmadık, evlat muamelesi yaptık, her 3 ayda bir görüştük. Derdimiz ne Gara'da? Niçin Hakurk?

Allah razı olsun TSK'dan. Gara'nın 3 boyutlu haritasını görseniz. Gerçi bir vekil yakın zamanda gitti oralarda boy gösterdi. İsmini sorarsanız söyleriz. Bu evlatlarımız ayın 10'unda şehit oldu. Belçika numaralı telefondan ailelere telefon açtılar. Bombalamasınlar dediler. Çocukları katlettikten sonra ölümlerinde de ailelerini istismar etmeye kalktılar.

“ŞİMDİ VERECEĞİM RAKAM TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NDE İLK KEZ SÖYLENEN RAKAMDIR”

Emre Uslu denen müptezelden FETÖ'nün tüm müptezellerine kadar Allah'ınızı severseniz terör örgütünden vicdan bekleyen vicdansızdır, terör örgütünden hukuk bekleyen hain oğlu haindir.

Cumhurbaşkanımızı ailelerle görüştürdü, ben de oradaydım. Cumhurbaşkanım talimat verdi, 'getirsinler sınırdan alalım, bir şey olmayacak. ' Yalanın boyu bu kadar olur mu? Adalet Ağaoğlu senden ayrılırken dedi ki kurucusu olduğu dernekten ayrılırken 'bu derneği PKK'lılar ele geçirdi' dedi.

Biz terör örgütüyle terazinin aynı kefesiyiz öyle mi? Tam 5 kere benim bakan yardımcım bir yılda görüştü. Biz devletiz. Aileleri alıp Irak'a götürdüler, elleri boş döndü. Terör örgütünün ilk katliamı mı?

Şimdi vereceğim rakam Türkiye Cumhuriyeti'nde ilk kez söylenen rakamdır. 1984'ten bugüne kadar terör örgütü 6021 sivil katliam gerçekleştirdi. O insan hakları denilen canı çıkacısa dernek bir tanesi için bunları söyledi mi?

İnsan Hakları denen dernek bir tanesini söyledi mi? Devlet burada üstüne düşen her şeyi yapmıştır.

"PERVİN BULDAN DEDİ Kİ 'BİRAZ MİSAFİR EDECEKLER SONRA BIRAKACAKLAR'"

Şu MLKP'li gözaltına alınmış denildi, onu bırakın şu askerleri getirin denildi. Öznur Çalık burada. Siz Pervin Buldan’ı aradınız mı, aramadınız mı? Pervin Buldan dedi ki ‘biraz misafir edecekler, sonra bırakacaklar.’

1987 16 şehit, 10 çocuk, 2 kadın… Bunlara acımayan, benim polisime, askerime, kahraman jandarmama, sivil vatandaşıma acır mı?

Bombalama yalanlarını bildiğimiz için hemen inisiyatif alarak valiye, başsavcıya, 2. Ordu komutanına 'beşiniz beraber olacaksınız, meseleyi de şöyle yürüteceksiniz' dendi. Fotoğraflar çekilecek, aileler gelecek ve vücut bütünlükleri görülecek, hepsinin tutanakları tutulacak. Otopsi raporlarının hepsi burada. İçimiz kan ağlıyor. Bu fotoğraflara baktığımız zaman Allah şahittir o Karayılan'ı bin parçaya bölmezsek...

Burada Türkiye Cumhuriyeti Devleti hukukun, namusun dışında adım atmamıştır. Orada 2 terörist yakalandı, alındı, ifadesi alındı.

Bu evlatları ülkesine, ailelerine canlı kavuşulsun diye büyük bir merak ve beklenti içindeydik. Dün aileleri ile nasıl konuşacağımızı kara kara düşündük

Terörle mücadele bugün başlamamıştır. Çok büyük süreçle en yakın zamanda bu PKK'nın kökünü kazıyarak sona erecektir. Türkiye'de 300'ü altına düştü doğru... Orada çocukların eline zorla silah tutuşturdukları için 15 bin kişi var.

Bu PKK ve PYD terör örgütü ailelerimize karşı zafer kazanamayacak, ailelerimiz onları yenecek. Şehitlerimize karşı zafer kazanamayacak, şehitlerimiz onları yenecek.

6021 katliamı nasıl gerçekleştirmişlerse bu evlatlarımızı da o mağarada katlettiler. Bunları getirip ailelerine teslim etmek isterdik ama bunu gerçekleştiremedik. Bugün sabah gittik genel başkanlara bunu izah ettik bütün samimiyetimizle.

Siz bu izahattan sonra Trump'tan bunları isteseydiniz diye sorarlarsa, yanınızdakilerden istemek için ne yaptınız da bu memleketin evladı olmayan Trump'tan istenmesini bekliyorsunuz.

Hem şehitlerimize rahmet diliyorum, ailelere başsağlığı diliyorum.”

Odatv.com