İki darbe girişimi (15 Temmuz ve 6 Ocak) birbirine benziyor; fakat ilişki kuran yok…

Baskınla ilgili yeni bulgular

İki darbe girişimi (15 Temmuz ve 6 Ocak) birbirine benziyor; fakat ilişki kuran yok…




İki darbe girişimi (15 Temmuz ve 6 Ocak) birbirine benziyor; fakat ilişki kuran yok…

FEHMİ KORU YAZDI...

Eskiler bir şeye iştahlı görünürken birdenbire ilgisini başka kişiye veya şeye değiştirenlere ‘ayran gönüllü’ derlerdi. 

Medyamız bayağı öyle; dünyayı yerinden oynatan gelişmeler üzerinde bile en fazla birkaç gün duruluyor.

ABD başkentinde, seçimleri geçersiz kılma amaçlı gösterilerin, milletvekili ve senatörlerin toplantı halinde bulundukları bir sırada Capitol binasına baskın yapmaya dönüşmesinin yankıları bizde bir hafta bile sürmedi.

Başından darbeler geçmiş, en son ‘darbe girişimi’ni 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşamış bir ülkenin insanları, ABD’deki ‘darbe girişimi’ne duyarsız kalabilir mi?

Kalamaz gibime geliyor.

Gazetelerin haber, yazarların yorum ilgisi ise büyük çapta dinmiş durumda.

Önemsiz mi bulundu, yoksa başka bir sebep mi var?

‘Darbe girişimi’nin gerçekleştiği ABD’de ise konu tazeliğini yitirmediği gibi her geçen gün yeni ayrıntılar ortaya çıkıyor. Benzer olayların bir daha yaşanmaması için federal çapta ve yerel temelde kapsamlı tedbirler arayışı sürüyor.

Baskınla ilgili yeni bulgular

Yeni ortaya çıkan ayrıntılara bakılırsa, ilk elde sanıldığı gibi, temel özellikleri Donald Trump sevgisi olan ve aralarında irtibat bulunmayan bireylerin gaza gelip Capitol binasına yürüdükleri tespitinin doğru olmadığı anlaşılıyor. Zaten ‘darbe girişimi’ denilebilmesi için, ellerinde silah da bulunan, birbirlerinden haberli örgütlü grup/ların olayın arkasında varlığı gerekir; Capitol binası baskınında saldırganlar bu özelliklere sahip…

Polisler de asker kimlikli kişiler de var aralarında; önceden anlaşarak bulundukları eyaletlerden siyasiler üzerinde baskı kurmak üzere o gün Washington’a gelmişler. Lider bildikleri kişilerden çıkan mesajlar istikametinde davranmış o insanlar… Capitol binası içerisinden de yardım veya anlayış görmüşler.

Sadece beş kişiyle sınırlı bir can kaybı oldu, ancak çok daha fazla kişinin ölmesi  hiçten bile değilmiş…

Gelenler sonuç almaya kararlıymış…

Ölü sayısının az olmasının sebebi, plana göre, başkanlık ettiği Temsilciler Meclisi ile Senato’nun ortak toplantısında anayasal görevini aşarak “Seçimlere hile karıştı, konuyu araştırmak üzere bir komisyon kurulsun ve devir-teslim ertelensin” teklifi yapması beklenen Trump’ın yardımcısı Mike Pence’in plana uymaması…

Pence anayasal sınırlar içerisinde kalınca ‘hükümet darbesi’ girişimden öteye gidemedi.

Baskınla sonuç almayı bekleyenler bunun gerçekleşmeyeceğini görünce, kendilerini oraya hatıra fotoğrafı çektirmeye gelmiş turistlere dönüştürdüler.

Washington’da meydana gelen olay, bu ayrıntılara dikkatlice bakılınca, bizdeki 15 Temmuz hain darbe girişimine fazlasıyla benziyor.

Durum böyle olduğu halde, Türkiye, bu benzeşmeyi önemsemedi. Daha ilk andan itibaren paralellikler kurulup 15 Temmuz’dan çıkarılan dersler istikametinde girişim daha sert kınanabilirdi.

Nedense “Oh olsun” tadında geldi tepkiler.

Cumhurbaşkanlığı ile TBMM başkanlığı adına yapılan üç açıklamaya bu gözle bakabiliriz:

Darbe girişimi sırasında verilen mesajlar bunlar. Sonradan durumu düzeltecek bir çaba gösterildiyse ben haberdar değilim.

Arkalarındaki beyin aynı

6 Ocak ABD darbe girişimi ile 15 Temmuz Türkiye darbe girişimi arasında bir ortak nokta daha var; hem de çok önemli ve iki girişimi birbirine bağlayan bir ortak nokta.

Ankara’da 250 kişinin hayatına mal olacak darbe girişiminin başladığı saatlerde, Cleveland eyaletinde muhafazakar bir dernek olan ACT! tarafından düzenlenen bir programda üniformasıyla konuşan Gen. Michael Flynn, “Şu anda Türkiye’de askeri darbe oluyor, benimle irtibatlı bir kadro yönetime el koyuyor” anlamına gelecek sözler sarf ediyordu.

Michael Flynn’i başkan olunca Trump kendisine ulusal güvenlik danışmanı yaptı. 

Washington’da beş kişinin can verdiği darbe girişimini planlayan kimdi peki? Trump’a, “Washington’da miting düzenlet, Kongre üyeleri üzerinde baskı oluşturmak üzere Capitol binasına baskın yapılsın, bunlar olunca orduyu göreve çağırır ve seçimleri bu yolla ertelettirirsin” aklını kim verdi?

Evet, aynı Michael Flynn

Bu ortak nokta bile Washington’daki darbe girişimine en şiddetli tepkinin Türkiye’den gelmesi için yeterliydi.

[Başkanlığının son günlerinde, yargıyla başı dertte olan, ceza almış pek çok kişiyi af eden Trump, af yetkisini ilk Kongre’ye yalan söylediği için hapse girmek üzere olan Flynn için kullandı. Flynn çoktandır ulusal güvenlik danışmanı değil, ama akıl hocalığı sürüyor.]  

Fırsat neden kaçırıldı?

Eğer fırsat değerlendirilseydi, daha göreve başlamadan önce bir darbe girişimine maruz kalmış ABD’nin yeni başkanı Joe Biden ve onun yönetime getireceği kadro ile farklı bir zeminde sağlam bir ilişki kurulabilmesi mümkün olabilirdi.

Acaba neden iki girişim arasında paralellik kurmaktan kaçınıldı?

Var olan ortak noktalar görülemediği için mi, yoksa başka bir sebep veya sebepler mi var?

Ödül törenini Külliye’de düzenleyen itibarları yerinde medya kuruluşlarının yönetimindeki TV kanalları ile itibarlı yazarlara sahip muteber gazetelerin Washington’daki darbe girişimine ilgilerinin bir-iki günle sınırlı kalmasının da bir sebebi olmalı.

Ben de nelere boş yere kafa yoruyorum…

https://fehmikoru.com/iki-darbe-girisimi-15-temmuz-ve-6-ocak-birbirine-benziyor-fakat-iliski-kuran-yok/

FEHMİ KORU